
Bu kitapta Thich Nhat Hanh hayatımızın kalitesini derinden değiştirecek kadar güçlü, dinleme ve konuşma becerileri kazanmamız için bize rehberlik ediyor.
“Kendi içinizdeki acıyı görürseniz başkasının acısını, kendiniz ve ötekinde acı doğurmada kendi payınız, sorumluluğunuzu da görebilirsiniz.”
— Thich Nhat Hanh
Merhaba
Her birimiz başkaları tarafından anlaşılmak istiyoruz ama biz başkalarını anlamayı ve dinlemeyi biliyor muyuz?
Dinlemeyi bildiğinde konuşmayı öğrenirsin…
İletişim bir tür beslenmedir; hangi iletişimin sağlıklı, hangisinin zehirleyici olduğunu bilmek önemlidir. Biriyle konuşmanız nefret, öfke ve kırgınlık gibi toksinlerle dolu olabilir. Bunlara kulak verdiğinizde o toksinleri içinize alırsınız.
Beslenmeyen hiçbir şey varlığını sürdüremez. Tükettiğimiz her şey bizi ya iyileştirir ya da zehirler. Beslenmeyi genelde yalnızca ağızdan aldığımız şeyler için düşünürüz ama gözlerimiz, kulaklarımız, dillerimiz ve bedenlerimizle aldıklarımız da besindir. Çevremizde sürüp giden, bizim katıldığımız söyleşiler de besindir. Kendimiz için sağlıklı olan, gelişimimize yardımcı türde gıdalar mı tüketip üretiyoruz?
Bizi besleyen, etrafımızdakilere mutluluk veren, moralleri yükselten bir şey söylediğimizde sevgi ve şefkati besleriz. Gerilim ve öfkeye yol açacak şekilde konuştuğumuz, hareket ettiğimizde beslediğimiz şiddet ve acıdır.
Çevremizden ve izleyip okuduklarımızdan sıkça zehirli iletişim içeriz. İçe aldıklarımız anlayışımızı, şefkatimizi geliştiren şeyler mi? Öyleyse iyi besindir, Çoğu zaman içimize aldığımız bize kendimizi kötü ya da güvensizlik hissettirir. İletişimimizi beslenme ve tüketim olarak düşünebiliriz.
Hangi iletişim sağlıklı, hangisinin zehirleyici olduğunu nereden bilebilirsiniz?
Farkındalık enerjisi sağlıklı iletişimin gerekli bir parçasıdır. Farkındalık, yargıyı bir yana bırakarak nefes ile bedenin bilincinde oluşa dönmeyi ve tüm dikkatinizi içinizdekilerle etrafınızdakilere vermenizi gerektirir. Bu, ürettiğiniz düşüncenin sağlıklı mı sağlıksız mı, şefkatli mi kaba, kırıcı mı olduğunu görmenizi sağlar. İletişim bir tür beslenmedir. Hepimiz yalnızlık hisseder, birileriyle konuşmak isteriz. Fakat başka biriyle konuşmanız nefret, öfke ve hüsran gibi toksinlerle dolu olabilir. Başkalarının söylediklerine kulak verdiğinizde bu toksinleri içinize alırsınız. Bu nedenle dinleme ve konuşmada farkındalık çok önemlidir.
Zehirleyici iletişimden kaçınmak özellikle de işyerinde güç olabilir. Çevrenizde böyle bir iletişim varsa dikkatli olun. Bu tür ıstırabı özümsemeyecek kadar farkındalığınız olması gerekir. Kendinizi şefkat enerjisiyle korumalısınız ki, dinlediğinizde toksinleri içe almak yerine kendi içinizde etkin bir biçimde daha fazla şefkat üretebilin. Bu şekilde dinlediğinizde şefkat sizi korur, karşınızdaki de daha az acı çeker.
Ürettiğiniz ve çevrenizde olup biten iletişimlerdeki düşünceler, konuşma ve hareketleri içe alır, özümsersiniz. Bir tür tüketimdir bu. Onun için bir şey okuduğunuz, birine kulak verdiğinizde bu toksinlerin sağlığınızı bozup size ve diğer kişi veya topluluklara acı getirmemesi için dikkatli olmalısınız.
Farkındalıkla öz benliğinizi ifade etmenin yolunu bulduğunuzda iç huzurunuz artar ve şefkatiniz gelişir, başkaları da sizinle birlikte olmaktan keyif ve mutluluk duyar.
İlişkiler doğru besin olmaksızın yaşayamaz…
Bir Ağız İki Kulak, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın