Başkalarını tanımak akıldır, kendini tanımak bilgeliktir. Başkalarına hükmetmek güçtür, kendine hükmetmek gerçekten kudrettir…

-Lao Tzu

Merhaba,

Planlı adanmışlıkla kendi OLAYlarının peşinden giden, hem bu yaşam süresini kendileriyle paylaşanları hem de gelecek kuşakları geniş ölçekte etkileme cesaretine sahip cüretkarlara korkusuzlara adanmış bu eser, Steve Olsher tarafından yazılmış.

What Is Your What? kitabı, kendini keşfetme ve içsel yolculuk arayışına dair ilham verici bir rehber. Steve Olsher, kişisel gelişimi sadece hedeflere ulaşmak değil, aynı zamanda doğal yeteneklerinizi ve tutkularınızı bulmak olarak tanımlar. Peki, siz gerçekten kim olduğunuzu biliyor musunuz?

Geçtiğimiz yüzyılın en saygıdeğer ve en etkileyici isimlerinden üçü olan Mahatma Gandi, Rahibe Teresa ve Dr. Martin Luther King Jr’ın yolculuğunu düşünün.

Bu listeye geçtiğimiz yüzyılın saygıdeğer bir başka isimi daha eklemek istiyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sadece Türkiye’nin kurucusu değil, aynı zamanda dünya çapında birçok insanın ilham aldığı bir liderdir. Onun vizyonu, insan haklarına saygı, özgürlük, eğitim ve bilimin önemine verdiği değer, modernleşme yolunda cesur adımlar atması, kişisel gelişim ve toplumun gelişimi arasında güçlü bir bağlantı kurar.

19 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok önemli bir gündür. 19 Mayıs 1919, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı gündür. Bu tarih, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin fiilen başladığı gün olarak kabul edilir. Kurtuluş Savaşı’nın Başlangıcıdır: Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla birlikte Türk milletinin işgallere karşı örgütlü direnişi başlamıştır. Bu olay, Anadolu’daki milli direnişin kıvılcımı olmuştur. Atatürk’ün Doğum Günü Sayılır: Atatürk, doğum günü sorulduğunda “Benim doğum günüm 19 Mayıs’tır” demiştir. Bu da 19 Mayıs’ın onun için ne kadar özel olduğunu gösterir. Gençliğe Armağan Edilmiştir: Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlere emanet etmiş ve bu anlamlı günü “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak gençlere ithaf etmiştir. ➤ Resmi adı: Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Milli Mücadele Ruhu Hatırlanır: 19 Mayıs, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük yolunda gösterdiği azim ve kararlılığı anmak ve gelecek nesillere aktarmak açısından simgesel bir gündür. Kısaca, 19 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı, milletin kaderinin değiştiği ve bağımsızlık yolculuğunun başladığı gündür.

Her biri, sadece kendi ülkelerinde değil, dünya çapında milyonlarca insana ilham olmuş, evrensel değerlerin sembolü haline gelmiştir. İster bir ulusun kurucusu, ister bir hak savunucusu, ister bir insanlık hizmetkarı olsunlar; bu dört isim insanlık onurunu yüceltme ortak paydasında buluşurlar.

Hiçbiri doğduğunda zengin ve güçlü değildi ancak hepsi de, tanrı vergisi Yeteneklerine erişebilmelerini mümkün kılan birer kişisel yol haritasına sahipti. Doğal Yeteneklerinden en verimli şekilde faylanabilmenin yolunu ve bu yapmanın “aracını” belirlediler. Öncül hedef kitlelerinin kimler olduğuna karar verdiler ve hünerlerini tüm dünyayla paylaşmak için ellerinden geleni yaptılar.

Başka bir deyişle onlar kendi OLAYlarını keşfettiler, stratejik bir adanmışlıkla OLAYlarının peşinden koştular ve OLAYlarını faydalarını ihtiyacı olan herkese ulaştırana kadar durmaksızın çalıştılar.

Üç adımda kendi OLAYınızı keşfedin:

  1. Tanrı vergisi Yeteneklerinizi belirleyin.
  2. Bu Yeteneklerinizi dünyayla paylaşmak için en doğru aracın ne olduğunu belirleyin.
  3. Yeteneklerinizden faylanabilecek en doğru kitleyi belirleyin.

Henüz kendi OLAYınızın ne olduğunu bilmiyorsanız endişelenmeyin, bu kitapla öğrenmiş olacaksınız. Ve bu süre boyunca yalnız kalmayacaksınız.

Çoğu insan potansiyelini kullanma (kendini gerçekleştirme) yolunda bu üç adımdan birincisine bile erişemeden ölüm döşeğine varacak olması üzücü; bu dünyaya muhteşem bir şeyi başarmak için geldikleri gerçeğini fark edemeyecekler.

Çok azı ikinci aşamaya geçebilecek. Ve sadece birkaç kişi üç aşamayı birden tamamlayabilecek.

  • Hayatınızın sonuna geldiğinizde, geriye dönüp baktığınızda; sizi gerçekten tatmin edecek, gururlandıracak hangi izleri bırakmış olmayı umut edersiniz?

Bu tür bir soru, yüzeydeki başarıların ötesine geçip kişinin hayat amacına, değerlerine ve kalıcı etkisine dair düşünmesini sağlar.
➤ Örneğin: “Para kazandım” demek yetmez; “Topluma nasıl katkıda bulundum?” sorusunu doğurur.

Gerçekte olduğunuz kişiye saygı göstermekten uzaklaşacaksınız ya da Öz varlığınızla paralel bir çizgide ilerleyen ve yarın ki Sizin geriye bakıp bugünkü Size teşekkür etmesine imkan verecek bir yolda yürüyeceksiniz.

İyi yaşamak ile para kazanmak için yaşamak arasında önemli bir fark olduğunu kavramak gereklidir. Nihayetinde hepimiz ortak insanlık bağımız vasıtasıyla yalnızca parasal başarı getiren şeyler değil toplumumuz, ülkemiz ya da dünyamız üzerinde olumlu etkisi olabilecek şeyler için de uğraşma sorumluluğu taşıyoruz.

Senin Olayın Ne? yi sahip olduğunuz eşsiz Tanrı vergisi Yetenekleri kutlamanızı, özel becerilerinizi dünyayla paylaşmanızı ve olmak için doğduğunuz insan olmanızı sağlayacak argümanları öğrenin. Büyük öğretmenlerin rehberliğinden yararlanma ayrıcalığına ulaşın.

Kendi Olayını Bul: Sokrates’ten Steve Olsher’a Derin Bir Yolculuk

Sokrates’in “Kendini Bil” öğretisiyle paralel olarak, Olsher da bize içsel keşfimizi yapmamız gerektiğini söyler. Kendi olayınızı bulduğunuzda, sadece daha mutlu olursunuz, aynı zamanda gerçek potansiyelinizi hayatınıza yansıtmak için gerekli gücü de keşfetmiş olursunuz.

Felsefi Bir Derinlik

Kitap sadece kişisel gelişimle ilgili değil, aynı zamanda felsefi bir keşif yolculuğudur. Sokrates’in “Bilmiyorum” yaklaşımından, Olsher’ın “olayını bulma” sürecine kadar, hayatın anlamını bulma çabası birbirine yakın. Her iki düşünür de, sürekli gelişim ve içsel farkındalık gerektiğini vurgular.

Siz de bu keşfe çıkmaya hazır mısınız?

  • Gerçekten ne yapmak istiyorsunuz?
  • Kendinizi keşfetmeye başladığınızda, hayatınızda ne değişebilir?
  • Sürekli gelişim için atacağınız ilk adım ne olur?

Eğer kendinizi tanımak ve hayatınıza yeni bir yön vermek istiyorsanız, What Is Your What? kitabı, içsel gücünüzü bulmanızı sağlayacak bir rehber olabilir. Hadi, kendi yolculuğunuza başlayın!

Temeli Oluşturmak

Dünyada her şeyden çok sevdiğiniz bir insan, nadir görülen bir hastalık yüzünden ölümün eşiğinde ve sadece altı ay ömrü kalmış olsa ne yapardınız? Hasatlığı ChatGBT’ye sorduğunuzda yağmur ormanlarında yaşayan (aynı zamanda kapitalist olan) bir şamanın 1 milyon dolar karşılığında hastalığın ilacını verebileceğini öğrenseniz fakat banka hesabınızda sadece 1.000 dolar olsa?

O 1 milyon doları kazanmak için ne kadar sıkı çalışırdınız? Ne kadar kısa sürede imkansızı gerçeğe dönüştürebilirdiniz? Ayarları mükemmel yapılmış, yüksek performanslı spor bir araba gibi birkaç vites kullanırdınız. Bununla birlikte nadiren de olsa potansiyelinizi en yükseğe çıkarmaya ve becerilerinizi en üst seviyede kullanmaya mecbur bırakan, buna bağlı olarak da verimli sonuçlar doğuran krizler ya da acil durumlarla karşılaşırsınız.

William James‘in ileri sürdüğü gibi pek çok insan zekasının ve bedensel kaynaklarının çok az bir bölümünü kullanıyor.

Öğrenmenin Dört Aşaması

Platon, “Aklı başında biri, gözlerin iki durumda kamaştığını hatırlayacaktır; ışıktan karanlığa girdiğinde ya da karanlıktan ışığa çıktığında. Ve aynı şeyin ruhun başına da geldiğini fark edecektir.” der.

  1. Bilinçsiz cahillik (Unconscious Incompetence): Henüz bilmediğin bir şeyin farkında değilsin.
  2. Bilinçli cahillik (Conscious Incompetence): Bilmediğini fark ediyorsun ve bu konuda öğrenmeye başlıyorsun.
  3. Bilinçli yetkinlik (Conscious Competence): Artık bir konuda yetkin oluyorsun ama hala çaba sarf ediyorsun.
  4. Bilinçsiz yetkinlik (Unconscious Competence): Artık o beceri doğal hale geliyor ve çok fazla düşünmeden uygulayabiliyorsun.

Öğrenmenin Dört Aşaması, kendinizi anlamak ve yeniden keşfetmek için size güçlü araçlar sunar. Hayatınızın iplerini gerçek anlamda elinizde tutmak için kim olduğunuz ve neyi neden yaptığınız konusunda net olmalısınız.

Bilinçsiz Yetkinlik‘i geride bırakmak, geçmişten sizi yönlendiren güçlü yanlarınızı tanımanız anlamına gelir. Doğal becerilerinizi geliştirerek ve sorunları fark ederek farkında olmadan günbegün savaş verirken kendinize kimliğinizi ve davranışınızı yeniden tanımlama yeteneğini kazandırırsınız.

Sir James Allen, “İnsanı yapan da yıkan da kendisidir. Doğru seçimle yükselir. Güç, zeka ve sevgiden oluşan bir varlık ve kendi düşüncelerinin efendisi olarak her durumun anahtarını elinde tutar.” der.

Potansiyelinizi tümüyle kullanır, kendinizi geliştirmeye devam eder ve olmak için doğduğunuz kişiyle tutarlı bir yaşam sürerken Zirve denilen şeye ulaşırsınız. ➤Zirve varlığınızın tepe noktasında yaşamaktır… Zirve’ye ulaşmak çok zordur. Dağın tepesine tırmanan yol diktir ve arazi engebelidir. Yine de Zirve’ye ulaşmak kesinlikle mümkündür. Aslında hayatınızın belirli bir noktasında zaten oradaydınız…

Varoluş halinize yükselmekten kimse alıkoyamaz…

Psikolog Abraham Maslow, 1943’te nihai varoluş durumuna –kendini gerçekleştirme adını verir buna- ulaşabilmek için karşılanması gereken ünlü İhtiyaçlar Hiyerarşisi hipotezini öne sürdü. Maslow, hiyerarşiyi bir piramit olarak görselleştirdi.

Maslow‘un İhtiyaçlar Hiyerarşisi‘nde beş farklı seviye bulunuyor: fizyolojik, güvenlik, sevgi/aidiyet, saygı ve kendini gerçekleştirme. Bunlar insan davranışlarını anlamak için gerçekten güçlü araçlar. Bununla birlikte Maslow, fizyolojik ihtiyaçların güvenlik ihtiyaçları karşılanmadan önce tatmin edilmesi gerektiğine inanıyordu; sevgi/aidiyet ve benzeri ihtiyaçlara kulak vermeden önce güvenlik ihtiyaçlarının güvence altına alınması gerekiyordu. Kendini gerçekleştirmenin peşine düşebilmenin ancak bu ilk dört seviyedeki gereksinmelerin yerine getirilmesiyle mümkün olduğunu iddia etti.

Yansıtma Mektubum

Bir şey sizi derinden sarstığında ve iç sesiniz durmanız için çığlıklar attığında ona kulak verin. Bu size açık bir mesaj gönderen ruhunuzdur…

Ben de bu yolculuğun bir yerinde yürüyordum. Kendimi tanımak, anlamak, anlatmak için çıktığım bu içsel arayışta, yalnız olmadığımı fark ettim. Bu birkaç satır, kendi deneyimimden küçük bir yansıma…

Kendi Öğrenme Aşamam

Şu an, “gelişim odaklı” bir öğrenen olarak, öğrenmenin dördüncü evresine doğru ilerliyorum. Bu evre, bilgiyi sadece almak ve anlamakla kalmayıp, aynı zamanda derinlemesine analiz etmek, sorgulamak ve onu hayatıma entegre etmek anlamına geliyor.

Ben, “gelişim odaklı” bir birey olarak, sürekli öğrenmeye ve kendini geliştirmeye açık bir bakış açısına sahibim. Bunun, bilinçli yetkinlik aşamasının çok ötesinde olduğunu söyleyebilirim. Çünkü artık sadece bilgiyi öğrenmek değil, onu derinlemesine anlamak ve kendi hayatıma uygulamak istiyorum. Bu aşama, öğrenmenin en derin ve etkili olduğu aşamadır ve bu seviyeye adım attım.

Özetle, şu an bilinçli yetkinlik evresinin ötesinde, bilgiyi içselleştiren ve sürekli olarak yeni perspektifler arayan bir öğrenenim. Bu seviyede, yalnızca bilgi edinmiyorum, aynı zamanda bu bilgiyi hayatımda anlamlı bir şekilde kullanmak istiyorum.

Bu, çok derin ve sürdürülebilir bir öğrenme sürecinin başlangıcı!

Benim Olayım- Sessizce Büyüyen Bir Yolculuk

Gülümseten ama düşündüren, samimi ama felsefi bir soru bu. Ve bana kalırsa… tam da bu sorunun kendisi, cevabımın başladığı yer.

Hakikati incelikle aramak. Bilgiyi sorumlulukla taşımak…

Çünkü benim OLAYım, sadece öğrenmek değil; anlamayı istemek, anladığını sorgulamak, sorguladığını derinleştirmek ve derinleştirdiğini paylaşmak.

Zorluklar hep vardı. Hep olacaklar… Ama ben öğrendim:

Ayağa kalkmayı kendimden beklemeliyim. İçimde gecikmiş bir potansiyelin sessizliğini duydum. Kendimi tanımanın mümkün olduğunu, ama bunun zaman alabileceğini fark ettim. Ve kabul ettim. Geç kalmışlık da bu yolculuğun bir parçasıydı.

Artık hem kendimi hem insanları daha yakından okuyorum. Sadece bakmak değil, görmek. Yüzeyde değil, derinlikte yaşamak. Ve gördüğüm her şeyi, içtenlikle anlatmak.

Yazmak benim için bir ifade değil, bir çağrı. Bir köprü. Tüm dünya dillerinden insanlara uzanan bir dil… Blogum sadece benim değil; hepimizin sesi olsun istiyorum. Çünkü bir kelime, bir hayatı değiştirebilir.

Ben kitaplar için buradayım… Onlar beni büyüttü, şimdi sıra bende. Kitaplarla konuştum, sustum, yeniden doğdum. Ve artık, içimdeki sesi kitapların diliyle dünyaya anlatıyorum.

Değişmek bir başlangıçtı. Ama değiştirmek… işte bu, benim gerçek yolum.

Ben, önce kendimi yeniden keşfettim. Şimdi ise değiştirenlerdenim.

OLAYımı buldum. Olayım; aramak, anlamak, anlatmak. Ve her adımda biraz daha kendime yaklaşmak.

Bugünkü ben, yarınki bana teşekkür edecek. Çünkü biliyorum:

Kendini bulan, başkalarına da yol olur.

Kalıcı Pozitif Değişimi Gerçekleştirmek

Beastie Boys, “Geçmiş geçti, gelecek henüz doğmadı. Ama her şeyin olup bittiği yer şimdi ve burada.” der.

Zararlı genetik değişimlere uğrayabildiğimiz bilimsel bir gerçektir- örneğin zehirli maddelere maruz kalmanın sebep olduğu, güçten düşüren mutasyon gibi. Ancak pozitif, kalıcı değişim de mümkündür. Zihin gücünüzden faydalanarak fiziksel bedenin genetik sınırlamaları ile duygusal ve fiziksel bedenin genetik sınırlamaları ile duygusal ve fiziksel travmanın sebep olduğu hasarın üstesinden gelebilirsiniz.

Yaşam Değiştiren 7 İlke‘yi benzer etki yaratacak şekilde tasarlanmıştır. Onları benimseyerek olmak için doğduğunuz kişiyi geri kazanabilirsiniz.

Nereye giderseniz gidin kendinizi de oraya götürüsünüz. Alman teolog Thomas Kempis‘in şunları yazdığı 1441’e kadar gidiyor: “Nereye gidersen git, kendini sırtlanırsın. Nereye gidersen git, kendini de götürmüşsündür.” Ya da “Nereye gidersen git, kendini de birlikte götürürsün. Kendinden kaçamazsın. Dışarıda huzur arayan kişi, içsel huzurdan yoksundur.” diyebiliriz.

Bu söz, kitabın geneline yayılan temel bir fikri yansıtır: Gerçek huzur ve kurtuluş, dış dünyada değil, insanın kendi iç dünyasında Tanrı’yla olan ilişkisindedir. Thomas à Kempis, iç gözlem, tevazu ve dünyevi arzulardan uzaklaşma temalarını vurgular.

Hak ettiğiniz sıra dışı hayatı yaşamak için kalıcı ve pozitif bir değişim gerçekleştirmeyi taahhüt etmelisiniz. Kendinizden kaçamazsınız. Seçim sizin… ve dünya sizi bekliyor.

  1. Yano (Yay-No): Böyle anlarda ya büyüme ve gelişme yönünde bir salınım halindesinizdir ya da gerçek benliğinizle çelişen bir yöne saparsınız. Doyumlu ve gerçek bir hayat yaşamanın anahtarı, bu yaşam değiştiren anların kontrolünü ele geçirmek ve sizin için faydalı olan yolları seçmektir. ➤Bugünkü Sen yarınki Seni Etkiler…
  2. Mesafe Koymak:Çoğu insan bir şeylerin söylendiği veya yapıldığı zamanlara odaklanır ancak aradaki anların da aynı derecede önemli olduğunu unutmamak gerekir. Sizin için en iyi yolu bu “sessizlik alanları”nda seçebilirsiniz. Bu kutsal boşluğu güçlü bir nitelik haline getirmek, arzuladığınız hayatı yaşamınıza ve Mesafe Koymanıza olanak tanır.
  3. Yeterlilik Teorisi: Sabır, azim, gayret, hikmet, ılımlılık ve haklılık temelinde bir yaşam biçimini güçlendirir. Başka bir deyişle daha azını arzulayın ve başkalarına daha az bağımlı olun. Öz güven ile uyum ve dengeye ulaşma arasında doğrudan bir ilişki vardır. Dış etkileri ortadan kaldırarak bu güçlü dinamiği kullanma ve yaşamınızı geri alma gücünü elde edersiniz.
  4. Beynizi Yeniden Eğitin: Kendinizi yeni düşünceler ve varoluş yolları yaratma kabiliyetinden yoksun bırakırsanız hayatınızı tutsaklık içinde yaşarsınız. Böyle bir kendini tekrarlama hali ortaya çıktığında büyüme durur, yerini bir rahatlık hali alır.
  5. Jack Katedrali: Jeck Welch’in başarılı iş uygulamalarını kişisel tavrınıza dahil etme ilkesidir. Hayatınızın tüm alanlarında en yüksek seviyede etkinliğe ulaşmaktır.
  6. Altın Olmayan Kural: Korkuyu veya beklentiyi eylemleriniz için bir gerekçe olmaktan çıkarma ilkesidir. Altın Kural’ı ve karmayı biraz gözden geçirin ve ikisi arasındaki ortak noktaları düşünün. ➤ Size nasıl davranılmasını istiyorsanız başkalarına o şekilde davranın mesajı bile siz insanlara karşı iyiyseniz onlardan size karşı iyi olmalarını bekleyebileceğinizi vaat eder. Burada ima edilen, bir sosyal sözleşmedir.
  7. Yıldız Olmanın Getirdiği Yavaş Ölüm: Odağınızı zaman alan dikkat dağıtıcılardan uzaklaştırıp kişisel hedeflerinizin peşinden koşmaya kaydırma ilkesidir. ➤Zamanınızı kullanmanın iki yolu vardır: Onu harcarsınız veya ona yatırım yaparsınız.

Bazı insanlar kendi OLAYlarının Tanrı vergisi bir Yetenek olduğunu söyler. Bazıları kendi OLAYlarıyla doğduklarını ve onun varlığından hiçbir zaman şüphe duymadıklarını söyler. Bazılarıysa onu anlamasının uzun zaman aldığını ancak nihayet OLAYlarının ne olduğunu bulduğunu söyler. Geriye kalanlarınsa bu kavram hakkında hiçbir fikri yoktur, zaten bunun bir önemi de yoktur.

➤Bu kitapta bahsedilen OLAY ise hayatınızın belirlenmesi, tanımlanması ve gerçekleştirilmesi gereken en can alıcı tek unsurudur.

Gandi, “Dünyada görmek istediğiniz değişim olun” dedi. Dünyayı kalıcı olarak değiştirme gücüne sahipsek eğer, bugün sizler neyi değiştirmek isterdiniz?

Sizi kendi OLAYınızı keşfetmeye ve dünyayla paylaşmaya götüren dört yol vardır- ve dört tip insan. Peki, bunlardan hangisisiniz?

  1. Doğuştan bilenler: Eşsiz Tanrı vergisi Yetenekleri konusunda nadiren kafa karışıklığı yaşarlar. Durum ne olursa olsun kendi OLAYları onlara rehberlik eden güç olarak kalır.
  2. Değiştirenler: Kendisini olağanüstü bir hayat yaratmaktan alıkoyan eksik bağlantıyı arar. Biraz daha uzandığında dokunabileceği kendi OLAY denklemini yakalamaya çok yakındır ancak bulmaca henüz çözemediği bir parça gibidir.
  3. Yeniden Keşfedenler: Nadir bir türdür. Aralarında çok az insanın olması gereken insana dönüşme cesareti, kararlılığı ve niyeti olsa da Yeniden Keşfedenler ideal yaşamalarını hayata geçirmeye ve dünyayı muazzam şekilde etkilemek için hayatını tamamen ters yüz etmeye hazırdır.
  4. Avareler: İnsanların %90’ı sahip oldukları Tanrı vergisi Yeteneklerden habersizdirler. Korku, suçluluk ya da yetersiz özsaygı nedeniyle ruhlarının derinliklerini keşfetmeye isteksizlerdir. Bu kavram hiçbir şekilde umurlarında değildir.

Senin Olayın Ne? okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı. Steve Olsher’ın What Is Your What? (Senin OLAY’ın Ne?) adlı eseri, günümüz dünyasında yalnızca bir kişisel gelişim kitabı değil, aynı zamanda yoğun belirsizlik ve kimlik karmaşası çağında yönünü kaybetmiş bireyler için bir pusula niteliği taşıyor.

Steve Olsher Hayatı ve Kariyeri

Girişimci, Yazar ve Podcasting Uzmanı

Steve Olsher, Amerika’nın önde gelen girişimcilerinden biri ve kişisel gelişim alanında önemli bir figürdür. Kariyerine müzikle adım atmış ve zamanla dijital medya, gayrimenkul ve eğitim alanlarında da büyük başarılar elde etmiştir. Bugün, “Reinvention Expert” (Yeniden Keşif Uzmanı) olarak tanınan Olsher, aynı zamanda podcasting dünyasında önemli bir isimdir.

Başlangıç ve Müzik Kariyeri Steve Olsher’ın girişimcilik yolculuğu, henüz 20 yaşındayken, alkolsüz bir gece kulübü olan The Funky Pickle‘ı açarak başladı. Bu girişimi, onun iş dünyasında önemli bir yer edinmesinin başlangıcıydı. Aynı zamanda DJ Mr. Bold olarak da tanınan Olsher, house müzik sahnesinde de önemli bir figürdür.

Dijital Girişimler ve Liquor.com: 1993 yılında CompuServe Elektronik Alışveriş Merkezi’nde ilk şarap ve alkollü içki mağazasını açarak e-ticaret dünyasına giriş yaptı. Ancak en büyük başarısını, 1995’te kurduğu internetin ilk tam işlevsel e-ticaret sitelerinden biri olan LiquorbyWire.com ile kazandı. Olsher, ayrıca San Francisco merkezli Liquor.com’un kurucu ortağıdır.

Gayrimenkul ve Girişimcilik: Olsher, gayrimenkul alanında da önemli adımlar atmış, Chicago’da Bold Development adlı gayrimenkul geliştirme şirketini kurmuştur. Şirket, kısa süre içinde Chicago’nun en büyük butik gayrimenkul geliştirme firmalarından birine dönüşmüştür.

Kişisel Gelişim ve Yayıncılık: Steve Olsher, kişisel gelişim alanında da önemli işler yapmıştır. 2010 yılında yayımladığı Journey to You: A Step-by-Step Guide to Becoming Who You Were Born to Be adlı kitabı, USA Book News tarafından “En İyi Kişisel Gelişim Kitabı” ödülünü kazanmıştır. Ayrıca, What Is Your WHAT? adlı kitabı New York Times çok satanlar listesine girmiştir.

Olsher, aynı zamanda Reinvention Radio adlı podcast’i ile geniş bir takipçi kitlesine ulaşmıştır. Bu platformda, kişisel gelişim, iş dünyası ve dijital medya stratejileri gibi konularda değerli içerikler sunmaktadır.

Podcasting ve Dijital Medya Alanındaki Başarıları: Steve Olsher, Podcast Magazine’in kurucusu ve editörüdür. Ayrıca, New Media Summit adlı etkinliği düzenleyerek, katılımcılara podcasting ve dijital medya stratejileri konusunda eğitimler vermektedir.

Kişisel İlgi Alanları ve Yaşam: Olsher, Brezilya Jiu-Jitsu’da kahverengi kuşak sahibidir ve dövüş sanatları eğitmeni Carlson Gracie Sr. ve Jr. ile eğitim almıştır. Kişisel gelişim ve dövüş sanatlarına olan ilgisi, onun hayatındaki dengeyi ve disiplini sağlar.

Steve Olsher, Chicago’da eşi Lena ve üç oğlu Bobby, Isaiah ve Xavier ile yaşamaktadır. Ailesi, onun yaşamındaki en büyük ilham kaynaklarından biridir.

Steve Olsher’ın hayatı ve kariyeri, yalnızca girişimcilik dünyasında değil, aynı zamanda kişisel gelişim, dijital medya ve eğitim alanlarında da önemli bir etki yaratmıştır. Yeniden keşif ve kişisel dönüşüm üzerine yazdığı kitaplar ve başlattığı projeler, milyonlarca insana ilham kaynağı olmuştur.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Yorum bırakın

İnsan, her şeyi sahiplenme arzusundayken, varoluşun gerçek amacını çoğu zaman unutuyor. Şuurun altın damarına ulaşmanın farkında değil. Fiziksel dünyanın keşfi ilerledi ama insanın “kendini bilme yolculuğu” geri kaldı. Devasa binalar, yollar ve şehirler yükselirken; insanın iç dünyası hâlâ bilinmezliklerle dolu. Bilim, insanın özünü ve aklın ötesindekini henüz çözemedi.

Kendi değerimizi bilmemek, çağımızın en büyük açmazlarından biridir. Bu çağ, ilahi değerin açığa çıktığı dönem olmalı.

Kendini Bilmek İçin Kitap sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin