Sanatçı, güzel şeylerin yaratıcısıdır. Sanatın amacı, sanatı ortaya çıkarıp sanatçıyı gizli tutmaktır. Eleştirmen, güzel şeylere dair kendi kanısını başka bir yola veya yeni bir malzemeye dönüştürebilen kişidir.

“Anlamlı ve yürekten yaşamak ve yaşamın tüm özünü içime çekmek, yaşama dair olmayan her şeyi hallaç pamuğu gibi atarak bir Spartalı gibi, azimli ve güçlü yaşamak, bir tırpanla otları biçerek genişçe bir patika açmak, yaşamı bir köşeye sıkıştırarak en küçük terimlerini sadeleştirmekti isteğim.”

Henry David Thoreau

Merhaba

Walden, Amerikan çevreci-filozofu Henry David Thoreau‘nun başyapıtı.

Hevesleri hususunda biraz daha keyfi hareket ederek, bir ihtimal, insanlığın tümü haddi zatında öğrenciliğe ve gözlemciliğe yönelebilir zira o heveslerin doğası ve varacakları nokta, herkes için ilgi uyandırıcıdır. Kendimiz ve bizden sonra gelecekler için mülk edinirken, bir aile ya da bir devlet kurarken, hatta ve hatta şöhret kazanırken dahi, ölümlü yaratıklarız, ancak hakikat ile ilgilendiğimiz sürece ölümsüz olur ve ne değişimden, ne de bir kazadan korku duyarız.

En kadim Mısırlı ya da Hintli filozof, ilahilik anıtının örtüsünün sadece bir köşesini kaldırabilmiştir, insanı tiril tiril tireten o esvab hâlâ anıtın üzerindedir ve ben, o esvaba, filozofun baktığı muzafferlikle bakarım çünkü bir zamanlar onu kaldıracak kadar cesur olduğu zaman, o ben idi ve gördüğü şeyi değerlendirdiği sırada, ben, oyum. Bu elbisenin üzerine hiçbir toz birikmedi, tanrısallık zuhur ettiğinden beridir durdu zaman.

Yaz mevsimi boyunca Homeros’un İlyada’sı, her ne kadar sayfalarını ara sıra karıştırmış olsam da, masamın üstünde duruyordu. İlk başta ellerimi kullanarak gereksiz bir çaba sarf etmem gerekti zira aynı anda hem evimi yapmak hem de fasulyelerimi çapalamakla mükelleftim. Bu, daha fazla çalışma yürütmemi olanaksız kılmıştı. Yine de, gelecekte yapacağım okumaların umuduyla, çaba sarf etmeye devam ettim. Gösterdiğim çabadan soluklanma vakti bulduğumda gezginliğe dair birkaç yüzeysel kitap okudum, bu meşgale beni kendimden utanır bir hale getirdikten sonra, kendime, nerede yaşadığımı sordum.

Bu seçkide Walden’ın etkileyici bölümlerinden olan “Nerede ve Ne İçin Yaşadım”, Okumak, Sesler ve Yalnızlık yer alıyor.

“ Beni medeniyete götürecek ne bir kapım, ne bir bahçem, ne de bir yolum var.” diyen Thoreau, ilk aktivist çevrecilerden. İki yılı aşkın bir süre boyunca kendi elleriyle inşa ettiği kulübede yaşadı.

Nerede ve Ne İçin Yaşadım‘ın doğa tarihi yapıtları arasında kendisine özgü bir yeri vardır.

Yürümek, kitabıyla tanıdığım Henry David Thoreau’un sorguladığı “Nerede ve Ne İçin Yaşadım” cümlesini buraya bırakıyorum.

Okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: