Birlikte İyi Hissetme, Dr.David Burns

Problemli ilişkiler can yakar. Çoğumuz duygularımızı kendi değerimize, en azından bir kısmını diğer insanlarla olan ilişkilerimize dayandırırız. Önemsediğiniz biriyle tartışmak ya da kavga etmek hiç eğlenceli bir şey değildir. Hiç önemsemediğiniz biriyle kavga etmek bile, enerjinizi ve neşenizi tüketebilir.

“Düşünceleriniz duygularınızı yaratır.”

— Dr.David Burns

Merhaba

Diğer insanlarla dostane, tatminkâr ilişkiler isteriz ama genellikle tam tersi, düşmanlık, acı güvensizlikle karşılaşırız. Peki, bu neden oluyor? Neden iyi geçinemiyoruz?
İyi Hissetmek kitabının yazarından!

25 yıllık klinik tecrübe ve 1000’den fazla kişiyle yapılmış araştırmalara dayanan Birlikte İyi Hissetmek, neden birbirimizle iyi geçinemediğimiz üzerine yepyeni bir teori sunuyor ve ilişkilerin yürümesi için basit, güçlü teknikler sağlıyor.

Birlikte İyi Hissetmek, Dr. David Burns Bilişsel ve Davranışçı Terapiler serisinde hepimizin yaşadığı Sorunlu İlişkileri Yoluna Koymanın Sırrı’nı açıklıyor. Örneklerle…

Sorunlu ilişkiler can yakar. Çoğumuz duygularımızı kendi değerimize en azından bir kısmını diğer insanlarla olan ilişkilerimize dayandırırız. Önemsediğimiz biriyle tartışmak ya da kavga etmek eğlenceli bir şey değildir. Hiç önemsemediğimiz biriyle bile enerjinizi ve neşenizi tüketebilir.

  • Niçin iyi geçinemiyoruz ?
  • Uzmanlar ne diyor?

Diğer insanlarla dostane, tatminkar ilişkiler isteriz ama genellikle tam tersi, düşmanlık, acı güvensizlikle karşılaşırız. Peki, bu niye oluyor? Niçin geçinemiyoruz?

Bu konuda iki teori vardır. Uzmanların çoğu eksiklik teorisini onaylar. Bu teoriye göre, iyi geçinemiyoruz, çünkü nasıl yapacağımızı bilmiyoruz. Diğer bir deyişle kavga ediyoruz, çünkü ilişkilerimizdeki sorunları çözme becerimiz yetersiz. Çocukluğumuzdan itibaren okumayı, yazmayı ve matematiği öğrendik, ama iletişim ya da sorun çözme ile ilgili hiç ders almadık.

Diğer uzmanlar ise gerçekten istekli olmadığımız için insanlarla geçinemediğimize inanırlar.

Bu da motivasyonel teori olarak adlandırılır. Diğer bir deyişle, kavga ederiz, çünkü anlaşamadığımız insanlara yakınlaşmak için motivasyonumuz eksiktir. Son noktada düşmanlık ve çatışmanın içinde karmakarışık kalırız, çünkü savaş bizim için ödüllendiricidir.

Eksiklik Teorisi, Sadece birbirimizi nasıl seveceğimizi bilmediğimiz için kavga etmeyi sürdürdüğümüze inanır.

Örneğin; davranışçı terapistler iyi geçinmek hakkında sorunlarımızın iletişim ve sorun çözme yeteneklerimizin eksikliğinden kaynaklandığına inanıyor. Yani birisi bizi eleştirdiğinde dinlemek yerine kendimizi korumaya alıyoruz. Duygularımızı açık bir şekilde paylaşmak yerine karşımızdaki insanı bastırıp kendi yolumuza çekmek için baskı yapabiliyoruz. Sistemli müzakere yolları ya da sorun çözme becerileri kullanmıyoruz ve gerilim yükseliyor.

Günümüzde sözel kültürün de geldiği yeri kavramış oluyoruz.

Hepimiz çaresizce sevgi dolu, tatmin edici ilişkiler istiyoruz, fakat bunların oluşması için gereken becerilerden yoksunuz.

Bozulmuş düşüncelere dikkat etmezsek kendimize hiç de doğru olmayan şeyler söylemeye başlarız.

Bilişsel terapi, düşünce şeklimizi değiştirdiğimiz zaman duygu ve davranışlarımızın da değişeceği fikrinin üzerine temellenir.

Ben kendimi değiştirmeye karar verdim. Bu cesaret gerektirir ve biraz acı verici olabilir ama şaşırtıcı sonuçlar almanızı sağlar.

Şu soruları sordum.

  • Oluşan sorunlardan kim sorumluydu?
  • Kim daha fazla sorun çıkarıyordu?
  • Karşımdaki insanı suçlamanın ne gibi avantajı olabilirdi? Ya da zararı?

Tarih boyunca mistikler ve filozoflar hayatın en derin sorularına yanıt bulmak için kendimize bakmamız gerektiğini söylerler. Bu kulağa ilgi çekici geliyor, fakat kendimize nasıl bakarız. Socrates incelenmemiş hayatın yaşanmaya değer olmadığını düşünür.

  • Hayatınızı nasıl incelersiniz?
  • İyi bir iletişim için duygularınızı açıkça ve doğrudan ifade edebiliyor musunuz?
  • Kötü bir iletişim, açılmak yerine duygularınızı saklayıp, saldırgan bir şekilde dışa mı vuruyorsunuz?
  • “Niçin değişmeliyim” sorusunun cevabını kendinizde arayın…

Birlikte İyi Hissetme, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: