Öteki
Merhaba
Dünya edebiyat tarihinin belki de en belirgin sınırlarını “Rus edebiyatı” çizer. Rus edebiyatı, dilimize yerleşmiş bir edebiyat terimi olarak, günlük dile dahi indirgenmiş görünür.
Edebi kariyeri boyunca Dostoyevski’nin zihnini meşgul eden Öteki, yazarın çok genç yaşta kaleme aldığı ikinci romanıdır. İlk romanı İnsancıklar‘la büyük övgüler alan ve ünlenen Dostoyevski’yi hemen ardından yayımladığı Öteki ile çok sert eleştiriler bekliyordu. Ancak Dostoyevski, romanın büyük önemine olan inancını korumayı hep sürdürdü, üzerinde tekrar çalışarak değişiklikler yaptı ve tefrika edildikten tam 20 yıl sonra 1866’da yeniden yayımladı.
Rus edebiyat dünyasında öyle edebiyat dehası vardı ki hemen tüm eserleriyle göze çarpar.
Dostoyevski, 1846 yılında yayımlanan Öteki adlı eserinde kişilik bölünmesini, parçalanmış bilincin kurduğu ürkütücü ve tehlikeli dünyayı konu edinmiştir.
St. Petersburg’da devlet memuru olarak çalışan Jakov Petroviç Golyadkin’in bir sabah iş yerinde kendisinin görünüşte tıpatıp aynısı olan “öteki” Golyadkin ile karşılaşması ile gelişen olayların anlatıldığı bir psikolojik gerilim öyküsü olan Öteki, başta Kafka ve Sartre olmak üzere modern edebiyatı büyük ölçüde etkilemiştir.
Edebiyat dehası Dostoyevski’nin kitaplarından alıntı yaparak eserlerini hatırlamak gerekli.
“Bence, şeytan diye bir şey gerçekte yoksa, kişioğlu uydurmuşsa onu, kendine bakarak, kendisini örnek alarak uydurmuştur.” Karamazov Kardeşler
“Orada leş gibi kokan iğrenç yeraltında, alaya alınarak güçlendirilmiş sıçancık yavaş yavaş kine; soğuk, zehirli, özenle sonu gelmez bir kine boğulur. Kinini kırk yıl en ince, en utanç verici ayrıntılarına dek anımsayacak; her anımsayışta kendinden daha bir yüz kızartıcı şeyler ekleyerek, bu uydurmalarıyla kendini yiyip bitirecektir. Bir yandan kuruntularından utanır; bir yandan da olanları anımsamaktan, yeni baştan kurcalamaktan, “olabilirdi” düşüncesiyle başka başka uydurmalar eklemekten kendini alamaz. Bağışlamak nedir bilmez. Belki öç almaya bile kalkışır, ama beceriksizce, miskin miskin, uzaktan uzağa, sinsice, ne öç almak hakkına, ne de başarısına inanmadan yapar bunu; öbür yandan öç almak istediği kimseden yüz kat fazla üzüleceğini, ötekinin kılının bile kıpırdamayacağını ta başta bilir. Ölüm döşeğinde bunları bir kez daha, bunca zaman birikmiş faizleriyle birlikte anımsayacak ve…Bakın işte, bu soğuk, iğrenç yarı umutsuzlukla, yarı inançla, kahrından kendini bilinçli olarak yeraltına kırk yıl diri diri gömmede; zorlamayla yaratılmış durumunun yine de kısmen içinden çıkılabilir olmasında; bütün o içe işleyen doyurulmamış isteklerinin özünde; kesin olarak verilen kararla bunun peşinden gelen pişmanlıklar çalkantısında yatmaktadır o garip acı hazzının özü.” Yeraltından Notlar
Dostoyevski, edebiyat tarihi için oldukça önemli bir simgedir. Hemen bütün eserleri birer kült niteliğindedir. Yalnızca edebi değeriyle değil, içerdiği varoluşçu felsefeyle, özgürlükçü tavrıyla ve kullanılan motiflerle, onun eserleri bütün zamanların en çok okunan kitapları arasındadır.
Yaz İzlenimleri Üzerine Kış Notları
Dostoyevski’nin Haziran ayında Peterburg’tan yola çıkarak yaptığı Avrupa gezisi notlarından oluşan Yaz İzlenimleri Notları, yazarın editörlüğünü de yaptığı aylık dergi Vremya’nın 1863 sayısında yayımlandı. Dostoyevski’nin Avrupa’daki Rus algısına dair izlenimlerini de içeren yazıları içeren bu kitap, birçok eleştirmene göre, yazarın Yeraltından Notlar’da daha derinlikli işleyeceği bazı temaları barındırmasıyla o romanı müjdeleyen de bir yapıt.
Dostoyevski Yaz İzlenimleri Üzerine Notları, Öteki, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz..
Bir Cevap Yazın