“Her ışık işçisinin amacı, bu kritik dönemde mümkün olduğunca çok insanın ışığa yükselmesine yardımcı olmaktır.”
— Diana Cooper
Merhaba,
Yeni yılda bir, aydınlatıcı başmeleğiniz misyonunuzda nasıl ilerlediğinizi görmek için koruyucu meleğinize danışır. Desteğe veya yardıma ihtiyacınız olursa size bunu sunar. Farklı bir yola girseniz veya öngörülenden daha hızlı ilerleseniz de bu süreç değişmez.
Ruhunuz şu anki adınızı seçti çünkü bunun misyonunuzla uyumlu belirli bir titreşim vardı. Her dillendirildiğinde adınız ruhunuzu alması gereken dersleri çağrıştırır.
Tüm bu dersler, talimatlar ve deneyimler ruhsal enerji merkezleriniz, yani çakralarınız aracılığıyla size iletilir. Beşinci boyuta geçtikçe ve 12 çakramız oluştukça, dersler de gelişir ve netleşir.
Dünya Ve Yeni Beşinci Boyut
2012 ve 2032 yılları arasında Dünya yeni bir beşinci boyutu, Altın Çağı, var olan her şeyin sevgi ve bilgeliğin altın enerjisini yayacağı bir dönemi doğuruyor. 2032 yılı başladığında Dünya tanınmayacak ölçüde değişecek.
Bu geçişi nasıl deneyimleyeceğimiz bize bağlı olsa da Dünya 2032’de tamamen beşinci boyuta geçecek, bireyler onunla gelse de gelmese de.
Kritik bir noktadayız.
Bu yüzden sezgilerinizi dinlemek ve onlara uygun hareket etmek gerçekten çok önemli. Sadece olumlu ve önsezilere kulak verin.
Tanrı’nın Nefes Verişi
Kozmik bir çağ zaman zaman Tanrı’nın nefes verişi olarak adlandırılır ve yaradılış dönemidir. Bunun ardından modası geçenin çöktüğü, işe yaramayan her şeyin Tanrı’ya geri çekildiği yirmi yıllık bir nefes alış dönemi gelir. Biz de şu an bu aşamanın tam ortasındayız.
2032 yılında, öncekinden daha yüksek frekansta yeni bir nefesle yepyeni bir yaratılış başlayacak.
260 bin yıl boyunca Dünya dördüncü boyutlu bir evrenin parçası olsa da Dünya’nın kendisi üçüncü boyuttaydı. Bu evrendeki tüm gezegenler arasında yalnızca Dünya daha düşük bir frekansa inmişti.
Atlantis Efsanevi Altın Çağı
O dönemde herkes beşinci boyuttaydı ve herkesin en yüksek hayrına olacak şekilde hareket ediyordu. Memnuniyet, mutluluk ve olağanüstü kristal teknolojisinin olduğu bir dönemdi.
Sonra güçlü bir büyücü gücünü kendi çıkarları için kullanmaya karar verdi. Başkalarını kontrol etmeye başladı ve düşük bilinç hızla yayıldı. İnsanlar kalplerini kapattılar ve benmerkezci oldular. Atlantis’in frekansı hızla üçüncü boyuta kaydı. Yardımcı yüce varlıklar da bu kadar düşük bir titreşime erişemedikleri için geri çekilmek zorunda kaldılar. Atlantislilerin ruhsal armağanlarından oluşan beş çakra insanlıktan çekildi. Sonunda, Galaksilerarası Konsey o dönemi büyük bir tufanla sona erdirmeye karar verdi.
Enerjiyi Yeniden Dengeleme
Bunu izleyen 10 bin yıl içinde, üçüncü boyuttaki Dünya yeni bir deneyden, eril egemenlik deneyinden geçti. Şimdi dişil enerjinin geri dönüşüne tanık olacağız. Dişilin dengeleyici bilgeliği ve besleyiciliği olmadan kontrolden çıkan eril enerji tehlikelidir. Erilin gücü olmadan da dişil etkisizdir. Yani bir denge olmalı.
“2032’ye kadar eril ve dişil yeniden birbirini destekleyecek ve tamamlayacaktır. Bu da huzur, memnuniyet, güven duygusu, sevginin çiçek açması ve herkesin ortak fayda için çalışmasıyla sonuçlanacaktır.” — Diana Cooper
Diana Cooper’ın Altın Gelecek vizyonunda “eril ve dişil” çoğunlukla erkek–kadın üzerinden anlatılıyor. Aslında bu enerjiler sadece cinsiyetle sınırlı değil; her insanın içinde hem eril (aktif, yön veren, yapı kuran) hem de dişil (besleyen, kapsayan, sezgisel) enerji döngüsü mevcut.
Jung’un tanımıyla bu iki yönün dengesi, bireyin psikolojik bütünlüğünü sağlar. Dolayısıyla eril–dişil dengeyi sadece kadın–erkek ilişkisi üzerinden değil, her bireyin içsel enerjilerinin uyumu üzerinden okuduğumuzda içinizdeki çocuk dengeli olur. Denge sağlandığında içimizdeki çocuk güvenle büyür, hem cesaret hem şefkatle desteklenir.
Peki büyük soru: “Evren dördüncü boyuttayken dünya neden üçüncü boyuttaydı?
- Çağlar önce Galaksilerarası Konsey’den tüm gezegenlere eşsiz özgür irade deneyine ev sahipliği yapmaya gönüllü olmaları için bir çağrı yapıldı.
- İnsanlara ilahi iradeleriyle mi yoksa düşük iradeleriyle mi hareket edeceklerini seçme fırsatı verildi. Evrende daha önce böyle bir şey akla gelmemişti ve her varlık bu kavramı korku, şaşkınlık ve hayretle karşıladı.
- Dünya Gezegeni Konseyi bu deneye gönüllü oldu, böylece enkarne olmaya cesaret eden ruhlar Unutkanlık Perdesi’nden geçecek, ilahi varlıklar olduklarını unutacak ve bilinmeyene adım atacaklardı.
- Özgür irade deneyindeki bir başka anlaşma da her düşünce ve eylemin kaydedileceği, yaşam bilançosunda bir borç söz konusu olursa da ruhun karmik hesabını dengelemek üzere tekrar enkarne olmayı kabul edeceğiydi.
Yıllar boyunca evrenin dört bir yanından gelen varlıklar, Dünya’da insan olarak enkarne olmaya cesaret eden cesur ruhları huşu ve şaşkınlıkla izlediler.
Haliyle hiçbirimiz Dünya’ya yollanan ruhlar olarak benmerkezci, bencil davranışların esiri olmayı beklemiyorduk. Evrenin geri kalanı dördüncü boyutun gereklerini yerine getirip açık yürekli kalmaya devam ederken Dünyadaki frekans düştü.
Boyutlar bakımından Dünya’nın geriye düşmesinin ikinci nedeni şudur: Üçüncü boyutta, solar pleksus çakranız tehlikeyi izlemek için algılayıcılar gönderir ve bu psişik merkez aracılığıyla başkalarının korkularını özümsersiniz. Kozmik manipura çakrası olduğundan Dünya, tüm evrenin korkularını özümser. Haliyle bunları da dönüştürmemiz gerektiğinden geri kaldık.
Altın Gelecek’in Bölümleri
- Dünyanın Altın Geleceği:
- Bu bölümde, dünyanın kolektif olarak bir dönüşüm sürecine girdiği anlatılır.
- İnsanlığın bilincinin yükselmesiyle birlikte, daha barışçıl, sevgi dolu ve uyumlu bir yaşamın mümkün olacağı vurgulanır.
- Altın Gelecek, sadece bireysel değil, aynı zamanda gezegenin bütünsel yükselişini ifade eder.
- Dönüşüm: Yeni Altın Çağ’da Yaşam:
- Burada, bireylerin ve toplumların yeni çağın değerleriyle nasıl uyumlanacağı açıklanır.
- Eski kalıpların, korkuların ve sınırlayıcı inançların bırakılması; yerine sevgi, ışık ve birlik bilincinin yerleşmesi üzerinde durulur.
- Yeni Altın Çağ, insanın hem içsel hem de dışsal yaşamında dönüşümün gerçekleştiği bir dönemdir.
- Beşinci Boyuta Hazırlık:
- Bu bölüm, insanlığın üçüncü boyutun sınırlı algısından beşinci boyutun geniş farkındalığına geçişini ele alır.
- Beşinci boyut, sevgi, ışık ve birlik bilincinin hâkim olduğu bir varoluş düzeyidir.
- Hazırlık süreci; içsel temizlik, bilinç yükseltme ve ruhsal farkındalıkla gerçekleşir.
- Sizi Altın Geleceğe Taşıyacak Yüce Yükseliş Araçları:
- Bu bölümde, bireylerin bilinçlerini yükseltmeleri için kullanabilecekleri ruhsal araçlar tanıtılır.
- Meleklerle bağlantı kurmak, meditasyon, dua, ışık çalışmaları ve spiritüel yasalar bu araçlar arasındadır.
- Amaç, kişinin kendi içsel potansiyelini keşfetmesi ve kolektif yükselişe katkıda bulunmasıdır.
Yazarın Notu:
Altın Çağ’ın doğumu: Geride kaldığımız için, doğumda kanala sıkışmış fazladan yardıma ihtiyaç duyan bir bebek gibi yeni Altın Çağ’ın doğumu sırasında evrenden olağanüstü miktarda destek bekliyoruz. Aydınlanmış Büyük Varlıklar, meleksi varlıklar ve bilgeler şu anda tüm ışıklarını ve enerjilerini Dünya’ya odaklamış vaziyetteler. İlahi zamanlamaya göre yeniyi doğurmak için onlardan yardım istemek gerekiyor.
Bizler şu an tamamen yeni bir kozmik döngüde beşinci boyuttaki Altın Çağ’ın doğumuna yardım etmek için enkarne olduk.
Işık işçilerinin görevi: Her ışık işçisinin amacı, bu kritik dönemde mümkün olduğunca çok insanın ışığa yükselmesine yardımcı olmaktır. Kararınız ve eylemleriniz her ne olursa olsun, Toprak Ana 2032 yılına kadar tamamen beşinci boyuta yükselmiş olacaktır. Bu tarihe kadar spiritüel manada uyanmamış ve kalplerini açmamış olanlar içsel planlara dönmeyi ya da bu yaşantıyı deneyimlemeye devam edecekleri başka bir üçüncü boyut planına geçmeyi seçeceklerdir. Yani nüfusta büyük bir düşüş yaşanacaktır.
Kalbin Açılması: Hawkins’e göre spiritüel gelişimin en kritik adımı, kalbin açılması ve sevgiye geçiştir. Bu, Cooper’ın “uyanış” ve “kalplerin açılması” vurgusuyla doğrudan örtüşür.
Kalbin yüce versiyonunu uyandırmak…
“Kalp çakrası, sevginin evi ve ruhumuzun ışığının kaynağıdır. Her oda, kalbin farklı bir yönünü keşfetmemiz için bir fırsattır.”— Diana Cooper
Kalp merkezi yaşam boyu büyüyüp gelişir… Saf sevgiye doğru adım adım ilerlerken kendinizi incelemeye hazır olun ve bu fırsatı tutunduğunuz her şeyi bırakmak, ortadan kaldırmak ve affetmek için kullanın. İçinizdeki sevginin ateşini taşıyan ilk odaya girin.
Kalp çakrasında 33 oda bulunur. Dışta kalanlar yeşildir; kalbinizin bu kısmı kapalıdır ve benmerkezcilik deneyimleri de dersleri de burada öğrenilir. Kapıları açmak ve her odanın içine sevgi alevini yerleştirmek önemlidir. Yaşam yolculuğunuzda ne kadar deneyimden geçerseniz geçin tüm çakralarda olduğu gibi burada da henüz tam olarak üstesinden gelinmemiş bazı dersler olabilir. Kendinizi sevgiye açtıkça pembe odalara doğru ilerlersiniz, sonra sevginiz daha spiritüel bir nitelik kazandıkça kalbinizin yükselmiş veçhesinin en derindeki saf beyaz odalara varana kadar mor-pembe renkli odalardan geçersiniz.
Diana Cooper’ın kalp çakrasını 33 odaya bölmesi, bu spiritüel enerjisel merkezdeki derin ve çok katmanlı yolculuğu ifade eder. 33 sayısı, pek çok ruhsal öğreti ve kadim gelenekte yüksek bilinç, ruhsal olgunluk ve evrim sembolüdür.
Her bir oda, kalbin içsel dönüşümü ve sevgiyle genişlemesi için aşılması gereken basamakları temsil eder. Bu yapı, saf ve koşulsuz sevgiye doğru ilerleyen yolculuğun rehberidir.
Yeni nesil: Yeni Altın Çağ için enkarne olan çocuklar ise çok daha yüksek bir frekansta olacak ve gezegenimizi daha önce keşfedilmemiş mertebelere taşımaya hazır olacaklar.
Işık işçilerinden yeninin vizyonuna sahip çıkmaları ve ne olursa olsun ışıklarını parlatmayı sürdürmeleri talep edilir.
Yeni yılın kapısında kendimize soralım: Beşinci boyuta geçmek için düşünce, söz ve eyleminle uyumlu yaşıyor musun?
Bu soru, yılın en güçlü niyeti olsun. Her düşünce bir dua, her söz bir titreşim, her eylem bir ışık olsun. Sevgiyle düşündüğümüzde, şefkatle konuştuğumuzda ve birlik bilinciyle hareket ettiğimizde, Altın Çağ’ın kapıları aralanacak.
Yeni yıl bize şunu getirsin:
- Kalplerimizde sonsuz sevgi,
- Ruhumuzda şükran,
- Yolumuzda ışık,
- Ve her adımda uyum.
Kendi çakranıza köklenip onu için açtığınızda, beşinci boyuta ait geleceğin temeli atılmış olacaktır. Bu zaman alabilir, yine de denemeye değer. Neden? Beşinci boyut bilincinde ego yoktur bu nedenle kişisel anlamda bir başkasından daha iyi olma özlemi veya arzusu söz konusu değildir. Güç mücadelelerine, hırsa teslim olmadığımızda, tüm enerji yaratıcılık, mükemmel bir sağlık ve bize neşe getiren her şeyin tezahürü için kullanılabilir. Harika hizalanma beraberinde iç huzur getirir. Beşinci boyut bilinci, Hawkins’in haritasında 500 (Sevgi) ve üstü seviyelerle uyumludur. Ama asıl karşılığı Huzur (600) seviyesidir.
Bilinciniz beşinci boyutta olduğunda bolluğu, doğal olarak kendinize çekersiniz…
Bu anlamda, 2026, Aydınlanmanın yılı, bütünün hayrına olsun dileğimle. Mutlu Yıllar Hepinize…. Tüm Sevgimle…
Altın Gelecek, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı. Altın Gelecek kitabı, dünyanın ve insanlığın bilinç yükselişini, yeni çağın değerlerini, beşinci boyuta geçişi ve bu süreci destekleyen ruhsal araçları açıklıyor.
Eserin Günümüz İçin Önemi Nedir?
Günümüzde bu eser, hem bireysel hem de kolektif dönüşüm için bir ışık haritası gibi okunabilir.
- Kolektif Dönüşüm Vizyonu Kitap, 2032’ye kadar Dünya’nın beşinci boyuta yükseleceğini öngörüyor. Bu vizyon, günümüzde yaşanan çevresel krizler, toplumsal değişimler ve bireysel uyanış süreçlerini anlamlandırmak için bir metafor sunuyor.
- Bireysel Sorumluluk “Her ışık işçisinin amacı mümkün olduğunca çok insanın ışığa yükselmesine yardımcı olmaktır” vurgusu, günümüzde bireysel bilinç ve etik sorumluluk üzerine güçlü bir çağrı niteliğinde.
- Kalbin Açılması Hawkins’in öğretileriyle birleştiğinde, eserin günümüzdeki önemi kalbin açılması, sevgiyle düşünmek, konuşmak ve eylemek üzerine odaklanıyor. Bu, modern dünyada artan kutuplaşma ve bencillik karşısında bir denge noktası sunuyor.
- Yeni Nesil İçin Rehberlik Kitap, yeni doğan çocukların daha yüksek frekansta olacağını ve gezegeni yeni mertebelere taşıyacağını söylüyor. Günümüzde genç kuşakların çevre bilinci, eşitlik arayışı ve teknolojiyle uyumlu spiritüel yaklaşımlarıyla bu vizyon örtüşüyor.
Diana Cooper
Diana Cooper, spiritüel öğretmen, yazar ve öğreticidir; 7 Eylül 1940’ta Himalayalar’da doğmuştur. Hayatının dönüm noktası, 42 yaşında kişisel bir kriz sırasında yaşadığı meleksel bir ziyaretle başlamıştır. Bu deneyim, onun melekler, tek boynuzlu atlar, Atlantis, elementaller ve ışık varlıkları gibi konularda derinlemesine bilgi edinmesine ve bu bilgileri kitapları, kart desteleri ve seminerleri aracılığıyla dünya çapında paylaşmasına yol açmıştır.
Diana Cooper, 30’dan fazla kitabın yazarıdır ve eserleri 28 dile çevrilmiştir. Kitapları, spiritüel yasalar, kişisel dönüşüm, melek rehberliği ve ruhsal uyanış gibi konuları kapsamaktadır. Ayrıca, “The Diana Cooper School of White Light” adlı bir okul kurarak dünya çapında sertifikalı spiritüel öğreticiler yetiştirmektedir.
Diana Cooper’ın misyonu, bireylerin içsel potansiyellerini keşfetmelerine ve gezegenin kolektif yükselişine katkıda bulunmalarına yardımcı olmaktır. Seminerleri ve çevrimiçi kursları aracılığıyla, katılımcılara ışık, sevgi ve bilinçli farkındalıkla dolu bir yaşam sürmeleri için rehberlik etmektedir.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…



Yorum bırakın