Kitapçı Mendel, Bir Yaz Öyküsü, Stefan Zweig

“Her geçen gün önlenemez bir şekilde monotonlaşmaya başlayan dünyamızda eşsiz olan her şeyin kıymeti daha da artıyor.”

Merhaba

Usta kalem, Stefan Zweig‘ den iki güzel hikaye daha…

Kitapçı Mendel. Anıları hatırlamakta zorluk çeken kahramanımız, uzun bir aradan sonra geldiği yerde beyninde şimşekler çakıyor ve sadece kitapçı Jakob Mendel’i hatırlıyor…

Ve aradan yirmi yıl sonra yine onun dükkanına yolum düşmüştü! Yukarı Alser Caddesindeki Cafe Gluck’taydım. Jakob Mendel’i nasıl unutabilirdim! Onun gibi çok değişik, inanılmaz, dünya harikası bir insanı hatırlamamak mümkün değildi. Üniversitede saygıdeğer öğretim üyelerinden oluşan küçük bir çevrenin yakından tanıdığı Jakob Mendel anılardan silinemezdi!”

Eğer günün birinde büyük bir psikolog ortaya çıkıp da, bellek denen o gücü çok kapsamlı ele alırsa, kitap adlarını ve fiyatlarını ezbere bilen olağanüstü insan, antikacılık biliminin adsız ustasından bahsetmek zorundadır.”

Kitapların hafızaya tek tek yerleştirilmesi çok kolay değil. Onları hatırlamak, ve insanlara ulaşması gereken bilgiyi bellek de tutabilmek oldukça zor.

Deneyen var mı, aranızda?

Kitapta bu detaylar belirtilirken, Mendel’ın yıllar içinde başından geçenleri duymak, hüzünlendiriyor.

Savaş yıllarına gidiyoruz. Toplama kamplarında yaşanan gerçekler ve Mendel’in bir yanlış anlama neticesinde, kampta geçirdiği koca iki yıl.

Hayatın, yılların ve yaşamların ne denli pamuk ipliğine bağlı olduğunu, gözler önüne seriyor. Acının yoğunluğu, acıyla insanların dönüştükleri kimlikler.

Acı dolu yılları anlatan kadın, hayatında hiç kitap okumazken, Mendel’in giderken kendisine bıraktığı kitaba sahip çıkması. Kahramanımızın içini burkuyor.

Son söz olarak aşağıdaki satırları ekliyor.

İnsanları birbirine yaklaştırmak ve böylece unutulup gitmeyi engellemek için kitapların yaratıldığını bilmesi gereken bense kitapçı Mendel’i yıllarca unutmuştu...”

Bazen ne bildiğiniz değil de, ne yaptığınız önem kazanıyor.

Metaforlar ve anlatım yine harika.

Bir Yaz Öyküsü’nde ise Como Gölü yakınlarındaki bir kasabada, kendinden çok genç bir kıza isimsiz mektuplar yazan ve ne kadar istemese de her seferinde kendini en çok canını acıtan yerde bulan yaşlı bir beyefendinin anılarını konu alır.

Yeni kitaplar da masamda okunacaklar bölümünde yerini aldı. Yüzümde kocaman gülümsemeyle, hikayeleri okuyarak, dönüşmeye devam.

Kitapçı Mendel, Bir Yaz Öyküsü, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: