
Ödüllü Oxford Üniversitesi araştırmacısı Dr. Jeremy Howick, hangi ilaçları alacağına, çocuklarına hangi ilaçları vereceğine ve ne zaman (veya ne zaman değil) bedenin kendi işini yapmasına izin vereceğine dair okuyucunun mantıklı seçimler yapmasını sağlayacak bilimsel kanıtlarla, okuyucuyu donatmak için hakem değerlendirmeli en son tıbbi araştırmalardan yararlanmaktadır.
“Delilik aynı şeyleri tekrar ve tekrar yapmak, fakat farklı sonuçlar beklemektir.”
— Albert Einstein
Kendi Kendini İyileştirme Bilimi
Merhaba
Varlıklı ülkeler tıbbi gelişmelere önemli ölçüde bağımlı olmuştur: Ortalama olarak, bütün Amerikalıların beşte biri, yaşı ilerlemiş İngilizlerin yarısı ve yaşlı Kanadalıların üçte ikisi günde en az beş adet reçeteli ilaç kullanmaktadır, hayatları, hiç durmayan hap yutmak ve yan etkilerini yönetmek ritüelidir. On kişiden biri antidepresan kullanmakta ve okulda yerinde duramayan milyonlarca erkek çocuğuna metamfetamin reçetesi verilmektedir. Işık hızında artan küresel sağlık hizmet maliyetleri, bu fazla ilaç kullanımının giderek daha karşılanamaz hale gelmesine neden olmaktadır.
Doktor Sensin’de, Howick modern ilaç ve teknolojileri bolluğunun, insan bedeninin acıyı tedavi edebilen kendi ilaçlarını ürettiği, birçok fiziksel rahatsızlıktan kendini bir cerrah kadar kurtarabildiği ve hatta herhangi bir psikolog gibi hafif bir depresyon ile savaşabildiği, gerçeğini kör ettiğini açıklamaktadır. Son klinik araştırmalar, zihinsel durumların sağlığımızı etkilediğini açıkça göstermektedir: Gevşeme, olumlu düşünme ve rahat sosyal çevrenin hepsinin sağlığa ölçülebilir faydaları vardır—bazen tezgâhta satılan ilaçlar kadar etkilidirler.
Jeremy Howick, Oxford Üniversitesi Empati Programı Direktörü.
Kitabın konusuyla ilgili pek çoğumuz bilgi sahibi olduğumuzu düşünsek de yeniden çerçevelenen bilgi “Kendi Kendini İyileştirmek isteyenlere” iyi gelecek…
S.136
Siz parçalarınızın toplamından daha fazlasısınız
Siz birini, ne kadar uzun olduğunu cildinin ve saçının renginin ne olduğunu sesinin nasıl olduğunu ve gözlerinin burnunun, dudaklarının ve bacaklarının ne kadar güzel olduğunu anlatarak tarif etmeye çalışabilirsiniz. Bu iyi olabilir ancak bir bütün olarak kişilik olarak bazı şeyleri kaçırmaktadır. Örneğin ( Tanrı Korusun), tarif ettiğiniz kişi bir kaza geçirir ve bacakları kesilmek zorunda kalır ve çok ciddi yanıklar olur şimdi eskisi kadar uzun değildir ve farklı görünmektedir. Ancak özünde aynı insandır. Bizde parçalarımızdan daha fazlası vardır.
Makinanın bir parçası bozulursa, onu onarabilirsiniz ve diğer parçalarını o kadar çok etkilemez.
Suçlama oyunundan kaçının
Düşüncelerin sağlığınızı etkileyebileceği doğrudur; ancak, bedeninizin de. Basitçe beden ve zihnin bağlantılıdır; bu zihnin bedendeki her şeyi kontrol ettiği anlamına gelmez. Beden de takımdaki anahtar bir oyuncudur. Yani eğer hasta iseniz, bu sizin yanlış düşünceler düşünmeniz yüzündendir, demek yanlıştır. Aynı zamanda, sadece olumlu düşünceler düşünmek bizi daha iyi hissettireceği için, bunu yapmak çok kolay anlamına gelmemektedir. Eğer gerçekliğin ve zihnin önemini bilseydik kendi düşünce örüntülerimizi değiştirmenin zorluğunu daha kolay anlayabilirdik.
Kendi sağlığınız sizin hatanız olduğuna inanmanın anlamsız olmasının daha büyük bir nedeni vardır. Birini suçladığınızda onu mutlu etmezsiniz. Hepimiz diğer insanlarla bağlantılı olduğumuzdan başka birini mutsuz etmek bizim üzerimizde ters etki yaratacaktır. Siz birisi olduğunuz için, düşüncelerinizi ve alışkanlıklarınızı değiştirmeyi zor buluyorsanız, siz de kendinizi suçlamamalısınız. Suçlama oyunundan kaçının…
Bireysel Sağlık İlişkilere Bağlıdır
“Kendiniz için yaşayamazsınız; binlerce iplik sizi yakınlarınıza bağlar ve bu iplikler boyunca, sempatik dikişler boyunca olduğu gibi, hareketlerinizi gayeler olarak gerçekleştirin ve size etki olarak geri dönsün.” Peder Henry Melville
Akıl ve vücut sağlığı arasındaki yakın ilişkinin ötesinde bireysel salığımızı diğer insanlarla olan ilişkilerimizden ayıramayız. 1948 yılında, Dünya Sağlık Örgütü, sağlığı ” tam fiziksel, zihinsel ve sosyal iyilik hali ve hiçbir hastalığının olmaması” olarak tanımladı. Bu tanım bazılarının devrim niteliğinde gibi selamlaması ve diğerlerinin muğlak ve ulaşılmazı imkansız (bu tanıma göre kim tamamen sağlıklıdır? olarak nitelemesiyle baştan beri tartışma konusu oldu.
Doktor Sensin, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Nilgün Abla, D&R’dan seçtiğim kitabı hediye ettiğin için teşekkür ederim.
Bir Cevap Yazın