Özgürlüğe Doğru Yükselmek!

Gözlemlediklerim

Çocuk düzeyli bir ruhtan, çok görmüş, çok öğrenmiş bir ruhtan beklenecek yetenekleri beklemek büyük bir adaletsizlik olurdu doğrusu. Sorumluluklardaki çok büyük farklılaşmalar da bundan ileri gelmektedir.

“Ruhlar hareket noktasında eşdeğerlidirler. Onlar birbirinden sonsuz gelişim bakımından farklıdırlar: Birileri genç, birileri de yaşlıdır ve bunun sonucu olarak da, yaşlarına göre törellik ve bilgelik bakımından farklı gelişim düzeylerine sahiptirler..”

Merhaba

Şu an Mavi Küre’de gerçekleşen olaylara karşı hissettiklerimi doğrulayan bir bakış açısı olduğunu bilmek çok rahatlatıyor.

Geçmişte okuduğum kitapların satır aralarını, kısa süreliğine ziyaret ederek, kütüphanedeki dostlardan yardım aldım. Leon Denis, Ruhun Güçleri 53. sayfadan, gelişim odaklı ruh parçalarıyla halen iletişim kuruyor.

Kötü kişi, suçlu kişi çoğu kez, gerçekten de sağduyusu henüz gelişme imkanı bulamamış genç ve bilgisiz bir ruh varlığı olarak çıkmaktadır karşımıza. DUCLOS’nun dediği gibi: “Suç daima yanlış bir kararın sonucudur.” İşte bu nedenledir ki, yanlışlığı ispatlanmış cezalar hüküm giymiş kişiyi kendine dönmeye, kendini yetiştirmeye, ışıtmaya ve düzeltmeye yöneltecek şekilde düzenlemek zorundadır. Toplum, yanlışı tutkuyu ve kine başvurmadan düzeltmelidir, aksi takdirde suçlu sandalyesinde kendisi oturmaktadır.

Ruhlar hareket noktasında eşdeğerlidirler. Onlar birbirinden sonsuz gelişim bakımından farklıdırlar: Birileri genç, birileri de yaşlıdır ve bunun sonucu olarak da, yaşlarına göre törellik ve bilgelik bakımından farklı gelişim düzeylerine sahiptirler. Çocuk düzeyli bir ruhtan, çok görmüş, çok öğrenmiş bir ruhtan beklenecek yetenekleri beklemek büyük bir adaletsizlik olurdu doğrusu. Sorumluluklardaki çok büyük farklılaşmalar da bundan ileri gelmektedir.

Varlık gerçek anlamda özgürleşecek hale, ancak kendisinin dışındaki evrensel yasalar, onun tekamülünün gereği olarak onun içinde ve şuurunda yer tutmaya başladığı gün varmış sayılmaktadır. Yasa ile iyice dolduğu ve onları eylemlerinin kuralı haline getirdiği gün, o artık insanın kendine egemen olduğu ve kendi kendini yönettiği tinsel (moral) noktaya ulaşmış olmaktadır. O andan itibaren de, yönetilmek için artık baskıya ve toplumsal güce ihtiyacı kalmamaktadır.

Bence, ruhun nasıl huzur bulacağını biliyorsanız, iç dünyanızda kendinizle barışıksanız, düşünce olarak da pozitifliği seçiyorsanız gelişimi tamamlama yolunda ilerliyorsunuz demektir…

Kendi özgürleşme eyleminizin sorumluluğunu alıyor musunuz?

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: