Melankolinin Anatomisi 1. Cilt

Melankolinin Anatomisi 2. Cilt

Modern Avrupa uygarlığının en önemli metinlerinden Melankolinin Anatomisi, yayımlandığı 1621 yılından bu yana birçok yazara ilham kaynağı oldu. 

“Her ne kadar akıllı, mutlu, sabırlı, gamsız, cömert, dindar veya kendine güveni olursa olsun hiçbir insan melankoliden kurtulamaz. “

— Robert Burton

Merhaba

2018 İstanbul, tetkik ve tedavi için geldiğim bu güzel şehirde, bağdat caddesinde yer alan Gergedan kitabevinden aldığım kitaplardan biri Melankolinin Anatomisi.

Modern Avrupa uygarlığının en önemli metinlerinden Melankolinin Anatomisi, yayımlandığı 1621 yılından bu yana birçok yazara ilham kaynağı oldu. Bir rahip ve bilim insanı olan Robert Burton’ın tıbba, tarihe, edebiyata, bilime olan derin ilgisi onu tüm insanlığın duygu ve düşüncelerini kavramaya yönelttiğinde, aynı zamanda insanlık durumunun alegorisini ortaya koyacağı bu metni yazmaya karar verdi. Bir anlatı ustası olan Burton, Melankolinin Anatomisi’nde, ruhbilimsel sorunları modern denebilecek bir yaklaşımla ele alırken, okuruna günlük dile ait canlı bir üslup sunar. Melankoli tıbbi bir çerçevenin konusu gibi görünmekle birlikte Burton’ın keskin zekâsı onu, tarihin, edebiyatın, psikolojinin, astronominin ve teolojinin ilgi alanına sokar. Hipokrat’tan Aristoteles’e, Ortaçağ âlimlerinden bilim insanlarına, Latin dili edebiyatından Yunan metinlerine kadar birçok farklı referansa başvurarak metnini zenginleştirir.

Tarih boyunca kimi kitaplar dünyayı değiştirdiler. Kendimizi ve birbirimizi görme biçimlerimizi etkileyip tartışma ortamını alevlendirmişlerdir. Muhalif düşünceyi, savaşları ve devrimleri tetiklemiş; insanları aydınlatmış, öfkelendirmiş, kışkırtmış ve teselli etmişlerdir. Yaşamlarımızı zenginleştirmiş ve onları yok etmişlerdir. 

Melankolinin Anatomisi de bu kitaplardan biri. Bugüne kadar çok az yazar Robert Burton`ınki gibi zincirlerinden kurtulmuş bir üslupla insan doğasının derinliklerine inmeyi göze alabildi. Melankolinin kökenini ve nedenlerini irdeleyen Burton, sizi keşfetmenin büyüsüne davet ediyor.

“Tüm gün boyunca yataktan kalkmayarak, odadan dışarı adımını atmayarak, ağaçlık yerlerde ya da nehir kıyısında tek başına yürüyüş yaparak keyifli bir konu üzerine uzun uzun düşünmek hoş gelebilir, ancak bu yolun sonunda iki ayrım vardır: Keyif veren delilik ve hoşa giden sanrılar.”

Başlarda ne kadar hoş ya da nahoş olursa olsun bu Melankoli nöbetleri seyri boyunca yakaladıkları kişiye şiddetle etkileyip zulmeder. Ancak bu nöbetler ya da etkilenen insanlar diyeyim kabaca Melankolik olarak nitelendirilir. Çünkü Melankolileri bazen nesnelerin var olup olmaması ile alakalı olarak gelip geçicidir kalıcı değildir bizim ele alacağımız Melankoli ise alışkanlık haline gelmiş olanıdır ya da kronik olan ya da süregelen hastalıktır.

Melankoli soğuk ve kuru yoğun kara renkli ve ekşidir. Sindirimin en tortulu yerinde oluşur dalaktan temizlenerek geçer diğer iki sıcak ahlatı kan ve sarı safrayı birbirine bağlar ve onları kanın içinde muhafaza eder kemikleri besler. Bu ahlatı erbaa hem dört unsurun hem de insanoğlunun gelişiminin dört evresinin bir benzetmesidir.

Nefes en uçucu bu hardır, kandan gelir ve ruhun aracıdır ruhun en önemli eylemlerini gerçekleştirir. Bazılarının inandığı gibi bedende ruh arasındaki ortak bağ ya da orta yol dur.

Nefes beyin, kalp ve karaciğer gibi başlıca üç organa göre üçe ayrılır; doğal, yaşamsal ve canlandırıcı. Doğal olan karaciğerden çıkar ve oradan damarlarla doğal eylemlerimizi gerçekleştirir. Yaşamsal olan kalpteki doğal nefesden gelir ve atardamar ile diğer uzuvlara taşınır. Eğer yaşamsal enfüs durursa hayat durur. Tıpkı bayılmaya da düşmede olduğu gibi. Canlandırıcı nefes yaşamsal nefesten meydana gelir ve beyinde toplanır; Oradan da sinirler yardımı ile alt organlara, oradan da giderek hepsini hareket ve hissiyat verir.

Keyifli olduğumuzda yaşamsal nefes üzgün olduğumuzda Melankolik, sinirlendiğimizde safra depolarız. Eğer Hayal gücümüz korku ve endişe ile dolarak şiddetlenirse kalpten diğer organlara ya da diğer organlardan kalbe aşırı miktarda yaşamsal nefes pompalanarak daha derin bir izlenim ve daha büyük bir sıkıntıya neden olur
Vücuttaki Ahlat da aynı şekilde alevlenir vücut ısısı bozulup dengesiz hale gelerek ihtiraslar daha uzun ve daha şiddetli yaşanır.

Keder karışımı bozar kalbi dondurur mideyi alt üst edip rengi ve uykuyu kaçırır ruhu kirletir vücudun doğal ısısını düşürür vücut ve akıl sağlığını bozar ve insanların ruhlarının acı çekmesine neden olur.

Davut da aynı şekilde itiraf eder “kalp ağrısından iniyorum”” ruhum eriyor kederden ” ve 83. dize “duman’dan kararmış bir şişe gibiyim.”

Kalpte fazla Melankolik kan birikmesi ile iyi ruhların yok olması ya da en azından etkilerini kaybetmesi ile oluşur Keder kalbe vurur titretir ve özlemle doldurur acı çekmesine neden olur dalaktan gelen siyah kan sol taraftaki kaburgaların altında tüm vücuda yayılmaya başlayarak kederden muzdarip olanlarda görülen hipokondriyal nöbetlere yol açar.

Melankolinin Anatomisi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar okumaya davet ediyor.

Sevgili okuyunuz…

“Melankolinin Anatomisi, Robert Burton” için 4 cevap

  1. adigegke Avatar
    adigegke

    Sadece Merhaba demek istedim😊

    Beğen

    1. Tomris Yasemin Emre Avatar
      Tomris Yasemin Emre

      Sadece Merhaba için teşekkür ederim. Belki de sadece başka şeylerde yazmak istersiniz.😊

      Beğen

  2. Tutsak Hür Avatar
    Tutsak Hür

    Tedavi sürecinizde kolaylıklar ve şifalar dilerim.

    Liked by 1 kişi

    1. Tomris Yasemin Emre Avatar
      Tomris Yasemin Emre

      Teşekkür ederim. 😊

      Liked by 1 kişi

adigegke için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: