Kendini Bilmek İçin Kitap!

"Ruhsal enerjide ilk basamak insanın kendini bilmesidir. Kendini bilen insan maneviyatını keşfeder ve yolculuğuna başlar." Lao Tzu

Yazmak Üzerine, Ernest Hemingway

İyi kitaplar, en iyi üniversitelerin yerine geçer...

“Yazdıklarınızı birine göstermenin ya da bundan bahsetmenin kelebeklerin kanatlarında taşıdıkları her neyse onu ve bir şahinin tüylerindeki düzeni söküp atmak gibi.”

Ernest Hemingway

Merhaba

Ernest Hemingway’in insanların gözündeki savaş muhabiri, büyük hayvan avcısı ve açık deniz balıkçısı imajı, kendisini ömür boyu yazma sanatına adamış olduğu gerçeğini geri plana itme eğiliminde olmuştur. Onun yazmaya olan bağlılığının derecesini yalnızca onu çok iyi tanıyanlar biliyordu.

Hemingway’e göre diğer tüm uğraşlar, ne kadar çekici olursa olsun, onun yazarlık kariyerinin yanında ikinci planda kalıyordu. O, herkesin iyi bildiği kibirli görüntüsünün altında, kendisini tamamıyla sanatına adamış bir sanatçı olarak kaldı.

Ernest Hemingway, Ingilizce yazında, yirminci yüzyılda yaşamış herhangi bir yazardan çok daha büyük bir değişim yaratmış, bu nedenle 1954 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür. Hemingway kısa, net cümleler yazar, sert ve etkileyici üslubuyla tanınır. Güneş de Doğar ve Silahlara Veda ile Hemingway, yirminci yüzyılın en büyük edebi kişilikleri arasında yerini almıştır. Gazetecilik ve Birinci Dünya Savaşı’nda ambulans sürücülüğü gibi işlerle uğraşmış olan yazar, 1920’lerde Paris’te gönüllü sürgünlerden oluşan yazar çevresinin bir parçası olarak uluslararası ün kazanacağı bir kariyere imza atmıştır.

Ernest Hemingway, yazarlık kariyeri boyunca, yazma üzerine konuşmanın kötü şans getirdiğini, “Yazdıklarınızı birine göstermenin ya da bundan bahsetmenin kelebeklerin kanatlarında taşıdıkları her neyse onu ve bir şahinin tüylerindeki düzeni söküp atacağını” ifade etti.

Bu bölümde yazma konusundaki denemelerimi paylaşma isteğini hatırladım. Yazdıklarınızın bir uzman tarafından onaylanması. İnanın yazma konusunda geliştikçe gereksiz bir çaba olduğunu göreceksiniz.

Kimseyle iletişime geçmek zorunda değil eseriniz. Onaylanmak zorunda hiç değil. Sadece hazır olduğunuzda okuyucuyla iletişime geçmesi yeterli. Doğru yayın anlayışı olan bir yayıneviyle. Tabi meraklı birilerini unutmamalı. Sizden önce bilgisayarınıza izinsiz girip yazdıklarınıza bakmıyorsa.

Günümüzde bu alanda bilgi hırsızlığı çok. Siz farkına varmadan bilgilerinizle proje yaratarak para kazanıyorlar.

Hemingway ‘e dönecek olursak, Ömrünü son zamanlarında tam da yapmayı hiç istemediği o şeyi yaptı. Roman ve öykülerinde, editörlere, arkadaşlarına, sanatçı dostlarına ve eleştirmenlere yazdığı mektuplarda, röportajlarda ve konuya ilişkin makalelerinde sıklıkla yazma konusuna değinmiş ve bu konuda, en az gelmiş geçmiş tüm yazarlar kadar iyi ve derinlemesine yazmıştı. Bu beceriye ilişkin yorum ve gözlem ki bu yorumları çoğunlukla onları çevreleyen metinden rahatça çıkartılabilir yaşadığı süre boyunca birikerek azımsanmayacak miktarda bir eserler bütünü ortaya çıkarmıştır.

Bu kitap Hemingway’in yazarın doğası ve yaşamındaki unsurlar üzerine düşünceleri ile yazarlara yazma sanatı, çalışma alışkanlıkları ve disiplin konularında verdiği özel, faydalı öğütleri içermektedir. Hemingway’in kendine özgü kişiliği; genel bir bilgelik, zeka, mizah ve kavrayış İle yazarın mesleğinin dürüstlüğü konusundaki ısrarında ortaya çıkmaktadır.

Normalde aranması ya da araştırılması gereken bilgileri tek ciltte bir araya getiren bu kitap, yazarlık konusunda kendini geliştirmek isteyenlere iyi geleceğini düşünüyorum.

Okuma listemden yazarlık konusunda bir kitap daha Blog’da yerini buldu.

Hatırlatma notuma gelince, dünyanın en zor şeyi okumak. Eğer böyle olmasaydı dünya nüfusunun bilinç düzeyi istenen duruma çoktan gelmiş olurdu.

Geçmiş medeniyetlere baktığımda insanlığın bilinç düzeyinin getirdiği katkılar keşif ve yaratım süreçlerinin getirdiği okuma kavramının beyin üzerindeki etkileri saymakla bitmiyor. Bilim halen okuyan beyin konusunda araştırma yaparak farklı bilgilere ulaşıyor.

“Okumanın tarihi” üzerine biraz kafa yorun derim. “Ne okuyorsanız osunuz” sözünü hatırlatmakta fayda görüyorum.

İş hayatım boyunca ciro hedefi gerçekleştirerek ürün sattım. Fakat en zor satışı olan şey kitapmış. En doğru, en değerli kitapların satış oranı düşünülünce; değişim konusunda direnen bir canlı türü olduğunu görmenin farkındalığını yaşıyorum.

Gerçek cehalet bilginin yokluğu değil, onu elde etmeyi reddetmektir.Karl Popper

Hayatınıza yeni ve güçlü bir alışkanlık getirin…

Yazmak Üzerine, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: