
Yaratıcı düşünce konusunda ilk akla gelen isimlerden biri olan Michalko bu kitapta iş dünyasından bilime, idari işlerden sanata ve günlük hayata dek pek çok alanda sizi diğerlerinden birkaç adım öne çıkaracak doğal yaratıcılığın formülünü sunuyor ve zekanın mantıksal önyargılarla, kabullenilmiş kesinlikler ve kavramlarla nasıl sınırlandığının altını çiziyor.
“Sınırlayıcı koza ve güve için küçük açıklıktan geçmek için gerekli olan mücadele sıvının bedeninden akarak kanatlarına geçmesini sağlayan şeydir, böylelikle kozadan kendi çabasıyla çıkabildiğinde uçuş için hazır olacaktır. Güve mücadeleden mahrum bırakılacak olursa, sağlığından da mahrum bırakılır. Bazen mücadeleler, gerçek anlamda canlanmak için tam olarak ihtiyacımız olan şeylerdir.”
— Michael Michalko
Merhaba
Kendinize sık sık ‘Ben bunu neden daha önce düşünemedim?’ diye soruyor musunuz? Yararlılığı kanıtlanmış egzersizler, görsellerle zenginleştirilmiş stratejiler ve ilham verici gerçek hikayelerle artık fikirlerinizi hiç olmadığı kadar özgürleştirebilir ve hayal gücünüzü zenginleştirebilirsiniz. Michalko’nun sıra dışı yöntemleriyle beyninizi ters köşeye yatırmaya hazır olun.
- Tanrı’nın nazarında herkesin yaratıcı olmamasının nedeni ne?
- Potansiyelimizi nerede ve nasıl kaybettik?
- Potansiyelimiz nasıl sekteye uğradı?
- Eğitim yaratıcılığı neden engelliyor?
- Eğitimciler yaratıcılığı neden daha çok teşvik etmiyor?
- İnsanlar alanlarında daha fazla uzmanlaşmadıkça neden daha az yaratıcı ve yenilikçi hale geliyor?
Bize öğretilenlere göre cevabı nasıl elde edeceğimizi bildiğimizi düşündüğümüzde , düşmeyi bırakırız. Geçmişte olanlara göre cevapları bildiğinizi düşündüğünüzde , düşünüşünüz ölür.
İnsanların nasıl düşünebildiğini düşündüğümde tırtıl ve kelebeği gözümün önüne getiriyorum. Başkalaşımda, biyologların imajinal hücreler diye adlandırdığı küçük şeyler tırtılın bedeninde ortaya çıkmaya başlıyor. Başlangıçta hayatta kalmakta güçlük çekiyorlar. Ancak birleşmeye ve birbiriyle etkileşimde bulunmaya başladıklarında daha güçlü ve bağışıklık sisteminin saldırılarına karşı koyabilir hale gelebiliyorlar. Daha sonra bu imajinal hücreler tırtıl hücrelerinin yerini alıyor ve tırtıl bir kelebeğe dönüşüyor.
Yaratıcı bir kişiliğe dönüşmenin düşünmenin harika bir metaforu .
Doğa hayatta kalmak İçin gerekli olan varyasyonları sunmak smacıyla genetik mutasyonlar yaratır. Genetik bir mutasyon ebeveyn kromozomlarında bulunan geleneksel bilgeliği göz ardı eden rastlantısal ya da şans eseri gerçekleşen bir olayın yarattığı bir varyasyondur. Doğal seçilim süreci hangi varyasyonların hayatta kalacağını ve gelişeceğini belirler. İçimiz de bulunan karşılaştırılabilecek bir süreç işler. Her bireyin eğitim ve deneyim üzerine kurulan var olan düşünce şablonları üzerine kurulu fikirler yaratma becerisi vardır. Fakat varyasyonlar İçin herhangi bir koşul olmadığında, fikirler sonunda durgunlaşır ve uyarlanabilme avantajlarını yitirir. Sonunda , her zaman düşündüğünüz biçimde düşünecek olursanız her zaman siz de olan şeyi elde edersiniz. Aynı eski fikirler. Düşünce şablonlarımızda varyasyonlar olmasını istemeyiz.
Dahiler sadece yetenekli olanlardan daha yeni bileşimler ortaya çıkardıklark İçin dahidir.
Leonardo Da Vinci kurumsal anlamda eğitim almamıştı. Birbirinden bütünüyle farklı iki sistem dahil, birbirinden uzak şeyler arasında bağlantılar kurmasına olanak sağlayan doğal bir düşünce özgürlüğünü seviyordu. Suyun hareketini insan saçının hareketiyle ilişkilendirdi ve hareket halindeki suda bulunup görünmeyen pek çok inceliği sıra dışı ayrıntılı biçimde gösteren ilk kişi oldu. Gözlemleri doğanın “süreklilik yasası” diye adlandırılan bir gerçeğinin keşfedilmesiyle sonuçlandı. Tarihte hava ve suyun bileşimini kavrayan ilk kişi oldu.
Kitapta yararlılığı, sağlanmış birçok egzersizle karşılaşacaksınız. Ben Bunu neden daha önce düşünmedim, diye soracağınız bir çok sorunun cevabı sizi bekliyor olacak.
Yaratıcı Düşünceye dair tüm bilgiyi bulduğum bu kitapta bolca doğada nefes aldım. En yaratıcı güç doğadır. Ve bu yaratıcı güçten öğreneceğimiz çok şey var.
Yaratıcı Düşünce, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın