
Gözlemlediklerim
Pek çok insan, kendilerine ait olmayan bir kendiliğin katlanılmazlığından kaçmak için umutsuzca bir kurtuluş yolu arar. Arayışı, ölümü, canlılığı, acıyı ve sevinci inkar ederek sürdürürler. Bu arayış, bilincine varmadan gerçekleştirilir.
“Ölümden kaçmak, kendilik geliştirememiş insanların özelliğidir. Başarı, sahip olma hırsı, insan ve doğa üzerinde hakimiyet kurma çabası, kendini canlı hissetmek için gösterilen beyhude bir çabanın ifadeleridir. Fakat bütün bunlar insanı sevgiye götürmez, ortaya çıkan şey, sonsuz yaşam yanılsamasını sürdürmeye yarayan, taşlardan veya ideolojilerden oluşan devasa anıtlardan ibarettir. “
— Arno Gruen
Merhaba
Psikosipiritüel eğitim birçok konuya açıklık getirirken, sağlam okumalarla, kendinin farkına vararak, doğma ve ölme konusunda eşit şartlara sahip olsak da bilgi anlamında, gelişim anlamında aynı yerde olmadığımız görülüyor.
Herkes Mavi Küre Okulu’nda yaşam derslerinden sorumlu. Kendiyle yüzleşerek, ulaşacaklarından sorumlu.
Kimse kimse için gelişemez. Ne var ki sevindirici olan, her bireysel gelişim, bütün için. Yürekten, yüreğe bir diyalog ve son seviyede de varlıktan varlığa bir diyalog oluşur.
O zaman ruhani olursunuz…
Perispride her bedenlenmede farklı bilgi dozunda yolculuğuna işte böyle devam ediyor.
Bazen beyin kanalından geçmeyen, gerek dünyadaki, gerek dünya dışındaki etkenlerden alınmış bütün titreşimler, perispride geniş ölçüde bilgi birikimi de meydana getirebilir.
Farklı idrak noktalarında olmamızı da bu durum açıklıyor gibi.
Gelişim odaklı birey olarak sorduğun sorular fazlalaşıp, cevaplarını öğrendikçe insanları, yaşamı yargılamıyorsun. Bilgi oluşunca ki sonsuz kere sonsuz yolculukta yargı ortadan kalkıp, yerini anlama ve anlamaya bırakıyor.
Kendiyle yüzleşenler burada mı?
Başlıktan da anlayacağınız gibi yazının konusu kendilik…
Peki, nedir kendilik?
Pek çok insan, kendilerine ait olmayan bir kendiliğin katlanılmazlığından kaçmak için umutsuzca bir kurtuluş yolu arar. Arayışı, ölümü, canlılığı, acıyı ve sevinci inkar ederek sürdürürler. Bu arayış, bilincine varmadan gerçekleştirilir. Gerçek ben’i görmememiz için ideolojik yapılar bunu bizden gizler. Bu süreç hem bireysel düzeyde, hem de belirli bir şiddet içeren toplumsal altüst oluşlar düzleminde gelişir.
Entelektüel etkinliklerimizin çoğu, kişinin herhangi bir şeyin içinde çözülme ihtiyacının ifadesidir. Bu durum bizi, gerçekleşmesine izin verilmeyen bir kendilikten uzaklaştırır ve bu süreçte ne durumun kendisi, ne de gerçekleştirilememiş kendilik fark edilir. Yapay bir zeka arayışı da bunun bir parçasıdır.
ABD’nin saygın üniversitelerinden Carnegie Melon Üniversitesi’nin “Mobile Roboter-Laboratorium” bölümü başkanı Hans Moravec “Çoçukları Koruyun” adlı kitabında, robotların kırk yıl içinde insanlarla eşit konuma geleceğini öngören bir gelecek kurgusundan söz eder. Burada ben’in kendiliğinin hem yitiminden, hem de olası yeniden oluşumunun acısından kaçmak için teknik bir dünyada çözülüşünü görürüz.
Morovec bize, bilincin olmadığı, acının ve sevincin kavranmadığı bir dünya sunmaktadır. Acı, bir bilgisayar sisteminin parçası değildir. Bir insanın, insan oluşu gerçekleştirene kadar çekmek zorunda kaldığı sıkıntılar, uzun gelişim yılları, kendisine denk olmayan güçlerle boğuşması; acı ve çaresizlik yaşanarak gerçekleşen bir insan oluş… Burada bunların hiçbirisine yer yoktur. Eğer Moravec’i doğru okursak ve “ilerleme” hayalleriyle gözlerimiz körleşme, canlı olanın kendisini yok etme pahasına acı ve ölümden kaçma girişiminin ardındaki gerçek itkileri görürüz.
Gelsin o zaman farkındalık soruları.
Bir insanın kimliği bilgisayara aktarılabilir mi?
Çoktan ölmüş tarihi kişiliklerin ve onların bilinçlerinin, bu kişilere ait çeşitli bilgilerin biriktirilmesi yoluyla tekrar canlandırılabilir mi?
Geleceğin bilgisayarları geçmişe yön verebilir mi?
Canlının ölümü aşılabilir mi?
Bireysel düzeyde kurtuluş bulma mücadelesi tüm insanlık tarihi boyunca görülür.
Günümüzde kurtuluş mücadelesini verirken, saptırılan onlarca bilgi eşiğinde bu mücadeleyi nasıl gerçekleştireceğiz?
Yaşamak için okuyun…
Sevgiyle
Perispri: Spiritüalizme göre ruh ve beden arasında irtibatı sağlayan, yarı-maddi bir yapısı olan, insanı oluşturan üç yapıdan biri.
Bir Cevap Yazın