“Kanunlar adalet için vardır. Doğru olanın yanında olmakla övünür. Ama kim bilir kaç kanun, adaletsizlik için kullanılmıştır!”
— Şiro Hamao
Merhaba
Savcı, dedektif öyküleri yazarı ve vikont. Dönemin en büyük ailesinden birinin üyesi olan Şiro,Tokyo İmparatorluk Üniversitesi (şimdiki Tokyo Üniversitesi) başkanı ve Tokyo Güzel Sanatlar.’ Okulu’nun kurucusu Vikont Arata Hamao kızıyla evlendi ve Hamao adını aldı. 1925’de Arata öldükten sonra da Vikont oldu. Aynı yıl, 29 yaşındayken, Tokyo Bölge Mahkemesinde savcılık görevini üstlendi. Üç yıl sonra buradan istifa edip kendi hukuk bürosunu açtı ve dedektif öyküleri yazmaya başladı. Bu eylemi, yakınları tarafından prestijli bir görevi bırakıp “edebiyat sayılmayacak” türde öyküler yazdığı söylenerek eleştirildi. Yazdığı dedektif ö öyküleri, avukatlık ve savcılık deneyimleri sayesinde gerçeğe oldukça yakındı ve eserlerinde Arthur Conan Doyle ve Edgar Allan Poe etkileri görülüyordu.
Gizem ve gerilim unsurlarının yanında iki dünya savaşı arası dönemdeki Japon toplumunun hayatını canlı bir şekilde resmeden Hamao, klasik Japon polisiyesinin Ranpo’yla birlikte en önemli isimlerindendir.
İlk kısa roman “Şeytanın Çırağı”nda yazdığı günlük yüzünden genç bir kadının ölümünden sorumlu tutulan anlatıcı, davanın savcısına gönderdiği sarsıcı mektupta hem başka suçları için günah çıkarıyor hem de yaptıkları için çocukluk arkadaşı olan savcıyı suçluyor. İkinci kısa roman “Onları Öldürdü mü?”de genç bir avukat, herkes tarafından cinayeti işlediğine kesin gözüyle bakılan ve suçunu kabul de eden bir adamın masum olma ihtimalinin peşinden gidiyor.
Şeytanın Çırağı, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…



Yorum bırakın