Oğuz Atay, Günlük

Bu kitaplarda gerçeği bütün acılığıyla yazmalı, onu hafifletme durumu ancak kahramanların kafasından geçmeli!

“Kitapların belirli yerlerini okuyabilmek, bazı insanların bu konuda okuma konusunda en  önemli özelliklerinden biri gibi geliyor bana. Ben de çoğu zaman böyleyim. Sanki bu belirli yerlerin ne olduğunda insanların büyük bir kısmı birleşiyor. Özellikle ben bu belirli yerlerin dışında kalan ve çok kaba bir deyimle ukalalık denilebilecek bölümlerden kaçınmalıyım. Kendi okumak istediği yerleri yazmalı insan herhalde.

— Oğuz Atay

Merhaba

Oğuz Atay’ın edebiyatla ilgili herkes için sürekli merak konusu olmuş günlüğünün bütünü. “Kimse dinlemiyorsa ya da istediğim gibi dinlemiyorsa günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda bana bunu da yaptırdınız” sözleriyle başlayan Günlük boyunca okur, yazarın son yıllarındaki yanlızlığını paylaşmakla kalmıyor, Oyunlarla Yaşayanlar‘ın oluşum sürecini adım adım izliyor, bir edebiyat laboratuvarıymış gibi.

Atay 13 Aralık 1977’de büyük projesi “Türkiye’nin Ruhu”nu yazamadan hayata gözlerini yumdu. Ölümünden sonra Günlük ve Eylembilimi kitapları yayınlandı. Oyunlarla Yaşayanlar adlı tiyatro eseri Devlet Tiyatroları’nda sahnelendi.

Bir yazarın satırlarını nasıl oluşturduğu, günü nasıl geçirdiği, yazmak İçin neler yaptığı. Ve kocaman bir hastalığı göğüsleyerek gerçeklerin tamamını satırlara yansıtarak bize ışık tutan harika usta. Benim için anlam ve önemi çok büyük. 

Oğuz Atay, Günlük kitabını okuduğunuzda yolu nasıl yürüdüğünü tüm detaylarıyla bulabileceksiniz. Hayrandım, bu katlandı. Okuduğum birçok kitabın referans bilgisi Oğuz Atay yaşamından gelmiştir. 

Korkunun sonucu yabancılaşmadır. Yeni yazarların kelimeler icat ederek azınlık olma telaşıdır, toplumsal sorunlara eğilerek kendini tanıma korkusudur. Kavram kargaşası yaratarak temel kavramlardan uzaklaşma çabasıdır. Temel kavramların onu bir hiçe indireceği korkusudur. Korku ortadan kalkarsa postunu kaybedeceğinden korkan tekke şeyhinin korkusudur. 

Dünyayı bir savaş alanına çevirdikten sonra , her yandan düşman saldırısı bekleyenlerin korkusudur. Bir şehire kapanıp, bütün ülkenin saldırısını bekleyen Saray’ın korkusudur bu. 

Kültür korkusudur.

Hayatına dair tüm izleri bulabileceğiniz Günlük okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: