
Kitap özgün bir çalışmadır. Kanal D’de yayınlanan Sınır Ötesi Programı’nın yapımcısı Gazeteci Ergun Candan’ın 19 yıllık araştırmalarının belli bir bölümünden oluşmuştur. Yurtdışındaki 200’ü aşkın bilimsel merkezlerle kurulan irtibatların sonucunda elde edilen bilgilere dayanır.
“Bilinenle iş bitince gözler gökyüzüne çevrilir… Ve gerçekler gökyüzü gibidir. Bulutlar onu saklayamaz…”
— ERGUN CANDAN
Merhaba
Bir zamanlar Orta Asya’nın en büyük gizemlerinden biri olan Türk Mitolojisi’nin temelini oluşturan Agarta ve Ergenekon Efsaneleri’nin ezoterik bilgiler ışığında ele alındığı bu kitapta, ilgiyle okuyacağınız konulara yer verilmiştir.
Aradığımız sırlar tarihin çok eski dönemlerine kadar uzanır. Bu sırlar tarihin karanlık kalmış noktalarında gizlidir. Mitolojilerin içindeki bilgelik izlerini takip edenlere, ifade ettikleri gerçekleri anlatabilmek için sessizce durup beklemektedirler. Hem de binlerce yıldır…
Bazı gerçekleri öğrenmeye karar vermiş birinin başvuracağı en önemli kaynaklardan biri mitolojilerdir.
Hadi!… Şimdi binlerce yıl geriye doğru gitmeye başlayalım ve insanlığın bitip tükenmeyen bilgelik arayışının izlerini birlikte etmeye çalışalım…
Bu öyle bir yoldur ki, kimine karanlık, kimine alaca aydınlık, kimine ise apaydınlıktır.
Bu insanlığın bitip tükenmeyen bilgelik aşkının öyküsüdür.
Çok eski çağlardaki Mısır’ı düşünelim. Geçmişi şöyle bir gözümüzde canlandıralım…
Bu kitabın hazırlanmasında, şu anda Anıtkabir Kitaplığı’nda saklanan Atatürk’ün Dinler Tarihi’ne ışık tutan araştırması öncülük etmiştir.
Türklerin kültür kökenini ortaya çıkarmak, Atatürk’ün en büyük isteklerinden biriydi. Cumhuriyetin ilk yıllarından sonra, bu konuya büyük bir hassasiyetle eğildi.
Thot’un Kitabından Sırlar Bilgisi
Thor Osiris’e hitaben şöyle bir dilekte bulunur;
O halde bu ilahi oluşumun işleyişini ve insanların bu dünyaya geliş ve gidiş serüvenlerini gösterir misin?
Bunun üzerine Osiris Thot’a gözlerini kapatıp arkasına yaslanmasını söylemişti. Bundan sonrasını birlikte takip etmeye devam edelim:
Thot kendisini bir anda uzayın derinliklerinde buldu…
Bir göktaşı gibi uzayda süzülüyordu… Sonra taş gibi ağırlaşmaya başladığını hissetti. Hızla karanlık bir tünelin içinden geçip dağlık bir arazide yere indi. Kendisini bir dağın zirvesinde bulmuştu… Vakit geceydi. Yerküre karanlık ve çıplaktı… Vücudunun tüm uzuvları gülle gibi ağırlaşmış, hareket etmekte bile güçlük çekiyordu… Derken gökyüzünden yeryüzünü kaplayan Osiris’in sesini işitti:
Gözlerini yukarıya kaldır da bak…
Birbiri üzerine binmiş eş merkezli ışıklar saçan yedi kubbe yeryüzünü Doğudan Batı’ya kadar kaplamıştı. En sonuncusunun üzerini ise bir kemer gibi Samanyolu sarmaktaydı.
Her biri şeffaf camdan yapılmış gibi duran ve içleri pırıl pırıl Işık’larla donatılmış yedi katlı gök tüm heybetiyle yukarıda duruyordu. Her kürede gezegene benzeyen farklı renkteki bir ışık topu dolanıp durmaktaydı. Bu ışık toplarına da yine farklı görünümdeki Melekler eşlik etmekteydiler. Melekler ışık toplarının sürekli yanında bulunmakta adeta onları gözetmekteydiler.
Bu olup biteni hayranlıkla seyre dalan Thot, Osiris’in sözleriyle irkildi:
Bak…dinle…Ve anla…
Thot olup bitenlere pek bir anlam veremiyordu. Bunu fark eden Osiris tekrar sözü ele aldı ve olup bitenleri açıklamaya başladı:
Her türlü yaşama imkan veren şu yedi kubbeye bak. Bunlar hiyerarşik bir düzende sıralanmış olan göğün yedi katlarıdır. Ruhların aşağılara inip sonra tekrar yukarıya tırmanışları bu kubbelerde cereyan eder. Her birinin içindeki Yedi Melek, ilahi Kelam’ın yedi ışınıdır. Her biri ruhların varoluşlarının bir yönüne Kuman’da etmektedir.
1.Kat Ay Meleği : Endişeli endişeli tebessüm ederken gördüğün başında gümüş olarak şekilli taç giymiş olanı, Doğum ve ölüm süreçlerini kontrol etmektedir.
- Kat : Merkür Meleği : Onun üstünde yer alanın görevi bilim yüklü sihirli asasıyla inen veya yukarılara çıkan ruhlara yol göstermektedir.
- Kat: Venüs Meleği : Onun hemen üstündeki meleğin elindeki aynaya bakanlar kendilerini tanımaktadırlar.
- Kat : Güneş Meleği : Onun da üstündeki elinde meşale tutan Melek, ahengi, güzelliği ve saflığı kollar ve geliştirir.
- Kat: Mars Meleği : Daha da yukarıdaki elinde kılıç tutan Melek evrensel adaleti yerine getirir. Varlıkların ne ekerse onları biçmesi , bu meleğin yönettiği yasalarla gerçekleşir.
- Kat: Jüpiter Meleği: Gök mavisi kürede tahtın içinde oturan Melek ise İlahi Zeka’nın sembolü olan Yüce Kudret Asası’nı taşımaktadır.
- Kat: Satürn Meleği : Göğün en üst noktasında ise , Bilgelik Küresi’ni taşıyan Melek bulunmaktadır.
Burada sembolik bir şekilde dünyamınızın görüp gözeticilik sistemi dile getirilmektedir. Evrensel İdare Mekanizması’nın dünyamızla ilgili bölümünün anlatılması söz konusudur.
Yedi katlı göklerin her biri farklı ruhsal idareci planların sembolüdür. Meleklerle anlatılmak istenen budur.
Gizli Sırlar Öğretisi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgi’yle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın