Merhaba
Artan düşüncesizlik, bundan dolayı günümüz insanının iliklerine işleyen bir sürece dayanır. Günümüz insanı, düşünmeden kaçıştadır. Düşünceden bu kaçış, düşüncesizliğin nedensel temelidir. Ama bu kaçışı insanın ne görmek ne de itiraf etmek istediği gerçeği, düşünceden kaçışın bir parçasıdır. Günümüz insanı, düşünceden bu kaçışı hatta doğrudan reddedecektir. Zıddını iddia edecektir. İnsan ve bunu çok haklı bir şekilde söyleyecektir ki? Bugünkü gibi hiçbir çağda bu kadar çok plan, bu kadar fazla araştırma, bu kadar tutkulu bir şekilde inceleme yapılmamıştır. Şüphesiz. Dirayet ve düşüncelerin bu masraf ve ihtişamının büyük faydası vardır. Böyle bir düşünme vazgeçilmez kalır. Ne var ki bunun, özel türden bir düşünme olduğu da orada kalır.
Hesaplayan düşünme, hiç durmaz, sükunetle düşünmeye varmaz. Hesaplayan düşünme, bir sükunetle derin düşünme değildir, var olan her şeyde işleyen anlam üzerine tefekkür etmez. Kendi tarzlarında yetkili ve gerekli olan iki düşünme türü vardır; Hesaplayan düşünme ve sükunetle derin düşünme.
Fakat, günümüz insanının düşünmeden kaçışta olduğunu söylediğimizde bu tefekkürü kastederiz. Yalnız, o tarzda karşılaşılır ki sırf tefekkür, fiili gerçeklik üzerinde ansızın süzülüp muallakta kalır. Zemini kaybeder. Mevcut meselelerin üstesinden gelmeye elverişli değildir. Pratiğin icrası için bir şey ortaya koymaz.
Eğer sükunetle düşünmeye hazırsak bu merasim bize neyi yakınlaştıracak önerir?
Tefekkür ederek şunu soracağız: Bir vatan toprağında kökleşme, sağlam dipsel bir sanat eserinin yetişmesine ait değil midir? Johann Peter Hebel, bir defasında yazar ki: “-Kendi kendimize ister itirafedelim, ister etmeyelim- biz, eterde çiçek açıp meyve verebilmek için kökleriyle topraktan yükselmek zorunda olan bitkileriz”
Şair şunu söylemek ister: Hakikaten şen ve şifalı insan eserinin yetişmesi gereken yerde insan, vatan toprağının derinliğinden etere doğru yukarıya çıkıp yükselmek zorundadır. Burada eter, yüksek göğün serbest havası, ruhun açık alanı anlamına gelir.
Olmaya Bırakılmışlık, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın