Sineklerin Tanrısı, William Golding

Sineklerin Tanrısı, Liderlik savaşının insanların doğal yapısında olduğunu ve bunu kazanmak için de dost kazanma ve düşman kaybetme (gerekirse yok etme) yöntemlerini uygulamasını gösteren bir roman. Gruplaşmaların temelinde insanın en derinlerinde saklı pırıltıları ve kötülükleri meydana çıkarma uğraşındaki insanları betimliyor.

Biz, Jack, Simon ve ben dağa tırmandık. Yaman bir yer. Yiyecek var, içecek var.. “
“Ve kayalar var… “
“Mavi çiçekler var…”
Biraz toparlanan Domuzcuk, Ralph’ın elindeki denizkabuğunu gösterdi. Jack ile Simon sustular. Ralph, konuşmasını sürdürdü:
“Beklerken, hoş vakit geçirebiliriz bu adada. ” Ralph, her bir yanı gösterircesine kollarını açtı:
“Kitaplarda anlatılanlar gibi tıpkı.”
Çocuklar, hep bir ağızdan bağırdılar:
“Hazine Adası gibi…
“Kırlangıçlar ve Amazonlar gibi…”
“Mercan Adası gibi.
Ralph, elindeki denizkabuğunu havada salladı:
“Bu, bizim adamız. Güzel bir ada. Çok eğleneceğiz, büyükler gelip bizi alıncaya kadar. “
Jack, elini uzatıp denizkabuğunu aldı:
“Domuzlar var” dedi; ” şuradaki küçük kaynakta… Her bir şey var. Başka şeyler de bulanlar yok mu aranızda?”

— William Golding

Merhaba

Sineklerin Tanrısı, Nobel Edebiyat Ödüllü İngiliz romancı ve şair William Golding’in 1954 yılında yazdığı alegorik romanıdır. Özgün adı Lord of the Flies olan roman Türkiye’de özgün adının tam çevirisi olan Sineklerin Tanrısı’nın yanı sıra bazı yayın evleri tarafından İşte Bizim Dünya adıyla da yayımlanmıştı.

Romanın İngilizce versiyonu 1970’li yıllarda Türkiye’de yabancı dille eğitim yapan devlet okullarında (Maarif Bakanlığı Kolejleri) İngilizce derslerinde okutulmuştur.

Kitap II. Dünya Savaşı’nın ardından yazarın kendi yakın geleceğinde, yani gerçek olmayan bir nükleer savaş sırasında geçer. Mercan Adası’na karşılık olarak; Mercan Adası’ndaki gibi çocukların ve gençlerin iyilik potansiyellerinden bahsetmek yerine, kökenlerimizde olan vahşiliğe dönüşü göstermektedir. William Golding, II. Dünya Savaşı’nda gördüğü had safhadaki vahşetin etkisiyle bu kitabı, başlıca insanın doğası ve içinden gelen kötülüğü sorgulamak üzerine yazmıştır. Başlarda kitap İngiliz halkı tarafından tepki görse de (çocukları kötü gösterdiği için) aynı günlerde 2 sokak çocuğunun masum bir çocuğu sebepsiz yere döverek öldürdüğü için bir anda ilgi odağı olmuştur.

William Golding 1911 yılında Cornwall’da doğdu. Oyuncu, öğretim görevlisi, denizci, müzisyen ve son olarak okul müdürü sıfatlarıyla çalıştı. 1934’te Poems adlı ilk kitabını yayımladı. 1940 yılında Kraliyet donanmasında görev aldı. 1954’te yayımlanan ilk romanı Sineklerin Tanrısını kaleme aldı. 1961 yılında öğretmenliği bıraktı ve kendini tamamen yazmaya adadı; Kule ve ÇatalDil de dahil olmak üzere toplam on iki roman yazdı. Sineklerin Tanrısı 1963 yılında Peter Brook tarafından filme alındı. 1983 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Golding 1988 yılında “Sir” unvanını aldı. 1993 yazında öldü.

Klasikleri Niçin Okumalı?

Olgunluk çağımızda, gençliğimizin en önemli okumalarına yeniden dönmeye ayıracağımız bir zaman olmalı. Kitaplar aynı kalmışsa bile (ama onlar da, değişen tarihsel bakış açısının ışığında değişirler), biz elbette değişmişizdir ve bu buluşma yepyeni bir olaydır.

Sineklerin Tanrısı, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: