Sevebilmek, Guy Finley

İlişkinin gerçek büyüsü SEVEBİLMEKtir…

“Sevmek tabii ki büyüleyici ama mesele doğru sevebilmek..”

— Guy Finley

Merhaba

Uluslararası çok satanlar listesinde haftalarca bir numara olan, Türkiyede’de yüz binlerce okura ulaşmayı başaran Vazgeçebilmek kitabının yazarı Guy Finley‘den, ilişkilerin büyüsü üzerine eşsiz bir sevgi çözümlemesi…

İlişkilerin büyüsünü keşfetmeye ve sevdiğinle beraber uyanabilmeye hazır mısın?

O halde doğru sev!Hem de sınırsızca, doludizgin, alabildiğine, cüretkarca, cömertçe, hiç esirgemeden, geri adım atmadan, sağanak misali yağarcasına, hesap etmeden, ölçüp tartmadan, eğip bükmeden, teminat aramadan, verdiğinin geri dönmesini beklemeden, garanticiliğe meyletmeden, korkusuzca, cesaretle sev!

Çünkü sevebilmek, içsel bir reformdur.

Bir şeyleri sevmeye başladığında, dünya da değişmeye başlar. Sevilmemek korkusundan özgürleşmiş, sevmek için sevilmeye ihtiyacın kalmamıştır artık. Hesapsızca sevebilmenin ve sevdikçe her şeyi değiştirebilmenin büyüsüyle yeni hayatlar ve ilişkiler inşa ediyor, sonsuz olasılıklara fırsat veriyorsundur. Kaybetme korkusu bir tehdit değildir bundan böyle. Bilirsin ki sevebilen için kaybetmek yoktur.

Bu kitapta aşk ve ilişkiler hakkında ölümsüz bir bilgeliği, yalın bir güzellikte önümüze seren, zamansız bir öğreti yer alıyor. Kitapta bahsedilenler, hem umut verici hem de pek azımızın hayal etmeye cesaret edebildiği konulara değiniyor. Buradaki öğreti, sanki eski bir Zen söyleminin içine gizlenmiş gibi:

Kuşlar uçsuz bucaksız bir gökyüzünde uçarlar ve ne kadar çok kanat çırparlarsa çırpsınlar gökyüzünün sonunu bulamazlar. Balıklar suda yüzerler ve ne kadar uzaklara yüzerlerse yüzsünler, yüzdükleri suyun sonunu getiremezler.

Kuş ve gökyüzü, balık ve su arasındaki bu bağlantı, bize ilişkilerin sınırsızlığını anlatmakta. Bu, zamana meydan okuyan ilişkilerin güzelliğini hissedebildiğimiz takdirde ilişkinin büyüsünün esas büyük sırrının temeline ulaşmış oluruz. Tıpkı ayrılmaz bir şekilde sonu olmayan bir ilişkide olan kuş ve gökyüzü, balık ve suyun birbiri için yaratılmış olması gibi bizler ve sevgi arasında da sınırsız bir lişki vardır.

Bizler birbirimiz için yaratılmışızdır.

Neden beni seven bir eşim olduğu halde zaman zaman kendimi bomboş, sanki yalnızmışım gibi hissediyorum?

İlişkinin başında her şey daha iyiydi, zamanla sanki heyecan azaldı. Aşka ne oluyor böyle?

İlk başlarda saatlerce konuşurduk ama şimdi neredeyse hiç konuşmuyoruz. Sanki güncel sorunlarımız dışında artık paylaşacak hiçbir şeyimiz kalmamış gibi. Bize neler oldu?

Bu sorular her ilişki için geçerli. İyi anlaştığımız bir partnerimiz olsa bile, sevmek ve sevilmeye duyduğumuz özlemi sonsuza dek giderecek sabit bir bağ yoktur. Aşkın gelişmesi için durmaksızın yenilenmeli, sürekli bir değişim içinde olmalıyız. Aşk, yüksek bir dağın arasından akan bir derenin el değmemiş suları gibidir, yenilenmezse akışı durur, durgunlaşır ve sonunda kaybolur.

“Bardağı taşıran son damlayı” her ikinizi de tazeleyen bir damlaya dönüştürebilmek ister misiniz?

Sevebilmek, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: