Merhaba
Tarih nedir? Tarih yazıcılığına ne kadar önem verilmektedir? Resmi tarih yeniden değerlendirilebilir mi? Gizli ve açık siyasetin emrinde olan tarih yazıcılığında devamlılık, gerçekçilik ve güvenilirlik konuları zaman zaman tartışılan veya hiç tartışılmayan kalıplaşmış tezler oluşturmuştur. Tarihi hafızası olmayan bir toplumu yönetmek daha kolaydır. Bu sebeple resmi tarih yazıcılığı kadim zamanlardan beri önemsenmiştir. Resmi tarihin değerlendirilmesi asırlar içerisinde kalıplaşmış ve adeta dogma haline geldiği için sorgulanması daha da zorlaşmıştır. Gerçek alimlerin birçoğu, yaşadığı dönmede çok sıkıntı çekmiş, eleştirilmiş, önemsenmemiş, hatta cezalandırılmamıştır.
1937-1938 yıllarında, Sovyetler Birliği bilim dünyasından aydın kesimin imha edilmiş olması, sürgüne gönderilmesi ve çaresizleştirilmesi konusunda pek çok örnek verilebilir; Böyle zor dönemlerde bir bilim insanının davranışı, tercihleri çok şey ifade eder ve etmelidir. Sovyet döneminde mağdur edilen bilim insanlarının itibarları, ancak Sovyet Birliği’nin dağılmasından sonra iade edilmiştir.
Sovyetler Birliği döneminde imkansızı başaran Murad Adji, çok yönlü bir akademisyen: coğrafyacı, felsefeci, tarihçi, Türkolog, araştırmacı, yazar… O Rusya’dan önceki Bozkır tarihini anlatmaya çabalamakta ve bu gayretine sebatla devam etmektedir. Rusya’nın geçmişi ile kadim ve çağdaş bilimsel kaynakları bir bütünlük içerisinde tahlil ederek, Rusya tarihini yeniden değerlendirme cesaretini ortaya koyuyor.
Kendi köklerini unutmuş ve kendini kaybetmiş bir Türk’ün hayatını anlatan bu kitap, Ben Kimim? ve Köklerim nedir? soruları ile başlamaktadır.
Kaybolan Millet, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın