Merhaba
Peki yürekler İnsanlara düşlerinin peşinden gitmek zorunda olduklarını neden söylemiyorlar?
Simyacı, İspanya’dan kalkıp Mısır Piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının öyküsü. Aynı zamanda bir “nasihatname”; “Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu nasıl kuracaksın?” gibi sorulara yanıt arayan bir yaşam ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında bunca sevilmesinin gizi, kuşkusuz bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor.
Yüreğin Sözleri
Yeryüzünde her insanın bir hazinesi vardır. Biz yürekler, insanlar artık bunları bulmak istemedikleri için bunlardan pek ender söz ederiz. Onları küçük çocuklara anlatırız. Sonra herkesi, kendi yazgısının yoluna göndermek işini hayata bırakırız. Ne yazık ki kendisine çizilmiş olan yolu çok az insan izliyor; oysa bu yol kişisel menkıbenin ve mutluluğun yoludur. İnsanların çoğu dünyayı korkutucu bir yer olarak görüyor ve yalnızca bu nedenden dolayı dünya gerçekten korkutucu bir yer oluyor. O zaman biz yürekler giderek daha alçak sesle konuşmaya başlıyoruz ama asla susmuyoruz. Ve sözlerimizin duyulmaması için dilekte bulunuyoruz. Kendilerine çizmiş olduğumuz yolu izlemedikleri için insanların acı çekmelerini istemiyoruz.
Peki yürekler insanlara düşlerinin peşinden gitmek zorunda olduklarını neden söylemiyorlar?
Çünkü bu durumda en çok yürek acı çeker. Ve yürekler acı çekmekten hoşlanmazlar.
Biraz şikayet edecek olursam diyordu yüreği, bu yalnızca benim bir insan yüreği olmamdandır ve insan yürekleri böyle olur. Ulaşmaya layık olmadıklarını ya da ulaşamayacaklarını sandıkları için en büyük düşlerini gerçekleştirmekten korkarlar. Dirilmemek üzere sona ermiş aşklar, olağanüstü olabilecek ama olamayan anlar, keşfedilmesi gereken ama sonsuza kadar kumların altında kalan hazineler daha aklımıza gelir gelmez bizler, yürekler hemen ölürüz. Çünkü böyle bir durumla karşılaşınca ölümcül acılar çekeriz.
Simyacı‘yı, okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti uyanıp, güneşin doğuşunu izlemeye benziyor. Okumayanlara tavsiye, okuyanlara hatırlatma amacıyla.
Yazarlar sizleri okumaya davet ediyor.
Sevgiyle, okuyunuz…
Bir Cevap Yazın