“Koşullara bağlı yaradılış anlayışı, yani, karşılıklı bağımlılığın, sıradan etkilemeden, her şeyin madde, enerji ve ıstırapların bir arada ortaya çıkışı anlamında farklı şey olduğunun farkına varmaktır.”
— Buda
Merhaba
Her bir saat var oluşu ortaya çıkaran 12 etkenden birini temsil eder.
Saat 11.00 ölümdür…
Peki ölüm neden var?
Bunun yanıtı bağımlılığı anlama konusunda da kilit önem taşıyor.
Istırapların nedeni gerçek sanılan ıstıraplar olabilir mi?
Yukarıdaki satırları kavrayabilmek için; Evrenin ve tüm canlıların yaradılışından sorumlu, koşullara bağlı yaradılış çemberini anlamak gerekli.
Ayrılık Sanatı, Mezuniyet Dersi veren Socrates ölümle ilgili şöyle der:
“Yaptığım tanımlamanın tam olarak gerçek olduğunu onayladığım anlaşılmasın aklı başında bir adam böyle dememeli. Fakat ruha ölümsüz olduğu gösterildiği kadar yersiz ya da acizane olmaksızın bu yolda bir şey düşünebilir.” Dolayısıyla Socrates’ e göre ölüm kötü değildir zira ruh (muhtemelen) ölümsüzdür ve bedeni terkinin ardından nihayet tanrı ile bir olacaktır. Aslında ölüm, filozofun arayışının sonu, tanrı arayışının zirveye ulaştığı andır. Ondan ötürü Sokrates, ruh için “Sevinçle gitmeyecek mi?” diye sorar, “Elbette dostum, Eğer hakiki bir filozofsa öyle gidecektir.”
Ölmek bile yaşama işinin parçasıdır ve anın gereğinin yerine getirilmesinden başka bir şey istemez.
Ölümle yüzleştiğimiz an felsefeyi hayata geçirişimizin nihai güç sınamasıdır. Kendimizi gerçekten dönüştürmüş, sarsılmaz huzura erişmiş mi, yoksa sadece konuşmuş muyuzdur?
Ölmek asıl spiritüel egzersiz olabilir mi?
Sevgili Ahmet, sancılı kanser hastalığının getirdiği büyük acılardan sonra 15 Eylül 2020 saat 07.30‘da yaşama gözlerini kapadın.
Eş zamanlı kanser hastalığını yaşayan iki akraba olarak, (canımın canı kuzenimin kuzeni) , umarım özgürlüğün tadını çıkarıyorsundur.
Ahmet‘le en son konuşmamızda bir araya gelip kahve içmeye söz vermiştik. Fakat ikimizde kanser hastalığının getirdiği tedavi ve ardından gelen pandemi nedeniyle buluşamadık…
Bugün yazıyı hazırlamadan önce türk kahvesi yaparak pencere kenarındaki sandalyeye oturup, yaşadıklarını düşündüm.
Hastalığın boyunca, atalarının yani anne ve babanın her sürecinde yanında oldun. Kısa süre önce babanı kanserden kaybetmiştin. İyi olmak yaşama devam edebilmek için mücadele verdin. Birçok insana dokundun güzel kalbinle.
Hiç unutmuyorum birgün işinle ilgili sorduğum soruları büyük bir içtenlikle cevaplamış, ürünleri hemen hazırlayarak kargoya vermiştin.
Şimdi sevdiklerine kavuştun. Benden de hepsine selam söyle.
Güzel dost , mücadelen çok güzeldi. Başta annene, eşine, çocuklarına, ailene sevdiklerine, sevenlerine sabır diliyorum. Nurlar içinde kal.
Her şey için teşekkürler…
Bir Cevap Yazın