Atomik Alışkanlıklar size alışkanlıklarınızdan zarar değil, fayda göreceğiniz şekilde hayatınızı yeniden tasarlamayı öğretecek. Hedefleriniz ne olursa olsun, Atomik Alışkanlıklar size her geçen gün %1 daha iyiye gitmeniz için etkisi kanıtlanmış bir çerçeve sunuyor. Şimdi arkanıza yaslanın, alışkanlıkları şekillendirme konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan James Clear’dan, iyi alışkanlıklar edinirken kötü alışkanlıklardan kurtulmanın yollarını öğreneceğiz.
“Bir alışkanlıkta ustalaşmak istiyorsanız kilit nokta kusursuzlukla değil, tekrarla başlamaktır.”
— James Clear
Kendimizi gerçekleştirmek İstiyorsak nereden başlamalıyız?
Merhaba
James Clear, “Hedef ulaşmak istediğiniz sonuçlarla ilgilidir. Sistemler ise o sonuçlara giden süreçlerle ilgilidir” diyor. Sonuca değil, sürece odaklan. Süreç denilen de sistemler kurmak ve bu sistemleri küçük adımlarla yapmak. Böylelikle alışkanlık kazanabiliriz.
Atomik, bir şeyden son derece az olan ; daha büyük bir sistemin en küçük birimi.
Alışkanlık, düzenli olarak bir rutin ya da uygulama, belli bir duruma otomatik bir tepki.
Daha iyi bir sen için “Atomik Alışkanlıklar” kitabı iyi bir başlangıç olabilir.
Sosyal Normların Baştan Çıkarıcı Çekimi
İnsan bir sürü hayvanıdır. Uyum sağlamak, başkalarıyla bağ kurmak ve yaşıtlarımızın saygı ve onayını kazanmak isteriz. Bu tür meyiller hayatta kalmamız için gereklidir. Evrimsel tarihimizin büyük bir kısmında atalarımız kabileler halinde yaşadı. Kabileden ayrılmak ya da daha kötüsü dışlanmak bir ölüm fermanıydı. “Yalnız kurt ölür ama sürü hayatta kalır.”
İlk alışkanlıklarımızı seçmez, taklit ederiz. Arkadaşlarımız ve ailelerimiz, okulumuz genel olarak toplum tarafından senaryoya uyarız. Bu kültürün ve grupların her birinin kendine ait bir beklenti ve standart kalıpları vardır. Pek çok açıdan bu sosyal normlar her gün davranışlarınızı yönlendiren görünmez kurallardır. Zihninizin en tepesinde olmasalar da her zaman aklınızın bir köşesinde yer alırlar. Kültürünüzün alışkanlıklarını düşünmeden, onları sorgulamadan ve hatırlamadan uyarsınız. Fransız filozof Michel De Montaigne’in yazdığı gibi, “Toplumun hayata dair adet ve pratikleri bizi de yanında sürükler.”
Çoğu zaman gruba ayak uydurmak yük gibi gelmez. Herkes ait olmak ister. Davranışlar, uyum sağlamamıza yardım ettikleri zaman çekici gelir.
Özellikle üç grubun alışkanlıklarını taklit ederiz.
- Yakın olan
- Çok olan
- Güçlü olan
Her iki grup 2. Davranış Değişikliği Yasası’ndan faydalanmamız ve alışkanlıklarımızı daha cazip kılmamız için fırsat sunar.
Yakın Olanı Taklit Etmek : Alışkanlıkları etrafımızdaki insanlardan kaparız. Genel kural olarak, birine ne kadar yakınsak davranışlarından bazılarını tekrarlama olasılığımız da o kadar artıyor. Arkadaşlarımız ve ailemiz bize, bizi kendi yönlerine çeken bir tür görünmez çevre baskısı uygularlar.
Daha iyi alışkanlıklar elde etmek için yapabileceğimiz en etkili şeylerden biri, arzulanan davranışın normal davranış olduğu bir kültüre katılmaktır. Yeni alışkanlıklar başkalarını onları her gün yaparken gördüğünüzde size de erişilebilir görünür. Kültürünüz neyin “normal” olduğu konusunda beklentinizi belirler. Etrafınızı sizde olmasını istediğiniz alışkanlıklara sahip olan insanlarla çevreleyin. Birlikte yükselirsiniz.
Hedeflerinizi daha da cazip kılmak için bu stratejiyi bir seviye daha yukarıya taşıyabilirsiniz.
Çok Olanı Taklit Etmek: Gurubun normlarına uymak için muazzam bir iç baskı vardır. Kabul edilmenin ödülü genellikle bir tartışmada haklı çıkmanın, akıllı görünmenin ya da gerçeği bulmanın ödülünden daha büyüktür. Çoğu zaman tek başımıza haklı olmaktansa grupla birlikte yanılmayı yeğleriz.
İnsan zihni diğerleriyle nasıl anlaşacağını bilir. Diğerleriyle anlaşmak ister. Bu bizim doğal durumumuzdur. Bunu aşabilirsiniz. – grubu yok saymayı ya da başka insanların düşündüklerine aldırmaya son vermeyi seçebilirsiniz- ama kolay değildir.
Alışkanlıklarınızı değiştirmek kabileye kafa tutmak anlamına geldiğinde değişim cazip olmaktan çıkar. Alışkanlıklarınızı değiştirmek kabileye uyum sağlamak anlamına geldiğinde ise değişim çok caziptir.
Güçlü Olanı Taklit Etmek: Dünyanın her yerinde insanlar gücün, prestijin ve statünün peşine düşer. Ceketlerimizde rozetler ve madalyalar isteriz. Unvanlarımızın arasında “Başkan” ya “Ortak” yer alsın isteriz. Kabul edilmek, tanınmak, övülmek isteriz. Bu eğilim gözümüze boş görünebilir ama toplamda akıllıca bir hamledir. Tarih boyunca daha fazla güce ve statüye sahip insanlar fazla kaynağa da sahip olmuşlar, hayatta kalma konusunda daha az endişe duymuşlar ve daha cazip eşler olmuşlardır.
Bize saygı, onay, hayranlık ve statü kazandıran davranışlara çekiliriz. Çevremizdekilere uyum sağladıktan sonra öne çıkmanın yollarını aramaya başlarız.
Kötü alışkanlıklarınızın nedenlerini nasıl bulup ortadan kaldırırsınız?
Alışkanlıklarınızın nedeni aslında öncesinde yaşananın tahminidir. Bu tahminler duygulara yol açar; zaten şiddetli bir isteği de bir his, bir arzu, bir güdü olarak tanımlarız. Duygu ve hisler, algıladığımız işaretleri ve yürüttüğümüz tahminleri uygulayabileceğimiz bir sinyale çevirir. Halihazırda ne algıladığımızı açıklamaya yardımcı olurlar.
Şiddetli istek, bir şeyin eksik olduğu hissidir. İçsel durumunuzu değiştirme arzusudur. Arzu şu anda olduğunuz yer ile gelecekte olmak istediğiniz yer arasındaki farktır. En küçük eylem bile şu anda hissettiğinizden farklı hissetme motivasyonuyla renklenir.
Duygu ve hislerimiz bize mevcut halimizde mi kalmamız, yoksa bir değişiklik mi yapmamız gerektiğini söyler. En iyi eylem planına karar vermemize yardım eder. Nörologlar duygu ve hisler hasar gördüğünde karar alma becerimizi kaybettiğimizi keşfettiler. Neyin peşinden gideceğimize, neden kaçınacağımıza dair sinyaller ortadan kalkar. Nörobilimci Antonio Damasio’nun açıkladığı gibi, “Bir şey iyi, kötü ya da nötr olarak işaretlemenizi duygular sağlar.”
Alışkanlıklar onları olumlu duygularla ilişkilendirdiğimizde çekici gelir ve bizler bu öngörüyü zararımıza olmaktan çıkarıp lehimize kullanabiliriz.
Yeni bir alışkanlık kazanmak ne kadar sürer?
Bir davranış değişikliğine ister birey, ister ebeveyn, ister koç, ister lider olarak yaklaşıyor olalım, kendimize hep aynı soruyu sormalıyız:
“Doğru olanı yapmanın kolay olduğu bir dünyayı nasıl yaratabiliriz?”
Hayatınızı en önemli eylemlerin aynı zamanda en kolay eylemler olacağı şekilde yeniden düzenleyin.
Clear, karmaşık konuları günlük yaşamda ve iş hayatında kolayca uygulanabilecek basit davranışlara indirgeme konusundaki başarısıyla tanınmış bir isim. Atomik Alışkanlıklar kitabında, iyi alışkanlıkları kaçınılmaz, kötü alışkanlıkları ise imkânsız hale getirmek için kolay anlaşılır bir kılavuz yaratmak amacıyla biyoloji, psikoloji ve nörobilim alanlarında doğruluğu kanıtlanmış fikirlerden faydalanıyor.
Bu kitap size,
– rutininiz bozulduğunda bile yeni alışkanlıklar için nasıl zaman yaratacağınızı,
– motivasyon eksikliği ve iradesizliğin üstesinden gelmeyi,
– ortamınızı başarıya ulaşmanızı kolaylaştıracak şekilde tasarlamayı,
– yoldan çıktığınız zaman kendinizi nasıl toparlayacağınızı ve çok daha fazlasını öğretecek.
İster şampiyonluk elde etmeyi amaçlayan bir takımın üyesi olun, ister sektörüne yön vermeyi umut eden bir şirket yöneticisi, ister sadece sigarayı bırakmayı, kilo vermeyi veya stresi azaltmayı hayal eden biri, Atomik Alışkanlıklar bir yandan ilerlemeye ve başarıya bakış açınızı değiştirirken bir yandan da alışkanlıklarınızı değiştirmek için ihtiyacınız olan araç ve stratejileri sunuyor.
“Son derece pratik ve faydalı bir kitap. James Clear, daha az şeye odaklanıp daha fazla başarı elde etmemiz için bize alışkanlık yaratma konusundaki temel bilgilerin özünü sunuyor.” Mark Manson
Atomik Alışkanlıklar, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın