Sessizliğin Sesi, Helena Petrovna Blavatsky

Sessizliğin Sesi, kadim ve meçhul Altın Öğütler Kitabı’ndan alınmış metinlerdir. Özgürleşmenin ve aydınlanmanın iki yolunu özetler.

“Hazlarımız ve arzularımız bize hiçbir şey öğretmez. Asıl olana varmamızın tek yolu yaşam deneyimlerimizdir.
Bunların çoğu da acılardan, ızdıraplardan oluşur.”

— Helena Petrovna Blavatsky

Merhaba

Aydınlanmış olan birey, tüm insanoğlu kusursuzluğa ulaşana dek kendi kurtuluşunu veya Nirvana’ya ulaşmayı reddeder. “Uzunca kareler“in üzerine yazılmış ayetler HPB’ye tekrar tekrar söylenmiştir; onu ezberleyen HPB, daha sonra bunlardan bazılarını çevirerek Sessizliğin Sesi’nde yazmıştır. HPB’nin başyapıtı olan The Secret Doctirine gene garip dilde yazılmış olan Dzyan Stanzalar’nın devasa bir yorumudur.

Sessizliğin Sesi kadim ve meçhul Altın Öğütler Kitabı‘ndan alınmış metinlerdir. Özgürleşmenin ve aydınlanmanın iki yolunu özetler.

İlki kişinin kendisini, sadece kendi aydınlanmasına, özgürlüğüne adayan yol; diğeri ise sadece kendi aydınlanması değil , acı çeken tüm duyarlı varlıkların aydınlanmasına, kurtuluşa erişmesi için çaba gösteren kişilerin gittiği yol.

İkinci yol Budha‘nın öğretileriyle biçimlenen, varlığını oraya dayayan Bodhisattva yoludur.

Dün meditasyondan sonra kısa sürede bitirdiğim kitap. Sizler gibi bende dünyadan yeterince bilgi edindikten sonra, içsel dünyamda yol alabilmek için öğreniyorum.

Bazı insanlar “ O kadın bir medyum değil miydi?” ya da “Bir sahtekar?” veya “Şarlatanın teki?” sorularını yöneltiyorlardı. Ancak onun kim olduğunu ve Batı düşüncesine katkılarını bilenlerin görüşleri daha farklıydı. Tıpkı ezoterizm Christopher Bamford gibi, onlar da Blavatsky’nin neden Marx, Nietzsche veya Freud gibi ” Yirminci yüzyılın kurucularından” biri olarak kabul görmediğini anlayamıyorlardı.

Söylenenlere göre Einstein masasının üstünde bile Madam Blavatsky’nin başyapıtı olan The Secret Doctrine’in okunmaktan yıpranmış bir kopyası bulunuyordu. Bazı teozofistler, Einstein’ın ünlü formülü E=mc2 nin bu ağır ve kalın kitabın içinden çıktığını iddia edecek kadar ileri gitmişlerdi. Böylesi bir iddiayı doğru kabul edebilmek, birçok insana güç gelecektir.

Teozofik bir deyiş olan “hakikatten daha yüce bir din yoktur‘un aksine HPB’nin hakikatin ne olduğuna dair ” Olsa olsa kısmi bir bilgiye ulaşabilir” açıklaması nispeten kolay olur.

Bazı insanlar bir bilmece olarak kalıp, açıklanamazlar. HPB’de tanımlara sığmayan bir duayen.

Bencillik yapmadan yaşadığımız her sürecin birbirimizi etkilediğini düşünerek yol almalıyız.

Sessizce yaşamı ve kendimizi izlediğimizde, yol boyunca hedefe varmadan önce, karşılaştığımız manzaraların öğretisi büyük. Kimseyi yargılamadan.

Sessizliğin Sesi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amacıyla.

Yazarlar sizleri okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: