
Müthiş Psikoloji, Seni Yoran Her Şeyi Bırak
Kimsenin Hayalindeki İnsan Olmak Zorunda Değilsin…
“‘Yalnızlık’ bir tercihtir. Bilinçli olarak düşünülüp yapılan bir tercih. İnsan bilinçli yalnızlığın içinde kendini daha huzurlu, mutlu ve üretken hissedebilir. Burada dengeli ve bilinçli bir gözlemin kararı vardır. Kalabalıklar arasında gereksiz muhabbetlere maruz kalmak çöp hissi yaratabilir insanın ruhunda. Sonrası anlamlandıramadığın derin bir sessizlik… “
— Müthiş Psikoloji
Merhaba
Tüm üstünlük kurma gayretinin altında doldurulması gereken bir eksiklik yatar…
Friedrich Nietzsche, “Nerede iki insan gördümse, orada hep bir güç istenci, kudret gördüm. Uşağın istencinde bile efendi olma iradesi gördüm. Daha güçlü olanın iradesi, zayıfı hizmet etmeye ikna eder. Bu irade, hep daha zayıflara efendilik etmek istediğinden, hiç vazgeçmek istemeyeceği tek hazzı olacaktır onun ”der.
Varoluşçu filozof Friedrich Nietzsche insanın güç istenci meselesine İnsanca Pek İnsanca ve Güç İstenci adlı kitaplarında değinmektedir.
“Nerede iki canlı gördümse orada muhakkak bir güç istenci, bir kudret gördüm” der.
Her güç odağı başka bir güç odağının karşısında gücünü artırmaya çalışır. Buna karşılık karşı taraf da aynı şeyi yapar. Böylece odaklar arasında güç modelleri başlar.
Her ilişkide ister istemez bir güç mücadelesi söz konusudur bu yüzden. Aşk ve evlilik ilişkilerinde de, anne-baba çocuk ilişkilerinde de , arkadaşlar arasındaki ilişkilerde de, iş ilişkilerinde de hatta birbirini tanımayan insanların bir arada bulundukları ortamlarda bile bazen görünen ama bazen görünmeyen bir güç mücadelesi cereyan eder.
İnsanoğlunun yaşam mücadelesinin özünde “güç istenci” vardır.
Güç her ilişkide farklı tezahür eder ve insan güce doğrudan ya da dolaylı olarak sahip olmak ister. Zeka gücü, kas gücü, beden gücü, sosyal güç, para gücü, itibar gücü…
Alfred Adler de gücün bir içgüdü olduğunu öne sürer ve bu istenç olmadan insanın hiçbir şey yapamayacağının altını çizer. İnsanın varlığının sürdürebilirliği buna bağlıdır. Temelinde de bundan aldığı sonsuz haz vardır.
“Diğer insanlar, şimdi ve gelecekte davranışımızı kontrol edebilmek için üzerimizde utanma duygusu oluşturma girişiminde bulunurlar. “Aaron T. Beck
Manipülasyon, psikolojiden açıdan ne zaman tehlikelidir?
Duygusal işkence yöntemlerinden biri olan manipülasyon çok önemli bir konu!
Sadece yaşam kalitesini değil, kişinin bedensel ve zihinsel sağlık yapısını da tehdit eder, olumsuz etkiler. Ayrıca kişinin başkası tarafından yönlendirilmesi, etkilenmesi, kontrol edilebilir olmasının, çeşitli suçlara hatta intihara kadar varan acıklı sonuçları olabilmektedir.
Duygusal işkence teknikleri genellikle üç duygu üzerinde çalışır.
- Korku
- Utanç
- Suçluluk
Öylesine güçlü duygulardır ki yaratacağı sonuçlar açısından son derece ciddiye alınması gerekir.
İstemediğiniz şeyleri yaptığınız ya da isteyerek yaptığınızı düşündüğünüz halde yaptığınız için kendinizi iyi hissetmediğiniz anlar olmadı mı hiç hayatınızda?
“Aslında yapmak istemedim ama sonra bunu yapmanın daha iyi olacağını düşündüm” dediğiniz tek bir an bile varsa orada manipüle edilmişsinizdir.
“Manipülasyon” belki yeni bir kelime olarak karşınızda durduğu için size hayli uzak ve mesafeli bir konu gibi gelebilir. Ancak diğer yönüyle çok güçlü bir duygusal işkence yöntemidir.
İlişkiler, özellikle kadın erkek ilişkileri güç istencinin en yoğun yaşandığı yerler olduğu için duygusal işkencelerin farklı boyutlarda ve şiddetli biçimde sürekli yaşandığına tanıklık etmek mümkün.
Kişiyi onun iradesi, bilgisi ve onayı dışında hatta belki hiç istemediği halde onun düşüncelerini etkileme, davranışlarını yönlendirme, kararlarını ve kanaatlerini değiştirme, duygularını yönetme, onu zihinsel ve duygusal olarak kontrol etme ve iradesine tesir etme biçimlerine duygusal manipülasyon diyebiliriz.
Güçlü manipülatörler çoğunlukla yakın çevremiz, tanıdıklarımız çok sevdiklerimiz ve güvendiklerimiz olduğu için bu noktada haklı olduklarını kabul ederiz, her şeyi tabii ki iyiliğimiz için yapmış olduklarına inanırız, başka türlüsünü onlara konduramayız çünkü. Dolayısıyla duygusal bir zorbalığa maruz kalıp kalmadığımızı fark etmemiz bu yüzden çok da kolay olmaz. Öncelikle bir kendi kendimizi engelleriz bu yolda.
“Kurulan her ilişki aslında bir iktidar ilişkisidir.”Michel Foucault
Ben, insanların ne söylediğine değil, nasıl davrandığına odaklanırım. Her manipülatör bir güç emicidir. İster bilinçli ister bilinçsiz fark etmez. Bu anlamda farkındalık kazanmak ve bir korunma becerisi edinmek çok önemli.
Müthiş Psikoloji, Seni Yoran Her Şeyi Bırak okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın