Merhaba,
Bazı dinler müzikten korktu, çünkü müziğin insanlık üzerinde büyük bir gücü var ve olması da iyi. Din ne zaman bir şeyin insanlık üzerinde büyük bir güce sahip olduğunu görürse, rekabete girer, kıskançlık eder.
Yiyecek insanlık üzerinde büyük bir güç sahibidir. Yemek için yaşayan pek çok insan ve yaşamak İçin yemeyen pek çok insan var. Din korktu. Tanrı yiyeceği kıskandı. Bir rekabet doğdu. ” Bu tat alma duyarlılığını öldürün, yoksa insanlar Tanrı’yı seçmek yerine yiyeceği seçecekler” dedi.
Müzik büyük bir güç sahibidir. Seni kendinden geçirebilir, mest edebilir. Bazı dinler korktu; müzik yasaklandı. Müziğin dine aykırı olduğu düşünüldü, çünkü vecdin Tanrı’dan gelmesi gerekir, müzikten değil, müzik başka bir yerden geliyormuş gibi…
Bir imparatorun Saray’ına bir müzisyen gelir . Müzisyen az bulunur bir dehadır. Veenamı, enstürümanı çalacağım, bir koşulla: “Ben çalarken kimse başını oynatmamalı. Kimse bedeni oynatmamalı , insanlar taştan bir heykel gibi olmalı” der
İmparator, “Endişelenme. Eğer biri başını oynatırsa derhal kesilecektir” der.
Bütün kasabaya haber salınmıştı, müzisyeni dinlemeye geldikleri takdirde bunun tehlikeli olduğunu bilmeleri gerekiyordu: “Hazırlıklı gelin , kımıldamayın, özellikle de başınızı hareket ettirmeyin.”
Binlerce insan gelmek istiyordu. Uzun zamandır bu müzisyeni dinlemek istiyorlardı ve şimdi böyle, tehlikeli , neredeyse saçma bir koşulla gelmişti. Böyle bir koşulun yerine getirilmesini isteyen bir müzisyen hiç duyulmuş mudur?
Müzik başlamış ve müzisyen derinlere indikçe bir kaç baş hareket etmeye başlar. Sonra bir kaçı daha…
Müzisyen gece yarısı çalmayı bıraktığında , bir çok insan yakalanır. Kafaları uçurulacaktır. Müzisyen ” Hayır onları öldürmeye gerek yok. Aslında dinleme yeteneğine sahip bir tek bu insanlar var. Onları öldürmeyin. Heykel gibi kalan diğerleri atılmalı. Şimdi sadece bu insanlar İçin çalacağım. Bunlar gerçek dinleyicidir” der.
“Anlamıyorum ” der kral.
“Basit” der müzisyen. ” Müzik seni yaşamın bile önemsizleşeceği kadar ele geçiremiyorsa, etkilenmemişsindir. Hayatını tehlikeye atamıyorsan . O zaman müzik ikinci derecede, yaşam önceliklidir.”
Hayatını tehlikeye atabileceğin bir an gelir. O zaman müzik başta gelir, o zaman müzik esas olur. Çamların kadim müziğini o zaman duyarsın, daha önce değil.
Duyarlılığının ölmesine izin verme!
Sevgi’yle
Yasemin Emre
Bir Cevap Yazın