
Ayurvedayı ciddi bir hevesle anlamak isteyen herkes daha derin şifa için, adanmanın ve ilahi sevginin yüce gücünü idrak etmelidir.
Merhaba
Annemin ihtiyaç listesinde yer alan ilaçları almak için eczaneye gitmişken, dönüş yolunda market ziyareti yaparak, eksikleri tamamlamak için raflara göz attım.
Kitap bölümünde %30 indirim olduğunu gördüm. Sağlık konusunda doğa ile uyumlu yaşamanın önemini keşfetmiş biri olarak, yaşam bilgisi kitabında yer alan konuları tekrar incelemek için satırlarda yürümeye başladım.
Bir süre sonra kitabın ne anlatmak istediğini anlayan olarak; enerjimizi nasıl yükseltmek gerektiğinin altını çizmenin gerekli hale geldiğini hatırladım.
Sağlık demişken, yaşam bilgisine danışmadan geçmek olmaz…
Ayurveda’nın Tarihçesi
Önceleri Ayurvedik uygulamalar sözle bir sonraki bilge nesle aktarılırdı. Daha sona başta Vedalar (İ.Ö, 1500-1000 yıllarında yazıldığı düşünülen ve dünyanın en eski kadim metinlerinden Hinduizm’in başlıca dört dini kitabı) olmak üzere yazılmaya başlandı.
Başta Ayurvedik Tıp ve Ayurvedik Cerrahi birbirinden ayrılmış ancak daha sonra birleştirilerek yaklaşık 1200 yıl önce üç ana Ayurvedik metinde örneklendirilerek anlatılmıştır: Charak Samhita, Sushrut Samhita, Ashtanga Hridaya Sanıl:itx Bu metinlerdeki ana konular fizyoloji, anatomi, hastalıkların nedenleri ve belirtileri teşhis ve bitkisel ve cerrahi yollardan tedavileri, reçeteler, hastalıklardan korunma yöntemleri, uzun ve sağlıklı yaşamın gereklilikleridir. Alt başlıklarda ise iç hastalıkları, kulak-burun-boğaz hastalıkları, toksikoloji, çocuk sağlığı ve hastalıkları, cerrahi (hariciye), psikiyatri, cinsel sağlık ve üreme tedavileri ve gençleştirme tedavilerine yer verilmektedir. Şaşılacak derecede geniş ve kendi içinde bütün bir sistemdir.
Günümüzde Ayurveda ile ne ilgimiz olabilir? Ayurveda gerçekten ilahi bir kayıttan mı gelmiştir? Elbette o ya da bu şekilde bunu kanıtlamak mümkün değil ancak Ayurveda’nın modern bilimle uyumlu olmadığını sakın düşünmeyin. Aksine binlerce yıl öncesi bilgelerin bildikleri çağlar boyunca yavaş yavaş bilim tarafından su yüzüne çıkarılmıştır. Ve hala modern bilim sağlığı koruyan, hastalıkları önleyen ve tedavi eden, kısacası “yaşamı dönüştüren” diye adlandırabileceğimiz bu sistemi takip etmeye devam etmektedir. Ayurveda temel yapısını koruyarak hala evrimleşmeye devam etmektedir.
“Gittiğim Ayurvedik doktorlar Hindistan’dan geldiklerinde durumu ağır olân hastalarımı onlara götürüyordum. Çoğu multipl skleroz (MS) Ve Parkinson hastasıydı. Bu buluşmalar sırasında ben de yanlarında bulunur, Ayurvedik doktorların hastalarımı nasıl değerlendirdiklerini gözlemlerdim. O zaman nasıl Ayurvedik doktor olunabileceği konusunda bir fikrim yoktu ama ne söyleyeceklerini merak ediyordum. Elbette doktorların ilk sorusu mide ve bağırsaklarla ilgili olurdu ve tedaviye sindirim fonksiyonlarını iyileştirmekle başlanırdı.”
“Şiddetli migren ağrıları çektiğim için o kadar şükrediyordum ki! Hasta olmanın ve dayanılmaz ilaçlar kullanmak zorunda kalmanın zorluğunu yaşamasaydım bugünkü gibi bir doktor olmayacaktım. Hayata çok güzel başlamıştım ama hikayem sağlığımızın ellerimizin arasından ne kadar çabuk kayabileceğini anlatıyor.”
Dr. Kulreet Chaudhary, aldığı modern tıp eğitimiyle Ayurveda arasında bir köprü inşaa eder ve bu bilgi birikimini, kolayca uygulanabilir şekilde okuyucuya sunar. Fiziksel ve bedensel bütünlüğümüzü dengede tutmak ve vücudumuzun sahip olabileceği en iyi haline gelmesinin yollarını bize gösterir.
Sağlıklı Ve Mutlu Bir Yaşam Sırrı Ayurveda, Dr.Kulreet Chaudhsry ve Eve Adamson okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın