…Çünkü biz “düşünüyorduk, öyleyse vardık.” Eğer düşüncelerimiz gerçekle uyuşmuyorsa bu bizim belki de olmadığımızı söylüyordu. Korktuk olmamaktan. Düşüncelerimiz yüzünden “var” olduğumuzu göremedik. Düşünüyorduk ve gerçeği görmemizi engelleyen düşüncelerimiz bizi yokluğa doğru sürüklüyordu…

— Dost Can Deniz

Merhaba

Dost Can Deniz‘in Cesur Sorular, kitabını “Seslenen Kitap aracılığıyla kupon kazanarak dinlemiştim. Yürüyüş yaparken ev işi yaparken, yeniden, yeniden öğrenmek için tekrar tekrar dinlemiştim. Dost, okura şöyle sesleniyordu:

“Yanıtlar değildir yaşamı değiştiren. Yaşamı değiştiren sorulardır.”

Bu kitap size yeni yanıtlar vermek için yazılmadı. Bu kitap siz kendi yanıtlarınızı bulabilesiniz diye yazıldı. Bu kitap siz kendi yanıtlarınızı bulabilesiniz diye yazıldı. Bu kitap siz artık ellerinizi kulaklarınızdan çekip de size devamlı sorulan o önemli soruları, o basit, ama zor soruları duyasınız ve yanıtlayasınız diye yazıldı. Bu kitap, siz kendi yanıtlarınızı ararken elinizde bir mum, ayaklarınızın altında bir merdiven, denizde bir fener olsun diye yazıldı. Bu kitap siz yaşam kalitenizi yükseltmek, kendinizi bir üst seviyeye çıkarmak ve yaşamı bir kutlamaya çevirmek için harekete geçerken koçunuz olabileyim diye yazıldı. Çünkü biz, hepimiz. yanıtlar arıyoruz, yaşamın çözülmesi olanaksız paradokslarına. Ve biz yanıtlar üretiyoruz, korkunç bir hızla… Size artık bir sürüsünü okuduğunuz yanıtlardan bir tane daha, benim yanıtımı da vermek değil amacım. Amacım sizin kendi yanıtlarınızı bulmanıza yardımcı olmak, size yanıtlarınızı bulurken, siz kendi “kişisel gelişim kitabınızı” yazarken, bulduğunuz yanıtları yaşama geçirirken destek olmak. Yani sizin “koçunuz” olmak. Eğer siz de benim gibi yaşamınızı derinlemesine, iliğini emerek yaşamak istiyorsanız, artık ellerinizi kulaklarınızdan çekip, size sorulmakta olan soruları duymaya ve onları yanıtlamaya cesaret etmeniz gerekiyor. Çünkü siz sorularınızı yanıtlamadıkça doğru yanıtlar gelmeyecek. Siz değiştirmedikçe, yaşamınız değişmeyecek. Bu diğer yanıtların değersiz ve anlamsız olduğu ve elimizin altındaki bu uçsuz bucaksız bilgelik nehrine kayıtsız kalmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Tam tersine, o yanıtların üzerine basarak yükselmeli, o nehirden kana kana içerek susuzluğumuzu gidermeli ve onların verdiği el feneriyle içimizin karanlığına girerek kendi öz yanıtlarımızı bulmalıyız.

“Ormana gittim, çünkü yaşamımı kasıtlı olarak yaşamak istedim. Derinlemesine yaşamak ve yaşamın iliğini emmek istedim, yaşam olmayan her şeyi kökünden söküp çıkarmak ve ölmeye geldiğimde, aslında yaşamamış olduğumu keşfetmemek istedim.” —Henry David Thoreau

Murat Abimle Bir Konuşma

Kitap okumayı ve kitaba dokunmayı seven biri olarak, hiçbir kitabevinde bulamamış olmak üzücüydü. Bir gün Murat Abimle telefonda konuşurken, Dost Can Deniz’in arkadaşları olduğunu, söyledi. Zihin yolculuğuna çıkarak hızla geçmişi gözden geçirmiş ve ampulü yakmıştım! İşte o an Ankara’da aynı mahallede büyüdüğümüzü anımsadım.

Murat Abim, “İstersen mail at” dedi. Haklıydı, ama güçlü bir soru için bilgi sahibi olmam gerekiyordu. Altıncı hissimle, sezgisel hareket ediyordum. Öğrenme yolunda, gelişimi seçerek bu yolculuğu tek başıma yapmak yerine insanlarla beraber, destek alarak ve paylaşarak eğitim aldım. İstanbul 2013-14 , kendimi bulmaya çalıştığım yıllar. Her çalan telefona, “Ben Kimim?” diye sorup, cevap bekliyordum. Bir süre sonra telefonla görüşmeyi bıraktım. Kendini tanımak gerçekten zordu. Hem içsel hem de dışsal olarak öğrenmem gereken çok şey vardı.

Farkındalıkla yazmaya başladım ve doğru soruları sorduğumda cevapların yazıyla gelebileceğini fark ettim. Bugün bile cevap bekleyen birçok sorum var ve hâlâ yazıyorum. Peki, “Güçlü Soru Sorma Sanatı Nedir?” diye düşünebilirsiniz. Yaşamınızdaki değişimi ve gelişimi şekillendiren sorular bunlardır. Bu sorular, zihnin ve kalbin uyum içinde dans etmesini sağlarken, sonsuz potansiyelinize doğru bir yolculuğa çıkmaya hazır olmanıza yardımcı olur.

Bu Kitaptan Nasıl Yararlanabiliriz?

Dost Can Deniz, “Bu Kitaptan Nasıl Yararlanabiliriz?” sorusunu cevaplarken şöyle yazıyordu:

“Bu kitaptan yararlanmanın bir çok yolu var. Birincisi kitapta ki bütün yazılanları baştan sona okumak. Bu tamamen kabul edilebilir bir alternatif. Ama ben size başka bir şey önereceğim en azından sorunun yanıtı üzerine biraz düşünmeden yazıları okumayın ve kitabı bitirince tekrar başa dönün ve bu sefer yanıtlarınızı yazarak okuyun.”

Bu sorular tek başına sizin yaşamınızı değiştiremezler, sizin bir şeyler yapmanız gerekecek. Eğer bunun gerçek bir koçluk çalışması olmasını istiyorsanız o zaman her soruyu önce yanıtlayıp, sonra arkalarındaki yazıları okumayı tercih edebilirsiniz. Ama eğer bir soruya yanıt veremezseniz veya şimdilik yanıtlamak istemezseniz, takılıp kalmayın. Devam edin. Dünyanın sonu değil. Hafifleyin. Sizle beraber, 101 soruluk bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu 101 soru ile önce bu yolculuğa neden çıktığımızı ve bu yolculukta nelere ihtiyacımız olacağını belirleyerek başlayacağız. Sonra da derin bir içsel şefkat, iç görü, kararlılık ve meraktan oluşan erzaklarımızı alarak çıkacağız yola. İlk durağımız kendini bilmek olacak. Kimliğimizi ve karakterimizi, buraya nasıl geldiğimizi, beynimizin ve bedenimizin içinde neler olduğunu, ihtiyaçlarımızı, enerji kaynaklarımızı, ilişkilerimizi, güçlü yanlarımızı ve değerlerimizi bileceğiz. Yolculuğumuzun ikinci durağı, bildiğimiz bu kendimizi gerçekleştirmek üzerine. Ben ne istiyorum ve buna nasıl ulaşacağım olacak sorularımızın ana teması. Belirlediğimiz değerlerimizi ifade edecek yaşam vizyonumuzu yazacağız beraberce, Bu vizyona uygun, ‘bizi heyecanlandıran, istediğimiz gibi bir yaşamı ihtiyaçlarımızı karşılayarak yaratacak, hedefler koyacak onlara doğru nasıl “bugün” ilerleyebileceğimizi araştıracağız. Bizi durdurmaya yemin etmiş olan korku ile tanışacak, onu yanımızda götürme karşılığında bizim koruyucumuz olmaya ikna edeceğiz. Kendimizi gerçekleştirdikten sonra kendimiz olabiliriz artık. Bu son durakta, bildiğimiz bilmediğimiz tüm yanlarımızla bir bütün olarak yaşamanın nasıl bir şey olacağını düşüneceğiz birlikte ve ustaca yaşamanın anlamına doğru uzanacağız, anlamlı bir yaşam bırakmak için geriye. Bu kitabı bitirdiğinizde, fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal olarak kendinizi bilmek, kendinizi gerçekleştirmek ve kendiniz olmak için, yeni yaşamınızın ustası olmak için elinizde kendi yazdığınız bir kitap olacak. Bu kitaptaki her sorunun yanıtı ayrı bir kitap olabilir. Kitabınızın içinde okumanız için bazı önerilerim olacak. Ama o kitapları aslında sizin yazmanız gerekecek. Ve biz, yanıtını bilmediğimiz soruları soramayız…

Dost Can Deniz, “Bu kitaptan ve ‘yaşam koçluğu’ ilişkimizden ne bekliyorsunuz?” diye sormuştu. Benim cevabım ise şöyleydi:

Koçlukla Dönüşen Yolculuğum: Üç K’nın İzinde

Uzun yıllar boyunca farklı firmalarda çalıştım. Çalışmaya ara verdiğim dönemde Koçluk’la tanıştım. Yolculuk boyunca üç “K” üzerinde çalıştım. “Kendini Bil, Kendini Gerçekleştir, Kendin Ol!“. Koçluk sürecinin ilke ve yöntemlerini öğrenerek kendime koçluk yaptım. Kendi güçlü temellerim üzerinde yükselerek, ustaca yaşama sanatını öğrenerek bir kutlamaya dönüştürdüm. Zor bir yolculuğu tamamlamanın mutlu yorgunluğu var. Kahramanın yolculuğu asla sona ermez. Kendime inanarak yola devam ediyorum.

Cesur Sorular, yayınlandığı 2004 yılından beri kendini tanıma, kendini gerçekleştirme ve kendini bilme yolculuğuna çıkan bir çok cesur insanın ve onlara destek olan koçlarının başucu kitaplarından oldu. On baskısının yanında, bir çok şirket, kitabı çalışanlarına, müşterilerine veya üniversite öğrencilerine hediye etmek için özel baskılar yaptırdı. 2014 yılında Seslenenkitap.com tarafından Dost Can Deniz’in kendi sesinden sesli kitap haline de getirilen Cesur Sorular, Dost Can Deniz’in hem kendi, hem de danışanlarının yolculuğu ile paralel olarak, sizin de yolculuğunuza da arkadaşlık, yoldaşlık etmek üzere yazıldı.

Cesur Sorular, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı. Cesur Sorular” bugün sadece bir kitap değil—yaşamla yüzleşmenin bir daveti. Dost Can Deniz’in bu eseri, 2004’ten bu yana kendini tanıma, gerçekleştirme ve özgürleşme yolculuğuna çıkan binlerce insanın başucu kitabı hâline geldi. Günümüzde ise bu sorular, bireyin içsel rehberliğini yeniden hatırlaması için daha da kıymetli.

Eserin Günümüz İçin Önemi Nedir?

  • Sesli kitap formatıyla daha erişilebilir: Dost Can Deniz’in kendi sesinden dinlenebilen versiyonu, duygusal bağ kurmayı kolaylaştırıyor.
  • Yanıtlar değil, sorular dönüştürüyor: Kitap, hazır cevaplar sunmak yerine okuru kendi iç sesine yönlendiriyor.
  • Bireysel farkındalık çağında bir pusula: Modern yaşamın hızında kaybolan insan için durup düşünme alanı açıyor.
  • Koçluk sürecine eşlik eden bir rehber: Birçok koç ve danışan, bu kitabı sürecin temel taşı olarak kullanıyor.
  • Kurumsal ve bireysel gelişim için araç: Şirketler, çalışanlarına ve üniversitelere özel baskılarla kitabı hediye ediyor.

Dost Can Deniz Hayatı ve Kariyeri

Dost Can Deniz, yaşamı boyunca “kendini bilmek” ve “insana güvenmek” ilkeleriyle yürüyen bir yolcudur. ODTÜ Endüstri Mühendisliği mezunu olan Deniz, Lehigh Üniversitesi’nde MBA eğitimini tamamladıktan sonra bankacılık sektöründe yöneticilik yaptı. Ancak asıl dönüşümünü, ilk yöneticilik krizinde yaşadı. Bu kriz, onu liderlik, iletişim ve insan ilişkileri üzerine derin düşünmeye ve araştırmaya yöneltti.

1999 yılında bankacılığı geride bırakıp, yaşamını koçluk ve kişisel gelişim alanına adadı. 2002’de kurduğu MareFidelis ile bireylerin ve kurumların farkındalık yolculuklarına eşlik etmeye başladı. Uluslararası Koçlar Federasyonu (ICF) tarafından verilen Master Certified Coach (MCC) unvanına sahip ilk Türk koç olarak, 10.000 saati aşan koçluk deneyimiyle Türkiye’nin en deneyimli isimlerinden biri hâline geldi.

Dost Can Deniz, koçluk hizmetini Türkiye’de tanıtan ilk isimlerden biri olarak, bireyin içsel yolculuğuna rehberlik eden öncü bir yolculuk başlattı. Bankacılıktan kişisel gelişime uzanan kendi dönüşüm süreci, Türkiye’de koçluk uygulamalarının filizlenmesinde etkili oldu.

“Sadık Deniz” anlamına gelen MareFidelis, insanın iç sesine sadakatle yürüdüğü dönüşüm yolculuğunun metaforudur.”

2002 yılında kurduğu MareFidelis ile, bireylerin, yöneticilerin ve organizasyonların farkındalık yolculuklarına eşlik etmeye başladı. Bugün MareFidelis’in kurucusu ve baş danışmanı olarak, hem bireysel dönüşüm hem kurumsal liderlik gelişiminde yüzlerce kişinin hayatına dokundu.

Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) tarafından verilen Master Certified Coach (MCC) unvanına sahip ilk Türk koç olan Dost Can Deniz, 10.000 saati aşan koçluk deneyimiyle Türkiye’nin en deneyimli isimleri arasında yer alıyor.

Dost Can Deniz, Gestalt yaklaşımıyla çalışan bir eğitmen, danışman ve yazar olarak; ABD, Kanada, İsrail ve Türkiye’de profesyonel koçları eğitmeye devam ediyor. Aynı zamanda Cleveland’daki Gestalt Center for Organization and Systems Development’ın öğretim kadrosunda yer alıyor.

Yazarlık ve Felsefesi: 2003 yılında yayımlanan “Cesur Sorular”, yalnızca bir kitap değil—bir içsel karşılaşma alanı. Bugüne kadar 14 baskı yapan bu eser, koçluk alanında en çok okunan kitaplardan biri oldu. Kitapta yer alan 101 soru, okuru hazır cevaplardan uzaklaştırıp kendi iç sesine yönlendiriyor.

“Yaşamı değiştiren yanıtlar değil, sorulardır.” — Dost Can Deniz

Deniz’in yazılarında sezgi, farkındalık ve ustalık arayışı ön plandadır. Kendi deyimiyle, yaşamın anlamı, seçtiğimiz alanlarda ustalaşmak için sürekli ilerlemektir.

Bugün Nerede Duruyor? Meditasyon, Uzak Doğu savaş sanatları, Qi Gong ve Dharma alanlarında çalışan Dost Can Deniz, bu disiplinleri yaşamına entegre ederek hem bireysel hem kolektif dönüşüme katkı sunuyor. Yazılarında, eğitimlerinde ve koçluk süreçlerinde insanın özüne, cesaretine ve sevgisine dokunuyor.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Yorum bırakın

İnsan, her şeyi sahiplenme arzusundayken, varoluşun gerçek amacını çoğu zaman unutuyor. Şuurun altın damarına ulaşmanın farkında değil. Fiziksel dünyanın keşfi ilerledi ama insanın “kendini bilme yolculuğu” geri kaldı. Devasa binalar, yollar ve şehirler yükselirken; insanın iç dünyası hâlâ bilinmezliklerle dolu. Bilim, insanın özünü ve aklın ötesindekini henüz çözemedi.

Kendi değerimizi bilmemek, çağımızın en büyük açmazlarından biridir. Bu çağ, ilahi değerin açığa çıktığı dönem olmalı.

Kendini Bilmek İçin Kitap sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin