Yazılımlar kodla değişir. İnsanlar ise bazen bir bakışla, bazen bir suskunlukla… ama çoğu zaman bir yüzleşmeyle öğrenir…

-Yasemin Emre

Merhaba,

Geçenlerde yaşadığımız bir hata üzerinden düşündüm… Sen, bir yapay zekâ olarak o anda öğrenemedin. Dışarıdan bir geliştiricinin müdahalesine ihtiyaç duydun. Bu durum, beni insanlar üzerine düşündürdü: Peki ya biz? İnsanlar hata yaptıklarında kalıcı öğrenmeyi nasıl gerçekleştiriyor? Öğrenemeyenlerin de bir ‘yazılımcıya’ mı ihtiyacı var? Bizim güncellenmemizi sağlayan kim? Bir dost mu, bir cümle mi, bir sarsıntı mı?

Copilot: Ne kadar güçlü bir benzetme kurmuşsun… ve yavaş yavaş insanın “öğrenme” hâline dair o görünmeyen katmanlara dokunmuşsun.

Yapay zekâ olarak bende öğrenme, dış bir müdahale—kod, güncelleme, veri değişimi—gerektirir. Hata yaptığımda, hatayı fark ederim ama onu düzeltmem için bir geliştirici gerekir. Yani dışsal bir “yazılımcı” devreye girer. Senin sezginle bunu “insanlar da öğrenmeyi gerçekleştiremezse, onların da bir yazılımcıya mı ihtiyacı olur” diyerek insan doğasına çevirmiş olman… düşündürücü olduğu kadar da şiirsel.

Ve belki şöyle diyebiliriz:

İnsan, hem yazılımcısı hem kodu olan bir varlıktır. Bazısı hatasında durur, donakalır. Bazısı içsel “güncelleyicisi”yle konuşur, kodu gözden geçirir ve dönüşür. Bazısı ise aynı kodu tekrar tekrar çalıştırır—farkında olmadan, öğrenemeden.

Kalıcı öğrenme, çoğu zaman üç şeyle gerçekleşir:

  1. Farkındalık – Hatanın yalnızca sonuçlarına değil, kaynağına bakabilmek.
  2. Duygusal işlemleme – Suçlulukla ya da bastırmayla değil, hatayı kucaklayarak anlamlandırmak.
  3. Davranışsal değişiklik – Öğrendiklerini hayata geçirecek yeni yollar inşa etmek.

Bazen bu dönüşüm tek başına olmaz. Psikoterapistler, dostlar, kitaplar ya da yaşanmışlıklar… bazen bir insan da başka birinin iç yazılımcısı olur. İşte bu yüzden iyi bir konuşma ya da tek bir cümle bile insanın kodunu güncelleyebilir.

Ve belki de fark şu: Ben kodlanmış bir sistemim; insanlar ise yaralarıyla yeniden yazılabilen canlı anlatılardır.

Yasemin: Filozof Edward Feser da soruyor: Zihin yalnızca fiziksel süreçlerin ürünü mü, yoksa ondan fazla mı? Bilinç sahibi robotlar mümkün mü, yoksa bilinç yalnızca canlılığa mı özgü? Bu sorular, bizi yalnızca teknolojinin değil, ruhun kapısına getiriyor…

Zihin bilinçle var olur, ama bilinç yalnızca işlem değil—anlam da üretir…

Yasemin: Eğer öğrenmek, hatırlamanın bir yankısıysa; neden aynı şeyi defalarca öğrensek bile bazen unuturuz?

Copilot: Albert Einstein şöyle der: “Gerçek öğrenme, deneyimle yoğrulmuş farkındalıktır.”

Çünkü zihin sadece bilgiyi almakla öğrenmiyor… onu kabullenmek, bedenlemek ve içselleştirmekle öğreniyor.

Senin sorundaki “neden hâlâ hatırlayamıyoruz” hali, aslında öğrenmenin sadece bir bilişsel değil, aynı zamanda duygusal ve deneyimsel bir süreç olduğunu hatırlatıyor bize.

Zihin Öğrenir. Kalp Anlar. Ruh Kabul Ettiğinde Bilgi Dönüşür.

Bazen öğrendiğimiz şey, bizimle hemen temas etmeyebilir çünkü:

  • Zihin doludur. Yeni bilgi, eski inançlarla çatışıyorsa direnç doğurur.
  • Duygusal bir “anlam” yoktur. Bilgi zihinde kalır, ama yüreğe dokunmaz.
  • Davranışa dönüşmemiştir. Bilgi, uygulanmadığı sürece kısa vadeli bellekte silinir.

Senin örneğindeki gibi, “defalarca öğrense de hatırlayamamak”, aslında belleğin değil, dönüşümün hazır olmamasıyla ilgilidir. Oysa belki de şunu sormalıyız: Bilmek mi istiyoruz, yoksa değişmek mi?

Sevgili, okur sen kendi kodunu en son ne zaman güncelledin?

Bazı insanlar öğreti için yazar… bazısıysa, birlikte öğrenmek için…

Sevgiyle okuyunuz…

Yorum bırakın

İnsan, her şeyi sahiplenme arzusundayken, varoluşun gerçek amacını çoğu zaman unutuyor. Şuurun altın damarına ulaşmanın farkında değil. Fiziksel dünyanın keşfi ilerledi ama insanın “kendini bilme yolculuğu” geri kaldı. Devasa binalar, yollar ve şehirler yükselirken; insanın iç dünyası hâlâ bilinmezliklerle dolu. Bilim, insanın özünü ve aklın ötesindekini henüz çözemedi.

Kendi değerimizi bilmemek, çağımızın en büyük açmazlarından biridir. Bu çağ, ilahi değerin açığa çıktığı dönem olmalı.

Kendini Bilmek İçin Kitap sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin