Kurtlarla Koşan Kadınlar, Clarissa P.Estes

Usta yazar Clarissa P. Estés, baş yapıt nitelindeki bu eserini, sürdürdüğü 20 yıllık bir çalışmanın ardından tamamlayabilmiştir. İçerisinde böylesine derin bir araştırma yatan bu eser, kadın çalışmaları hususunda bir kaynak niteliği taşıyacak kapasiteye sahiptir.

“Gerçekten sevmek, kendi korkusunu yenebilen bir kahraman ister.”

— Clarissa P.Estes

Merhaba

Clarissa P. Estés, Kurtlarla Koşan Kadınlar’da gerçekten farklı bir önermede bulunuyor; kadınlar için yalın, uygulanabilir ve doğal çözümler öneriyor. 19. yüzyılla birlikte insanlığın doğadan kopuşu ve duygulara yer vermeyen kapitalist bir endüstri çarkının içinde kayboluşundan yola çıkarak, kadınların yapması gereken ilk şeyin içlerindeki doğal sesi keşfetmek olduğunu söylüyor ve kadınların içlerinde yatan sınırsız güç ve yaratıcılığın, kurtların doğal yabanıllığında yattığı savını ileri sürüyor. Kadınların çoğu zaman farkında olmadan içselleştirmek zorunda bırakıldıkları eziklik ve yetersizlik duygusuna, bastırılmış cinsel güdülerine çok değişik bir malzemeden yaklaşıyor: masallar! İnsanlığın ortak bilinçaltının aynaları olduğunu düşündüğü masallar aracılığıyla kadın psişesinin derinliklerine iniyor ve birçok açmazdan kurtulmalarına yardımcı olacak masal tadında terapiler uyguluyor. Estés’e göre, kurtlarla kadınlar arasında, vahşilikleri, zarafetleri ve içinde yaşadıkları topluluğun üyelerine duydukları bağ açısından psişik bir benzerlik vardır. Kurtlar ve kadınlar arasındaki bu benzerlik, Vahşi Kadın arketipinde ortaya çıkar.

İnsanlık tarihi boyunca bastırılmış ve örselenmiş kadınların durumunu kültürel ve ekonomik açıdan ele alan çok sayıda inceleme yapıldı. Her inceleme kadınları “tanımlama ve çözme” açısından farklı yöntemler önerdi. Bu önermelerin ne ölçüde kadının doğasına ilişkin isabetli tespitler yaptığı ve alternatifler sunduğu ise tartışmalı bir konudur.

Clarissa P. Estes Kurtlarla Koşan Kadınlar’da farklı bir önermede bulunuyor.

21. yüzyılla birlikte doğadan kopuşu ve duygulara yer vermeyen kapitalist bir endüstri çarkının içinde kayboluşundan yola çıkarak kadınların yapması gereken ilk şeyin içlerindeki doğal sesi keşfetmek olduğunu söylüyor.

Doğadan, kendi doğamızdan uzaklaşmamız, erkek egemen bir toplumda kadınlığımızı ve cinselliğimizi bastırmamız bize nelere mal oluyor, öz değerlerimizle yeniden nasıl bağlantı kurabiliriz, bir türlü içinden çıkamadığımız ama anlam vermekte de zorlandığımız genel geçer kadınlık sorunlarımızı nasıl analiz eder ve çözümleriz, hepsi bu kitapta. Kütüphanenin en görünür yerinde bulunsun. Sık sık açıp okumak isteyeceksiniz.

Masallar ve Mitler ile Özdeşleşen Kadın Figürlerine Bakış

Yazar kitaptaki kadın çözümlemelerini, geçmişten günümüze anlatılagelen masallar ve mitler üzerinden gerçekleştiriyor. Bu yönüyle de okuyucuya farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Adeta bir terapi niteliğinde olan bu farklı masallar, kadınların en derin duygularına erişerek bir kadın okuması gerçekleştiriyor. Kitapta yer alan masal ve mitlerin başlıkları ise şöyle; “Mavisakal”, “Bilge Vasalisa”, “Manawee”, “İskelet kadın”, “Çirkin Ördek Yavrusu” ve “Kırmızı Ayakkabılar”

Kurtlarla Koşan Kadınlar, Vahşi Kadın Arketipine Dair Mit ve Öyküler yer alıyor. Okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: