
Bu kitap; her şeyden önce, kanserden korunmak amacıyla belirlenmiş doğru beslenme yöntemleri ve alternatif tedavi biçimlerini ortaya koymakla birlikte; alternatif tedaviye övgü kitabı değildir.
“Kanser, Bazı vücut hücrelerinin, kontrol edilemez bir biçimde çoğalarak çevrelerindeki diğer hücreleri yok etmelerine yol açan ve büyük bir endüstri yaratarak sahte “bilim” adamlarının müthiş bir rant mekanizması yaratmalarına neden olan hastalığın genel adı.”
— Yaşar Gören
Merhaba
Hipokrat: Eski çağın en büyük hekimi. 83 yıl yaşa (İstanköy, Kos adası M.Ö. 460-Larissa Teselya MO 377). Perikles zamanında Kos adasında okul kurdu. Çağınlı tıp bilgilerini bütünüyle en iyi kavrayan ve hiç şüphesiz bunları uygulamayı en iyi bilendi. Klinik gözlemin öncüsü olma şerefi de onundur. Hippokrates, bir kısmı kendisine ait olmasa da onun adıyla tedavi yöntemlerinden oluşan büyük bir tıp öğretisi bıraktı. Hippokrates’in tıp teorisi ganizmadaki sıvıların (kan, lenf, safra gibi) bozukluklarına dayanır. Tamamen hayali unsurlardan yola çıktığı halde bu teori onu tedavi sanatında mantıki ve sağlam bir uygulamaya götürdü. Hippokrates, öğretisinin hiç karşı gelinmeden geçerli olduğu yüzyıllar boyunca, üstüne en çok söz edilen ve yorumlanan bilgin oldu. Hakkındaki bir söylentiye göre, Artarserkes, ordusuna büyük zarar veren bir salgın hastalığı önlemesi için ona başvurmuş, Hippokrates kendi yurduna düşman böyle bir kişinin bütün değerli armağanlarını reddetmişti, Hippokrates’in yazdığı sanılan eserler arasında yazarına ait olduğu en kesin olanlar şunlardır:
Peri Aeron, Hydaton, Topon (Havalar, sular ve ülkeler üzerine), Aphorismoi (Özlü sözler)/ Prognostikon (Teşhis üzerine), Kardies (Kalp üzerine). Ortaya koyduğu hekimlik ahlakının değer ve önemi, organizmanın ahenk içinde çalışması hakkındaki görüşü onun dahi bir öncü olduğunu gösterir. Hekimlerim mesleğe başlarken ettikleri yemin de Hippokrates’ten gelmedir. Doktorların uymaları gereken ahlak kurallarını kayıt altına alan bu yemin, Fransa’da hemen hiç değiştirilmeden 15 ve 16’ncı yüzyıldan beri yemin olarak kabul edilmiştir. Tıp fakültelerinde bir tez savunulurken bu yeminin tekrarlanması zorunludur.
Rakamlarla Kanser
- Kanser, gelişmiş ülkelerde kalp hastalıklarından sonra, ölümlerin ikinci nedeni sayılıyor, (Neden sayılıyor diye yazdığımı kitabın ilerleyen sayfalarında bulacaksınız) Azgelişmiş ülkelerde ise kanserden ölümler, üçüncü sırada gösteriliyor.
- Tüm dünyada, her yıl yaklaşık 10 milyon yeni kanser vakası ortaya çıkıyor.
- Her yıl 6 milyon insan kanserden (aslında kanser tedavisinin yan etkilerinden) ölüyor.
- Türkiye’de, 1999 verilerine göre her yıl 16 bin 23 erkek ile 9 bin 919 kadına kanser tanısı konuluyor. Ancak, Türkiye’de gerçekte her yıl 100 bin ile 200 bin yeni kanser vakası görüldüğü tahmin ediliyor. En fazla kanser hastası Marmara Bölgesi’nden bildiriliyor.
- İllere göre bakıldığında, en fazla kanser hastası bildirilen kent, 4 bin 305 ile İstanbul. Ankara 2 bin 391 ile ikinci sırada, Antalya ise 1971 bildirim ile üçüncü sırada yer alıyor.
- Sağlık Bakanı, son 10 yılda Türkiye’de 1 milyon kişinin kansere yakalandığını açıkladı.
- Gelişmiş ülkelerde erkeklerde en sık görülen ilk üç kanser: Prostat, akciğer ve kalınbağırsak.
- Kadınlarda ilk üç kanser: Meme, akciğer, kalınbağırsak.
- ABD kalınbağırsak, Brezilya rahim, İngiltere akciğeri Japonya ve Çin mide, Avustralya cilt kanserlerinin en sık görüldüğü ülkeler.
Kitapta bulunan verilerin tek amacı; Dr. Ivan lllich’in “Ölüm, acı ve hastalık insan olmanın bir parçasıdır ve kültürler insanlara bu üç sorunla başetmenin yollarını öğretir.” sözünden yola çıkarak, insanın bu doğal süreçlerini müthiş rant mekanizmaları ve bir endüstri haline getiren, aslında çokta karmaşık ve pahalı olmayan tedavi yöntemlerini insanlardan gizleyerek kendi kasalarını doldurmanın peşinde olan, ulusal ve uluslararası “şebekeleri deşifre etmektir.
Kanser Cinayetleri, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın