Ayakta Kalmak: Bir İyileşme Güncesi

“Kendi üzerinizde çalışarak, öğrendiklerinizi bir disiplin haline getirebilirseniz, siz de harikalar yaratabiliriz…”

-Yasemin Emre

Merhaba

2018 yılında sağ koltuk altı lenflerimde nüks gerçekleşti. Ameliyatın ardından 16 kür kemoterapi aldım. Bu tedavi sürecinde, zamanla nöropati gelişti. Ellerim ve ayaklarımda hissizlik ve karıncalanmalar başladı.

Yine de pes etmedim. Sabah-akşam odamda ve hastane koridorunda bacak hareketlerine çalıştım. Ve bir gün… Asansör çalışmadığında altı katı merdivenle çıkabildim. Çünkü bacak kaslarım güçlüydü.

Neden dışarı çıkmadım?

Sıkça sorulan bir soru.

Cevabı basit: Kemoterapi bağışıklığı düşürüyor. Enfeksiyon riski yüksek. Bu nedenle yalnızca gerektiğinde dışarı çıktım. Ama en çok neyi özledim biliyor musunuz? Deniz kenarında yürümeyi. Dalga sesleriyle karışan ayak seslerini…

Doğada yürümek hâlâ en iyi ilaç. Eğer fırsatınız varsa, bol bol yürüyün, nefes alın. Eksik olan her neyse, vücudunuz bir şekilde tamamlar.

Beslenme ve Tedavi

Kemoterapi sürecinde kan değerleri düşüyor. Bu nedenle yaklaşık 1000 adet kan iğnesi oldum.

Ayakta kalabilmek için beslenme çok önemliydi. Vejetaryen olduğum için sebze ağırlıklı beslendim. Vegan ürünlerin yanı sıra, yumurta ve tavuk da tüketmek zorunda kaldım.

İlaçların ve ışın tedavisinin etkisiyle ağız, boğaz ve mide hassaslaşıyor. Yaralar oluşabiliyor. Bu süreçte kırmızı kantaron yağı, hem ağız yaralarına hem de ışın kaynaklı cilt sorunlarına iyi geldi. Denemek isteyenlere not olsun…

Bastonla Başlayan Yolculuk

Her adım, artık yalnızca fiziksel değil; içsel bir adım da oldu benim için…

Tedavi süreci sonrası kullanılan hormon ilaçları, kas ve iskelet sistemimde baskı oluşturarak sağ kalça bölgemde yeniden ağrılara neden oldu. Bu süreci bir süre İzmir 9 Eylül Hastanesi’nde detaylı olarak araştırdık. İstanbul’daki ortopedistim Prof. Dr. Tuncay Centel ile birlikte takip etmeye devam ediyoruz.

Bir dönem bastonla yürümek zorunda kaldım. Ama şimdi, o desteğe ihtiyaç duymadan, kendi dengemle yol alabiliyorum.

Kaslarımı güçlendirdikçe, ağrıları daha iyi yönetiyor; bedenimle kurduğum bağ daha da derinleşiyor.

Yolculuğum hâlâ devam ediyor — ama bu defa daha hafif, daha bilinçli ve bastonsuz…

Kaslar Konuşur: Gluteus Maksimus

Birçok insan için sadece “üzerine oturulan” kas olan gluteus maksimus, aslında yürümek, koşmak, merdiven çıkmak gibi temel hareketlerin merkezidir.

Bu kasların gücü olmadan:

• Ayakta duramazsınız
• Koşamaz, zıplayamaz, hatta çömelezsiniz

Bu kaslara iyi bakmak; sağlıklı bir bedenin temeli.

Şu An

Şu an 55 kiloyum. Zamanla kilomu dengeledim. Beslenmeme, hareket düzenime, bedenime gösterdiğim özenin karşılığını alıyorum. Yediğim her şeyin vücuduma nasıl etki ettiğini gözlemliyor, bu farkındalıkla ilerliyorum.

Yürüyüş sürem kısalsa da, kasveti, kaygıyı, korkuyu hareket ederek dağıtıyorum. Çünkü iyileşme sadece bir tedavi değil, bir yaşam tarzı.

➤Peki, gerçekten herkes iyileşmenin nasıl gerçekleştiğini, hangi yöntemlerin işe yaradığını biliyor mu?

İyileşme; beden, zihin ve ruhun uyum içinde dönüşmesiyle gerçekleşir. Herkes için aynı yöntem geçerli olmayabilir. Kimi için doğa, kimi için hareket, kimi için ise içsel farkındalık iyileştirici güç olur. Önemli olan, kendi iyileşme yolculuğunda neyin işe yaradığını keşfedebilmek ve bunu hayatımıza adapte edebilmektir.

Bedenimle ve ruhumla olan bağımı güçlendirdikçe, içimdeki direnç ve umut her geçen gün arttı. Aldığım koçluk eğitimiyle, hayatımın dağılmış tüm parçalarını toparladım. Kendi kendime koçluk yaparak, olduğum yerden olmak istediğim yere geldim.

Sevgiyle okuyunuz…