
Sağlık
Hayat sahnesinde, kostümünü “beyaz önlük” olarak şeçen şifacılardan bahsetmek istiyorum. İnsanlara destek olabilmek için “ellerin“den geleni yapan, güzel insanlardan.
Merhaba
Hayat, tiyatro sahnesidir.
Bir karekteri giydirmek için, kostüm odasına girer, kostümü seçer, aksesuarlarıyla üzerinize giyersiniz.
“Kendindeki rolü sevmeyi öğrenmelisin. Sende o rolü kuracak yaratıcı kapasite var.“
Ben de yarattığım karakter için kostümümle sahnedeki rolüm için, aynanın karşısında makyajsız hazırım. Sadece her yazar gibi tüyümün gelmesini bekliyorum.
Ben, yazarı kendi doğamdan çıkardım. Kendimi, deyiş yerindeyse, iki kişiliğe bölmüştüm. Biri oyunculuğunu devam ettirirken, diğeri gözlemcilik yapıyordu.
Bu ikilim engellemediği gibi yaratıcılığım İçin besleyen bir işlev gördü.
Sizler, hayat sahnesindeki rolünüz İçin kostümünüzü seçtiniz mi?
Kendiniz olarak, seçtiğiniz rolünüzün kostümüyle, neler yapıyorsunuz?
Kendiniz olarak seçtiğiniz doğru kostüm ile hangi hizmetleri bugün götürdünüz?
Hayat sahnesinde, kostümünü “beyaz önlük” olarak şeçen şifacılardan bahsetmek istiyorum. İnsanlara destek olabilmek için “ellerin“den geleni yapan, güzel insanlardan.
Yaşamın en büyük paydası, sağlık konusu dolmuşken, akışta kalarak bir bir yazıya dökülsün istedim.
Ekim ayında, geçirdiğim kalça operasyonundan sonra gece yarısını her geçe birden gözümü açıyor, kalp atışım değişikliğe uğrarken, göğsümde farklı hiç tanımadığım bir ağrı oluşuyordu.
Birkaç kez tekrarlayınca, Genel Cerrah Prof. Dr. Ali İbrahim Sevinç’e mail attım. “Tiroidde patolojik olarak durumu belirlenemeyen nodülün bu durumu yaratıp yaratamayacağını” sordum.“Kardiyolojiye görünmen gerekiyor” dedi.
Kalçam, bastonum ve ben ayakta durabilecek hale geldiğimizde, durumun sorularılarıyla, Çeşme Devlet Hastanesindeki Kardiyoloji bölümüne gittik. Kontrol esnasında “Kalp duvarında kalınlaşma var” denildi. Doktor, Yüksek tansiyondan şüpheleniyordu. Bir hafta ölçtüm yaptım, tansiyonda sorun yoktu.
Nisan sonu kanser hastalığı rutin kontrolü için 9 Eylül Hastanesi Tıbbi Onkoloji Prof. Dr.Aziz Karaoğlu’nu ziyaret ettim. Kalbimdeki sorunu paylaştığımda, Kardiyolojiye sevk etti.
Kardiyoloji bölümü ise durumun tansiyonla ilgili olmadığına karar verip, ( belirli bir süre tansiyon ölçümü tekrar yaptık, normal çıktı) nükleer tıbba, kalp sintigrafisi için yönlendirdi.
“Kalp sintigrafisi, kalbin sağlığını ve kalp damarlarında tıkanıklık, daralma gibi önemli sorunları saptamak için uzun yıllardır güvenle uygulanan bir görüntüleme biçimidir. Renkli kalp röntgeni olarak da adlandırılan kalp sintigrafisi sırasında, radyoterapi adı da verilen bir radyoaktif madde damar yoluyla vücuda enjekte edilir ve radyoaktif maddeleri görüntüleyebilen özel bir kamera yardımıyla radyoterapinin kalbe ulaşım süreci gözlemlenir.”
Pandemi, Mart ayında ilan edilince, hastanede her şey ertelenerek yapılmaya başlandı. Doktorlara ulaşmak mümkün olmadı. Klinikler kapatıldı.
Radyoloji Onkolojisi Dokturu Merve Hanım bu süreçte arayarak, yenilenen randevu tarihini bildirirken, özellikle kalp krizi riskini detaylarıyla tek tek anlattı.
2 Haziran günü çekilen sintigrafi raporun sonuç bölümünde”Kalp Ön Yan İskemi” yazıyordu.
“İskemi nedir?“
“İskemi, kan akışında bölgesel bir azalma veya kesilme nedeniyle vücudun bir kısmının yeterince kan ve oksijen alamaması sonucu oluşur. Genellikle atardamarlarda birikme veya tıkanıklık nedeniyle olur; beyin, kalp, bacaklar ve bağırsaklar etkilenebilir.”
İskemik kalp hastalığı (sessiz göğüs ağrısı)
Halsizlik, terleme, kusma, sağ ve sol göğüs ağrısı, kollarda ağrı ve nefes alma güçlüğü gibi belirtiler sessiz göğüs ağrısı ile gelen bir iskemi atağına işaret edebilir. Ani ölüm riskini de beraberinde getirebiliyor.
Tedavi yönteminin detaylarını Galen Tınaztepe, Prof.Dr.Ozan Kınay ile görüştükten sonra yazmak istiyorum.
2018 yılında, Tınaztepe Buca Hastanesinde, Kemoterapi sürecinde dostluğuyla yanımda olan, Uzman Dr.Mine Tijen Dönmez‘e sürecimde gösterdiği destek için teşekkür ederim. Kardiyoloji doktoruna ulaşmam konusunda, yardımı olduğu gibi sağlık konusunda birçok sorumu yıllardır sevgiyle cevaplıyor.
“Önce kendinizi sevin! Sonrada, kendinize iyi gelenleri sevin!”
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın