Işığın Doğuşu, Barbara Ann Brennan

Barbara Ann Brennan’ın ilk çok-satan kitabı Işığın Elleri, onu dünyanın en yetenekli şifacı ve öğretmenlerinin arasına yerleştirdi. Şimdi, uzun zamandır bekleyen yeni çalışmasında, sağlık veya hastalık deneyimimizin kaynağı olan insan enerji alanına ya da auraya dair çarpıcı keşifler yapmayı sürdürmektedir. 

“Yeni bir fikir önce gülünç diye lanetlenir, sonra önemsiz diye bir kenara atılır ve en sonunda herkesin bildiği bir şey haline gelir.”

— William James

Merhaba

Yaşam enerjilerimizin sağlık, hastalık ve şifayla olan ilişkisini araştırmaya devam ettim. Neden hasta olduğumuza dair daha derin sorularla ilgilenmeye başladım. “Hasta olmak” insan olmanın ardında daha derin anlamları ya da dersleri olan bir kaidesi midir? Kültürümüzde “normal” bir hayat sürmek hastalığa nasıl yol açar? Bizim için en sağlıklı yaşam ritimlerinin neler olduğunu merak ettim. Gündelik tercih ve eylemlerimiz sağlığımızı nasıl etkiler? Bilincimizdeki değişim sağlığımızı nasıl etkiler? Hastalığımızın yaratıcılığımız ve evrimsel sürecimizle nasıl bir ilişkisi olduğunu merak ettim.

Tıbbi paradigmalar bedenlerimiz hakkında nasıl düşündüğümüzü belirler. Yıllar içinde, Batı tıbbı kötü ruhları, mizaçları, bakterileri ve virüsleri hastalıkların sebepleri olarak belirledi ve uygun tedaviler tasarladı. Tıptaki teknolojiler ilerledikçe ve biz zihin-beden bağlantılarımız hakkında daha fazla şey öğrendikçe tıbbi paradigmalarımız da değişiyor. Yeni paradigmalar yeni olasılıklara imkân veriyor.
Geçmişte, aurik alanın sağlık ve şifa ile ilişkili olduğu biliniyordu, ancak daha “ezoterik” bir açıdan. Alana dair bilgilerimiz gerçek gözlemlerin, varsayımların ve fantezilerin bir karışımıydı.

Geçmiş yaşamların ıstırabı, hem edebi araştırmalar hem de hipnotik regresyon araştırmalarıyla bol miktarda “geçmiş yaşam” çalışması yapıldı. Bu araştırmalar yaşam deneyimleri aracılığıyla bizi en kronik psikolojik acının kökenine götürür.

Negatif haz altbenlikten doğar. Altbenliğimiz, kim olduğumuzu unutan parçamızdır. Ruhumuzun ayrı, negatif bir dünyaya inanan ve buna uygun yaşayan parçasıdır. Altbenlik negatifliği inkar etmez. Bundan keyif alır.

Üstbenliğin niyeti hakikat, birliktelik, saygı, bireysellik, net kişisel farkındalık ve yaratıcıyla birliktir.

Söylediğimiz sözler üç niyet alanından birinden gelir, üstbenliğimiz, altbenliğimiz ya da maske benliğimiz. Sözler bir şey ifade ederken başka bir anlam taşıyabilirler…

Kim olduğumuzu hatırlamanın, yaşamlarımızı istediğimiz şekilde yaratmanın, sağlık yaratmanın ve güvende hissetmenin tek yolu, özümüzle bir kez daha bağ kurmaktır.

Sağlıklı ilişkiler yaratmak…

Farkındalığımızda giderek daha berrak olmaya başladıkça bu farkındalıklı bilgiyi yarattığımız ilişkilere uygulamaya başlayabiliriz.

Başka kişilerle kurduğumuz tüm İlişkiler, anlaşmalar olarak kabul edilebilir. Anlaşmalar, kabul edilebilir ilişkiler davranış kalıplarını tanımlayan ve muhafaza eden sınırlar yaratır. Bir ilişkinin anlaşması, kişilerin birbirlerine karşı nasıl davranacaklarına, ne söyleyip ne söylemeyeceklerine ilişkin ifade edilmemiş ve genelde bilinçaltı uzlaşmalardan oluşur. Bu anlaşmalar iki kişi arasında da yapılır, toplumsal kurallarla ifade edildikleri gruplar arasında da.

Sağlıklı pozitif ilişkiler karşılıklı bağlılık esasına dayanırlar ve açıkça ortaya konan dürüstlük, destek ve sevgi anlaşmalarıyla oluşurlar. Bu ilişkilerde özgürlüğe, yaratıcılığa, kişisel ifadeye, hatta sağlığa ve iki kişinin birbirinin sağlığı için gösterdiği endişe ve ilgiye bolca yer vardır. Bu pozitif anlaşmalar bir ilişkide taraf olan iki kişinin büyümesini teşvik eder. Öte yandan, birbirine bağımlı ilişkiler, söz konusu tarafları sınırlayan, köşeye sıkıştıran, kullanan, kontrol eden ve hatta korkutan negatif, sağlıksız anlaşmalarla yaratılırlar. Bu ilişkiler yaratıcılığı, kişisel ifadeyi ve kişisel özgürlüğü kısıtlarken söz konusu tarafların doğal büyüme süreçlerini de engeller.

Kitapta yer alan “Sağlıklı İlişkiler Yaratma” bölümünü seçme nedenime gelecek olursak; arkadaş, dost, eş ve aile ilişkileri güvene dayanıyor. Birçok çakra insanlar arasında eşleşme gösterse de üçüncü çakra eşleşmiyor.

Üçüncü çakradan gelen bağlar, ilişkide kendinle ve karşı tarafla ilgilenmenin netliğini ve uygunluğunu temsil eder.

İlişkideki bir travma sonucunda bağlar kötü bir şekilde hasar görebilir. Genelde zaman içinde bu bağlar dolanır ve üçüncü çakraya tutunarak çakranın işlev bozukluğu göstermesine sebep olur.

Aile ve İlişkiler Arkadaşlarınızla Sağlıklı İlişkiler Yaratmak…

Sahip olduğunuz pek çok yakın ilişkideki etkileşimlerinizi değiştirmeniz gerekir. Dolayısıyla şifa sürecinizde, kendinizi arkadaş değiştirirken bulabilirsiniz. Bu anlaşmaların neler olduğunu, nasıl ayırt edeceğinizi öğrenirseniz onları sonlandırmak veya çözümlemek ve yeni anlaşmalar yapmak daha kolay olacaktır. Siz bu sürecin ne kadar farkında olursanız bir daha negatif anlaşmalar yapma olasılığınız da o kadar düşük olur. Belirli kişilerle birlikte olmak için belirli bir role bürünmek ya da belirli bir şekilde hareket etmek zorunda olduğunuzu fark ettiniz mi? Bu, negatif bir anlaşmanın ilk işaretidir. Diğer yandan, yanında tamamen kendiniz olabildiğiniz kişiler vardır. Bir şey saklamak ya da onları herhangi bir şeye ikna etmek zorunda hissetmezsiniz. Ancak belirli bir durumda hoşunuza gitmese bile, gerçekten ne düşündüklerini söyleyeceklerine eminsinizdir. Bu da pozitif bir anlaşmanın ilk işaretidir.

Negatif Anlaşmanızı Bulmak

İster uzun süreli bir ilişki olsun isterse yeni, içinde bulunduğunuz her türlü ilişkiyi gözlemlemek için de bu tabloyu kullanabilirsiniz. Sıkıntı yaşadığınız zor bir ilişkiyle başlamanızı öneririm. Kendinizi rahat hissetmediğiniz ve belki de hoşunuza gtmeyen şekillerde davrandığınızı fark ettiğiniz türden bir ilişki seçin. Belki o kişinin yanında bu davranışlarınızın farkında bile değilsiniz, ama o kişi gittikten sonra huzursuz veya kötü bir hisse kapılıyor olabilirsiniz.

Sahte hareket etmenin, olduğunuz gibi davranmamanın sizdeki etkisi nedir?

Kendinizi ifade etmediğinizde nasıl hissediyorsunuz?

Sahte eylemleriniz ifadenizi kısıtlar ve siz kısıtlanan benliğin gerçek benliğiniz olduğuna inanırsınız.

Negatif Anlaşmaları Sonlandırmanın Faydaları…

Kendinizi bu yeni olma haline bıraktığınızda, pozitif inanç sisteminiz aktive olur. Bu da holografik bir şekilde tüm yaşamınıza yayılır. Negatif anlaşmalarınızı sonlandırmanın yalnızca sizin üzerinizde değil, aynı zamanda anlaşmanın diğer tarafındaki kişi üzerinde ne kadar müthiş etkiler bıraktığını görünce şaşırabilirsiniz. Bu tip anlaşmaları bozmak, şimdi hayatınızın başka alanlarında da kullanabileceğiniz bol miktarda yaratıcı enerjiyi serbest bırakır. Kişisel şifa sürecinizi ciddi anlamda hızlandırır ve güçlendirir. Ayrıca ilişkide olduğunuz kişilerinde yaşamında yaratıcı enerjinin serbest kalmasını sağlar.

Bazı insanlar eski anlaşmayı sürdürmekte ısrarcı olabilir. Ancak siz o anlaşmayı sürdürmeyeceğiniz için o insanla ilişkiniz sona erebilir. Ya da farkındalığı yüksekse kendi üzerinde sorumluluk alarak, değişim için ilk adımı atabilir. Ya da kendine eski negatif anlaşmayı yapabileceği yeni insanlar bulabilir. Bırakın… Onlarda hazır olduklarında yaşamlarında bu gerçeklerle yüzleşecekler. Herkes kendi hızında değişmekte ve büyümekte özgürdür. Bu durum yakın ilişkilerinizde de yaşanabilir. Elbette böyle bir ilişkiyi yitirmek çok daha zordur, ama kişiler hızlı bir şekilde değiştiklerinde, kaçınılmazdır.

Arkadaşlıklardan ve özel ilişkilerden geriye kalan şey sevgidir. Sona eren yalnızca negatif anlaşmadır.

Hastaysanız ve sürecinden geçiyorsanız arkadaşlarınızla ve sevdiğinizde olan pek çok eski negatif anlaşmayı dönüştüreceksiniz.

Dünyayla iyileştirici bir ilişki yaratmak…

Kişisel şifanız ile yeryüzünün şifası arasında holografik bir ilişki vardır. Çoğumuz bugün yeryüzünde yaşanan acılar için endişeleniriz. Bu acının yaratılmasına nasıl yardımcı olduğumuzu ve iyileştirmek için nasıl yardımcı olabileceğimizi bilmek isteriz. Kolektif olarak negatif anlaşmalarımız gezegene olan yaklaşımımıza yansır. Kişisel seviyede, kişisel ilişkilerinizde etkili olduğunu gördüğünüz her türlü negatif anlaşma aynı zamanda yeryüzüyle olan ilişkinizde de holografik etki gösterirler.

Aurik perspektiften bakıldığında, dünya canlı, duyarlı bir varlıktır ve bizler onun bedeninin birer parçalarıyız.

Tüm hastalıklar olumsuz bir ilişkisel tecrübeyle ilişkili olduğundan, birbirimizle sağlıklı, şifalı yollarla etkileşim kurmayı öğrenmemiz son derece önemlidir.

Konu “iyileşme” olunca derin bilgi ve argüman gerekiyor. Yıllar önce aldığım, kütüphaneden göz kırpan Işığın Doğuşu, kitabını buraya bırakıyorum. Benim için tekrar tekrar gözden geçirilmesi gereken; yüzyıllar öncesine dayanan şifa sanatının tüm evrelerini edinme ve kendi üzerinizde çalışma yapabileceğiniz bir kitap.

Işığın Doğuşu, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: