
Meditasyon
Bütün Insani Faaliyetlerden, Bizi Içsel Yaşama Belki De En Çok Açan Şey Yürümektir….
“Kendinden başka bir amacı olmayan, kendimizi ve dış dünyayı yeniden bulmamızı sağlayan yürüyüşten bahsediyoruz.”
— Chiristophe Andre
Merhaba
Tek Sahip Olduğumuz, “Şu an”larımızdır…
“Çok meşgulseniz” ve zihniniz o anda durmanız, dinlemeniz ve fark etmeniz gereken şeyin ne olduğunu düşünüyorsanız ona odaklanırsınız.
Yavaşlayamayacak kadar, bedeninizle temasta olamayacak kadar hızlı mı gidiyorsunuz?
Hemen aklımıza araba örneğini getirelim. Zihniniz yanlış anda kalırsa, bunun olumsuz ve geri dönülmez sonuçları olabilir.
Farkında olmamak bedenimizle temasımızı keser, bedenimizden gelen işaretleri ve mesajları almamıza engel olur. Kronik bir farkında olmadan yaşama hali, hayatımızın en güzel ve en anlamlı deneyimlerinin çoğunu kaçırmamıza ve mutlu olabilecekken bile mutsuz olmamıza neden olur.
Carl Jung şöyle söyler: “Bütünlüğe erişmek için kişinin tüm benliğine odaklanması gerekir. Daha azı işe yaramayacaktır; bunu yapmanın daha kolay bir zamanı yoktur.
Yürüyüş Meditasyonu
Yürürken hissettiğimiz fiziksel duyumlar, oturarak yapılan meditasyonlara göre, zor anlarımızda duygusal olarak ayaklarımızın daha bir yere basmasını sağlamaktadır. Bilinçli farkındalıkla yürüme egzersizleri “hareketli meditasyon” olarak da tanımlanmaktadır. Bu egzersizler kişiyi attığı her adımla o anı yaşamaya, farkındalık içine girmeye ve herhangi bir menzile odaklanmadan, sadece yürümek için yürümeye davet eder. Herhangi bir menzilin veya hedefin olmaması, her nefes alışımızda ve verişimiz aynı temayı işler. Her zaman bir yerlere gitmemize ve bir şeyler yapmamıza odaklanan ruh hallerinin dışında başka alternatiflerde vardır. Aynı yol üzerinde basitçe gidip gelmek “gidecek bir yer yok, yapmak gereken bir iş yok, erişilmesi gereken herhangi bir şey yok temasını içerir ve bizim bu deneyimi burada şu an da yaşadığımızı gösterir.“
Belki de yürümek o kadar kolay bir iş değildir, ne dersiniz?
Bir Cevap Yazın