
Sanatçı, güzel şeylerin yaratıcısıdır. Sanatın amacı, sanatı ortaya çıkarıp sanatçıyı gizli tutmaktır. Eleştirmen, güzel şeylere dair kendi kanısını başka bir yola veya yeni bir malzemeye dönüştürebilen kişidir.
“Kalbinin sesini dinle; özlemlerinin peşinden git; yaratıcılığını güçlendir; bedenine iyi davran; sana iyi gelmeyen şeyleri reddet; sunu anla ki, başkalarının düşündüğü, hissettiği, yaptığı ve söylediği her şey, onların kendi sorunudur ve senin şahsiyetini ne küçültür, ne de yaralar. Kendini sevmek budur…”
— Safi Nidiaye
Merhaba
Bu kitabı dünyanın saklı bilgisini içeren bir konu içeriyor. ATLANTİS zamanımızda gizliliğin karanlığından sıyrılıp, adım adım gün ışığına çıkıyor. Bir zamanların kapalı kutusu ezoterik öğretiler de aynen öyle olsalar bile, çekirdekleri daima bir sır olarak kalacaktır, çünkü mistisizmin yüreğinde hep kalp vardı ve hep var olacaktır. Kalp bir sırdır; akıl onu kavrayamaz, nasıl ki bir insan burnuyla sesleri duyamazsa. Kalbin gizemi sadece kalple anlaşılabilir.
Bu nedenle kitap bilgi vermeye amaçlamak yerine, okuyucuyu, doğrudan yüreğine dokunarak, kendi derinliklerinde saklı gerçeği anımsatacak esinlerle buluşturuyor.
Bazı bölümler yer yer fazlaca didaktik gelebilir, ama bunun nedeni okuyucuyu öğrenmeye açmaktır. Kitabın amacım, kişisel ve toplumsal çıkmaz sokaklarımızla, bizi öğüten değirmenlerden kaçınarak, yolumuzu bulmamızı sağlayan gerçeğin, deneyimini kalp ve sevgi yolu ile iletmek.
Tüm ezoterik ve mistik öğretiler, dünyanın tüm saklı kalmış bilgileri, ancak kendimizi kalbimizin gerçeğine açarsak, onun bize dokunmasına ve dönüşmemize, başka bir deyişle çevremizdeki insanların ve kendi kalbimizin gerçeğine dönüşmemize izin verirsek, biz insanları ileri taşır.
“Kehanette bulunabilsem, bütün sırları bilsem, her bilgiye sahip olsam, dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım olsa, ama sevgim olmasa, ben bir hiçim.” Pavlus’tan Korintliler’e Mektup
Kalp, insan bedeninin sahip olduğu sıradan bir organ değildir; kalp, insanın özüdür ve müthiş bir gizeme sahiptir. Bu gizem, aslında kendi derinliğinde öylesine sonsuz ve öylesine güzeldir ki, sözcüklere dökmek neredeyse imkansızdır; ancak sezgiyle algılanabilir. Hiçbir dil, kalbin dili kadar kolay değildir; hiçbir sözcük kalbin gizeminin esası olan güzelliği tanımlayamaz.
Kalp, iyiyi de, kötüyü de tanımaz; o sadece dokunuşu ve dokunmayışı bilir. Kalp, hüküm vermeden hisseder ve bilir. Kalp, kavga etmez, bir şeyden emin olmaz, bir şeyi ikna etmez ve kendini savunmaz. Kalp anlar ve alır. Anlayan ve alan, bozukluğundan sıyrılıp, gerçek doğasına döner. Böylece kalbin gücü, her şeyi sevgiye dönüştürür.
Kalbin Sesi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın