“Hikâyeler olmadan, insanların dünyasını anlamanın bir yolu yoktur.”

—Will Storr

Merhaba,

Will Storr, hikâyeyi yalnızca bir anlatı biçimi değil; insan zihninin evrimsel bir ihtiyacı olarak ele alıyor. Bu kitap, yaratıcı yazarlığın ötesinde, hikâyelerin bizi nasıl şekillendirdiğini ve neden vazgeçilmez olduklarını bilimsel bir bakışla ortaya koyuyor.

Hikayeler olmadan insanların dünyasını anlamanın bir yolu yoktur. Hikayeler gazetelerimizi, mahkeme salonlarımızı, spor sahalarımızı, meclisteki oturumlarımızı, okullarımızın bahçelerini, bilgisayar oyunlarımızı, şarkılarımızın sözlerini, gizli düşüncelerimizi, diğer insanlarla olan sohbetlerimizi, uykuda ve uyanıkken kurduğumuz düşleri dolduruyor. Hikayeler her yerde. Aslında hikayeler biziz.

Bizi biz yapan şey hikayelerdir. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, gruplar halinde yaşadığımız Taş Devri’nden bu yana, dilimizin özellikle toplumsal bilgi alışverişini sağlamak üzere evrim geçirdiğini ortaya koyuyor. Başka bir deyişle, dedikodu yapalım diye. Diğer insanların ahlak kurallarına uyan ve uymayan davranışları hakkında hikayeler anlatabilelim, yanlış davranışlarını cezalandırabilelim, doğru davranışlarını ödüllendirebilelim ve bu şekilde herkesi iş birliği içinde çalıştırıp içinde yaşadığımız grubu kontrol altında tutabilelim diye. İnsanların kahraman ya da hain olduğunu anlatan hikayeler ve bu hikayelerin içimizde uyandırdığı sevinç ya da öfke gibi duygular, geçmişte, insanoğlunun varlığını sürdürebilmesi için çok büyük bir öneme sahipti. Hikayelerden keyif almak üzere programlanmış varlıklarız.

Günlük hayatımızı da hikaye gibi yaşıyoruz. Beynimiz, bizim için içinde yaşayabileceğimiz bir dünya kurarak bu dünyayı dost ve düşmanlarla dolduruyor. Gerçeğin karmaşıklığını ve soğukluğunu basit, umut verici bir hikayeye dönüştürüyor ve bu hikayenin merkezine bir yıldızı, yani hayatımızın akışını şekillendiren bir dizi hedeflerle görevlendirdiği mükemmel, kıymetli bizi yerleştiriyor.

Psikolog Profesör Jonathan Haidt, “Beyin bir mantık işlemcisi değil, bir hikâye işlemcisidir,” diyor. Hikayeler, insan beyninde, dudakların arasından süzülen soluk kadar doğal bir şekilde üretilir.

“Hikaye Anlatıcılığının Bilimi” içinde yazılan hikaye anlatıcılığı derslerine, dolayısıyla, farklı kitaplar için yapılan araştırmalara dayanıyor. Ayrıca Joseph Campbell’in monomit kuramına yer veriliyor. Monomit kahramanın “maceraya çağırılması” ile başlayıp devam eden yolculuğunun evrelerini gösteren on yedi bölümden oluşuyor.

  • Ayrılış (Departure)
    • Gündelik dünya: Kahramanın sıradan yaşamı, dengenin ve alışkanlıkların çerçevesi.
    • Maceraya çağrı: Dengeyi bozan bir davet, kriz ya da fırsat ortaya çıkar.
    • Çağrının reddi: Korku, yükümlülükler veya yetersizlik hissiyle ilk geri çekilme.
    • Doğaüstü yardımcı: Mentor, rehber veya “talihli tesadüf” kahramana araçlar/öğreti verir.
    • Eşiğin aşılması: Bilinen dünyadan bilinmeyene geçiş; geri dönüşü zor bir sınır.
    • Balinanın karnı (ilk büyük bilinmeyen): Tam bir dalış; eski benliğin sembolik ölümü ve yeniden doğumun başlangıcı.
  • Giriş (Initiation)
    • Sınavlar yolu (müttefikler ve düşmanlar): Kahraman, becerilerini sınayan ardışık engellerle ve yeni ilişkilerle karşılaşır.
    • Tanrıçayla buluşma (bütünlenme ideali): Arzu edilen bütünlük, sevgi veya bilgelikle temasa geçme anı.
    • Baştan çıkaran kadın (saptırıcı cazibe): Yoldan çıkaran arzular, güç veya konforun tuzakları.
    • Babanın kefareti (otoriteyle yüzleşme): En büyük otorite/engel ile çatışma ve uzlaşma; içsel otoritenin kazanımı.
    • Apotheosis (yükseliş): Perspektif değişimi; daha yüksek bir anlayış düzeyine erişim.
    • Nihai ödül (talihli kazanç): Aranan “hazinenin” elde edilmesi: bilgi, güç, uzlaşma veya nesnel ödül.
  • Dönüş (Return)
    • Yaşama özgürlüğü: Korkunun azalması; akış içinde yaşama ve dönüşümü topluma armağan etme.
    • Dönüşün reddi: Yeni durumu koruma isteği; zorlu gerçekliğe geri dönme tereddüdü.
    • Sihirli kaçış: Ödülle geri dönüş, çoğu zaman takip ve engeller eşliğinde.
    • Dışarıdan kurtuluş: İşlerin sarpa sardığı anda beklenmedik yardım; topluluğun destek rolü.
    • Eşiğin aşılmasına doğru dönüş: Kahraman eski dünyaya yeniden adım atar; entegrasyon hazırlığı.
    • İki dünyanın efendisi: İçsel dönüşüm sayesinde hem iç hem dış dünyayı yönetebilme becerisi.

Campbell’in kuramında esinlenen Yıldızlar Savaşı; Yeni Bir Umut Gibi bazı örnekler gecikmiş başarılara imza atmıştır.

Storr ve Campbell karşılaştırması

Campbell, anlatının mitik haritasını ve arketiplerini sunan evrensel bir yapı önerir; Storr, anlatının neden işlediğini beynin dikkat, merak ve sosyal statü mekanizmalarıyla açıklar. Birlikte kullanıldığında Campbell makro iskeleti, Storr ise mikro gerilim ve karakter psikolojisi için pusuladır.

Peki, izleyici olarak dikkatinizi olay örgüsüne mi yoksa karakterlere mi yönlendiriyorsunuz?

İlgimizi doğal bir şekilde cezbeden şey aslında insanlardır, olaylar değil. Bizi neşelendiren, gözyaşlarına boğulup yüzümüzü koltuktaki mindere gömmemize neden olan şey, kusurlu ve ilgi çekici kişilerin içine düştüğü kötü durumdur. Elbette, hikayede görünen olaylar da önemlidir. Ayrıca hikayenin yapısı hazır, işlevsel ve belli kurallara göre düzenlenmiş olmalıdır. Ancak, bütün bunlar sadece kahramanları desteklemek için oradadır.

Hikaye anlatıcılığının bilimini öğrenmenin bir yararı da bilimin, hikaye yazımı söz konusu olduğunda karşımıza çıkan “genel kuralların” arkasında yatan “nedenler” hakkında bizi aydınlatacak olmasıdır. Bu tür bir bilgi elimizi güçlendirecektir. Kuralların nedenini bilmek, onları zekice ve ustalıkla kırmanın yollarını da bilmek demektir.

Hikaye Anlatıcılığının Bilimi’nin Bölümleri

  1. Bir Dünya Yaratmak: Hikaye, okuyucuya veya dinleyiciye içine girebileceği bir evren sunar. Bu bölüm, karakterlerin yaşayacağı sahnenin ve bağlamın nasıl kurulacağını, beynimizin bu dünyaları nasıl algıladığını anlatır.
  2. Kusurlu Benlik: İnsanları hikayelere bağlayan şey mükemmel kahramanlar değil, kusurları olan karakterlerdir. Kusurlar, dramatik gerilimi ve duygusal bağ kurmayı sağlar. Storr, beynimizin özellikle kusurlu kişiliklere neden ilgi duyduğunu açıklıyor.
  3. Dramatik Soru: Her hikaye, okuyucunun zihninde bir soru uyandırır: “Ne olacak?” veya “Bu kişi amacına ulaşabilecek mi?” Bu dramatik soru, hikayeyi sürükleyici kılan motor gücüdür.
  4. Hikayenin Konusu, Sonu Ve Anlamı: Hikayeler yalnızca olay örgüsünden ibaret değildir; bir anlam taşırlar. Bu bölüm, hikayelerin nasıl bir mesaj verdiğini, nasıl bir duygusal tatmin sağladığını ve neden zihnimizde kalıcı olduklarını inceler.

Storr’un yaklaşımı, hikaye anlatımını sadece edebi bir teknik değil, insan zihninin işleyişini anlamak için bir araç olarak görmemizi sağlıyor.

Yazarın Notu:

Benim yazarlık yolculuğum Joseph Campbell’in Kahramanın Yolculuğu kuramıyla başladı. Campbell’in evrensel anlatı şablonu, bana hikayelerin yalnızca kurgu değil, insanlığın ortak bilinçaltına açılan kapılar olduğunu öğretti.

Bu yolculukta Carl Gustav Jung da yanımda yürüyen bir dost gibiydi. Jung’un arketipler ve kolektif bilinçdışı üzerine düşünceleri, hikayelerimin derinliklerinde yankı buldu. Kahraman, gölge, bilge yaşlı adam, anima ve animus gibi arketipler, karakterlerimin içsel çatışmalarını ve dönüşümlerini anlamamda bana ışık tuttu. Jung sayesinde hikayeler yalnızca dışsal olaylar değil, aynı zamanda ruhun içsel yolculuğu haline geldi.

Will Storr’un Hikaye Anlatıcılığının Bilimi ise bu mitolojik ve psikolojik temelleri bilimsel bir bakışla tamamladı. Hikayelerin beynimizin işleyişiyle nasıl uyumlu olduğunu görmek, anlatıcılığın hem sanat hem de bilim olduğunu hatırlattı.

Campbell’in mitolojik haritası, Jung’un arketipleri ve Storr’un bilimsel pusulası birleştiğinde, yazarlık yolculuğumda hem evrensel hem de kişisel bir rehber buldum. Çünkü inanıyorum ki, iyi bir hikaye hem insanlığın kadim yolculuğunu hem de bireyin içsel dönüşümünü yansıtır.

Hikaye anlatıcılığı, insanlığın ortak yolculuğu ile bireyin içsel dönüşümünü birleştiren en kadim köprüdür.

Siz kendi yolculuğunuzda hangi hikayeyi anlatıyorsunuz?

Belki de hepimiz, kusurlarımızla ve arayışlarımızla, kendi yolculuğumuzun hikaye anlatıcılarıyız.

Ve belki de Jung’un dediği gibi, gölgemizle yüzleştiğimizde gerçek hikayemizi anlatmaya başlarız.

Yazar Notu’ndaki her cümlenin detaylı açıklaması blog sayfalarımda yer alıyor. Daha fazlasını okumak isteyenler oradan devam edebilir.

Hikaye Anlatıcılığının Bilimi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı. Hikâye Anlatıcılığının Bilimi — Will Storr’un kaleminden çıkan bu eser, günümüz dünyasında hem yaratıcı yazarlık hem de insan davranışlarını anlamak açısından çok katmanlı bir rehber niteliği taşıyor. Hikâyelerin yalnızca edebi değil, bilişsel ve kültürel bir yapı taşı olduğunu savunarak, anlatıcılığı bilimsel bir zemine oturtuyor.

Eserin Günümüz İçin Önemi Nedir?

  • Yazarlara ve okurlara yeni bir bakış açısı kazandırıyor Hikâye anlatımının yalnızca teknik değil, aynı zamanda insan doğasına dair bir keşif olduğunu vurguluyor. Bu da eseri, yazmak isteyenler kadar derinlemesine okumak isteyenler için de değerli kılıyor.
  • Hikâyelerin insan zihniyle ilişkisini açığa çıkarıyor Storr, beynimizin dünyayı hikâyeler aracılığıyla anlamlandırdığını savunuyor. Bu, hem bireysel kimlik hem de toplumsal yapı açısından hikâyelerin neden vazgeçilmez olduğunu gösteriyor.
  • Yaratıcı yazarlık için bilimsel bir temel sunuyor Hikâye kurmanın nörolojik, psikolojik ve kültürel boyutlarını ele alarak, karakter yaratımı ve dramatik yapı üzerine bilimsel verilerle desteklenmiş öneriler sunuyor.
  • Kültürel anlatıları sorgulama fırsatı veriyor Mitlerden popüler dizilere kadar geniş bir yelpazede örnekler sunarak, hikâyelerin nasıl normlar oluşturduğunu ve bireyleri nasıl şekillendirdiğini gösteriyor.Kendi hikâyemizi nasıl kurduğumuzu fark ettiriyor Storr’a göre herkes bir hikâye anlatıcısıdır; çünkü hepimiz yaşadıklarımızı anlamlandırmak için anlatılar kurarız. Bu, kişisel gelişim ve psikolojik farkındalık açısından güçlü bir mesajdır.

Will Storr Hayatı ve Kariyeri

Will Storr, İngiliz bir yazar, gazeteci ve fotoğrafçıdır. Kariyeri boyunca araştırmacı gazetecilikhikâye anlatıcılığı ve toplumsal meseleler üzerine önemli çalışmalar yapmıştır.

Storr, The GuardianThe ObserverThe New York Times ve The New Yorker gibi prestijli yayınlarda yazılar yazmıştır.

Will Storr’un Eserleri:

  1. The Heretics: Adventures with the Enemies of Science(2013)
    • Bilim karşıtlığı, komplo teorileri ve irrasyonel inanç sistemlerini araştıran bir gazetecilik anlatısı.
  2. Selfie: How We Became So Self-Obsessed and What It’s Doing to Us(2017)
    • Modern bireyin narsisistik yapısını, sosyal medya ve kültürel beklentilerle nasıl şekillendiğini inceler. Türkçeye Selfie Tutkusu olarak çevrilmiştir.
  3. The Science of Storytelling(2019)
    • Hikâye anlatıcılığının nörobilimsel ve psikolojik temellerini açıklar. Türkçesi: Hikâye Anlatıcılığının Bilimi.
  4. The Status Game: On Social Position and How We Use It(2021)
    • İnsan davranışlarını statü arayışı üzerinden analiz eder. Toplumsal hiyerarşilerin görünmeyen etkilerini açığa çıkarır.
  5. Will Storr vs. The Supernatural(2006)
    • Paranormal olayları araştıran bir gazetecilik çalışması. Kendi deneyimleri üzerinden doğaüstü inançları sorgular.
  6. The Hunger and the Howling of Killian Lone(2013)
    • Kurgu türünde yazılmış bir roman. Gotik atmosferde geçen, yemek ve delilik temalarını işleyen karanlık bir hikâye.

Araştırmacı Gazetecilik: Güney Sudan İç Savaşı, Uganda’daki Lord’s Resistance Army ve El Salvador’daki şeker işçilerine yönelik insan hakları ihlalleri gibi konular üzerine araştırmalar yapmıştır.

Ödülleri: Uluslararası Af Örgütü ve One World Media ödülleri kazanmıştır. Storr’un çalışmaları, toplumsal yapıları ve bireysel psikolojiyi anlamak açısından oldukça önemli bir perspektif sunuyor.

Will Storr’un hikâye anlatıcılığı üzerine yaptığı çalışmalar, insan psikolojisi ve kültürel kimlikler ile hikâyelerin nasıl şekillendiğini anlamaya yönelik derinlemesine bir araştırma sunuyor. Özellikle Hikâye Anlatıcılığının Bilimi adlı kitabında, iyi bir hikâyenin nasıl oluşturulduğunu ve anlatının insan zihniyle nasıl etkileşime girdiğini inceliyor.

Hikâye Anlatıcılığı Üzerine Çalışmaları:

  • Bilişsel Yapı ve Hikâyeler: Storr, hikâyelerin insan zihniyle nasıl etkileşime girdiğini ve bilinçaltımızda nasıl bir yapı oluşturduğunu araştırıyor.
  • Mitoloji ve Arketipler: Joseph Campbell’ın Kahramanın Sonsuz Yolculuğu teorisinden yola çıkarak, hikâyelerin evrensel yapısını ve kültürel etkilerini inceliyor.
  • Sinirbilim ve Hikâye Anlatımı: Hikâyelerin nörolojik etkilerini ve insan beyninin anlatıları nasıl işlediğini ele alıyor.
  • Hikâye Anlatımının Evrimi: İnsanların tarih boyunca hikâyeleri nasıl kullandığını ve anlatıların toplumsal yapıları nasıl şekillendirdiğini araştırıyor.

Storr’un çalışmaları, hikâye anlatımının yalnızca edebi bir sanat değil, aynı zamanda insan psikolojisi ve kültürel kimlikler üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu gösteriyor. Hikâyelerin bizi nasıl yönlendirdiğini ve yaşamımızın her alanına nasıl sirayet ettiğini anlamak için oldukça önemli bir perspektif sunuyor.

Joseph Campbell’ın Kahramanın Sonsuz Yolculuğu, modern benlik kriziyle nasıl bağlantılı olabilir?

Hikâye Anlatıcılığının Bilimi, Will Storr , Joseph Campbell’ın mitoloji ve arketip teorilerindensinirbilim ve edebiyat disiplinlerine kadar geniş bir perspektif sunuyor. Hikâye anlatımının yalnızca edebi bir sanat değil, aynı zamanda insan psikolojisi ve toplumsal yapılar üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu gösteriyor.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Yorum bırakın

İnsan, her şeyi sahiplenme arzusundayken, varoluşun gerçek amacını çoğu zaman unutuyor. Şuurun altın damarına ulaşmanın farkında değil. Fiziksel dünyanın keşfi ilerledi ama insanın “kendini bilme yolculuğu” geri kaldı. Devasa binalar, yollar ve şehirler yükselirken; insanın iç dünyası hâlâ bilinmezliklerle dolu. Bilim, insanın özünü ve aklın ötesindekini henüz çözemedi.

Kendi değerimizi bilmemek, çağımızın en büyük açmazlarından biridir. Bu çağ, ilahi değerin açığa çıktığı dönem olmalı.

Kendini Bilmek İçin Kitap sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin