
Hayal gücüm beni insan yapıyor ama aptallaştırıyor da, bana bütün dünyayı veriyor ama oradan sürüyor.”
“Ayın kağıttan olduğunu onu kibritle yaktığımı gördüm rüyamda. Gazete gibi tutuştu ve çatıların üzerine yanan parçalar düşmeye başladı. Annem bakkaldan çıkıp, “Bunu söndürmek için okyanus lazım” dedi. Sonra uyandım.. “
— Ursula Le Guın
Merhaba,
Galaksinin yolu dalgaların arkasındaki sakin suları beyazlatmıştı. Ara sıra kumun üzerinde bir ışık çakıyordu: Işıltılı su, minik deniz mahlukları, deniz ateş böcekleri. Sis kalkmış, karanlık berraklaşmıştı. Yıldızlar, dalgaların arasındaki kısa ışıltılardan daha parlaktı.
Ateş çıtırdıyordu ve bir kütüğün nemli merkezi tıslayıp şarkı söylüyordu, Gece serinledikçe herkes ateşin yakınına sokulmuştu, onun insanları, kimi alçak sesle konuşuyor, kimi yıldızları seyrediyor ya da uyuyordu. Aby yanındaki battaniyeye kıvrılıp çoktan uyumuştu bile. Battaniyeyi oğlanın çıplak bacakları üzerine çekti. Çocuk kımıldanarak uykusunda itiraz etti. “Yok bir şey,” diye mırıldandı. “Devam edecek. Devam edecek canım.” Kum tepelerinin arasında atlardan biri homurdandı. Denizin sesi alçak, uzun ve derindi, karanın sınırında boylu boyunca devasa bir kükreme, uzun müddet dinlenemeyecek kadar yüksek. Bazen ılık bir esinti, toprak ve yaz kokusuyla denize doğru akıyor, beraberinde kıvılcımları da taşıyordu.
Yaz geceleri sahil ve denizin keyfini iliklerimize kadar hissettiren Le Guin’in Aya Tırmanmak öyküsünden birkaç kelime bırakmak istedim satırlara.
Bu kitapta on sekiz öyküde Le Guin okuru tekinsiz evlere, tekinsiz konulara, zihnin gerisinde fark edilmeyi bekleyen duygulara hayata tutunmak için verilen ince mücadeleye, bakış açısını azıcık değiştirdiğiniz anda değişiveren gerçeklere yolculuğa çağırıyor.
Durduğu yerde durmayan ücra kasabalardan, kırılmış hayatını toplamaya çalışan yalnız insanların evlerinden, tuhaf ayinlerin yapıldığı yaz kamplarından, kürtaj kliniklerinden, her şeye rağmen doğurulan bebeklerin dünyasından, masal sayfalarından, bilge ormanlardan geçen bu yolculukta, yazarı insani olan her şeye duyduğu tutku, ilgi ve şefkat eşlik ediyor bize.
Büyülü gerçeklikten gerçeküstücülüğe farklı tarzlar denediği bu öykülerde, Le Guin ne kadar güçlü bir edebiyatçı olduğunu bir kere daha kanıtlıyor.
AYA TIRMANMAK Ve Diğer Öyküler, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın