Kendini Bilmek İçin Kitap!

Kendini bilmek, Tüm değişen durumların, Gözlenmesini yapabileceğimiz, Şuur noktasını bulmaktır.

— Paul Brunton

Merhaba


Allah sadece zamanla ilgili değil, her şeyle ilgili sonsuz bilgi ve tasarruf sahibidir. Peki “her şeyi Allah bilir” diyerek biz hiçbir şey bilmeye ve öğrenmeye çalışmayacak mıyız? Okumuyoruz. Araştırmıyoruz. Bildiklerimizle yetiniyoruz. Tabulardan sıyrılarak, özgürce kendimizi araştırmacı ruhuna teslim etmiyoruz. Müslüman olduğumuzu iddia ediyoruz. Ama bir kerecik olsun inanmış olduğumuz Kur’an-ı Kerim’in Türkçe tercümesini okumuyoruz. Okumuyoruz… Kulaktan dolma bilgilerle yetiniyoruz… Ve bütün bu olup bitenlerin de, birilerinin işine geldiğini anlamıyoruz.

“Kendini bilmek” ya da tanımak”, insanın değişmesi zorunluluğunun doğal bir uzantısıdır. Değişmek, uyanmak, şuurlanmak için; fazlalıkların terk edilmesi, içsel bir mücadeleye girişmek ve özdeşleşmeyi meydana getiren bağımlılıklardan soyunmak şarttır. Üstün çaba gösterilmeden, kendi üzerinde çalışmadan; değişmek, uyanmak, şuurlanmak mümkün değildir.

Dinlerin, felsefelerin, doğu ve batı ezoterik çalışmaların, mitolojilerin; ortaklaşa amacı çok eski çağlardan beri tek bir nokta da: “Kendini Bilmek“de yoğunlaşmıştır. “Kendini bilmeyen varoluşun sırlarını da bilemez” ya da “Kendini bilmeyen Rabbini’de bilemez.

Kötü olan şudur ki, felaketler üstümüze yığıldı ve biz, kim olduğumuzu unuttuk. Çağımız kesinlikle ilahi değerin açık seçik ortaya çıktığı dönemdir… Çağımız sadece vakit öldürmek için akıyor; bununla birlikte daha olgun birkaç zihin, zamanı, daha yaşayan bir şey yapmaya çalışıyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Dizilim:

Tanrı Dünyaya Yazılı Kelimeleri Yerleştirmiştir… Ve gerçek söz bulunması gereken bir kitabın içindedir...

Blog


  • Başka Zaman Kütüphaneleri, Zoran Zivkoviç

    Yazarların kendine has ve özel kokusu olur… Merhaba, E-POSTA aslında o kadar da mükemmel bir şey değil. İnternet hizmet sağlayıcıları, bizleri istenmeyen mesajlardan her ne kadar korumaya çalışıyorsa da, bu soruna hiç kimse bir çare bulamıyor. Ne zaman e-posta hesabıma girip “Gelen Kutusu”nu açsam, tanımadığım kişiler tarafından gönderilmiş en az bir postaya rastlıyorum. Genelde bu…

  • Dünün Dünyası, Stefan Zweig

    Kendisini “Bir Avusturyalı, bir Yahudi, bir yazar, bir hümanist ve barış yanlısı biri olarak tanımlayan” Zweig, Dünün Dünyası’nı ölümünden kısa süre önce Brezilya’da 1939-1941 yılları arasında kaleme alır: “Anılarımı savaşın ortasında, yabancı bir yerde ve hafızamı canlandıracak en küçük bir yardım almaksızın yazıyorum. ““Sanat bizi, tek tek insanları avutabilir,” demişti bana, ama gerçeklik karşısında yapabileceği bir şey…

  • Yıldızın Parladığı Tarihsel Anlar, Stefan Zweig

    Yıldızın Parladığı Tarihsel Anlar, insanlık tarihindeki, “bir bireyin, bir ulusun ve hatta bütün insanlığın yazgısını belirleyen” bu ender değiştirici anları, büyük ilham saatlerini anlatıyor. “Hiçbir sanatçı günlük yaşantısının yirmi dört saati boyunca yaratıcı değildir; en önemli ve kalıcı olan başarılarını, ona İlham gelen ender anlara borçludur. Gelmiş geçmiş tüm zamanların en büyük yazarı ve anlatıcısı…

  • Stefan Zweig, Rotterdamlı Erasmus Zaferi ve Trajedisi

    Stefan Zweig’ın, Kuzey Avrupa Rönesansı’nın büyük ustası, hümanist bilgin Desiderius Erasmus için kaleme aldığı bu yaşamöyküsü, bağnazlığın her türlüsüne karşı bir savaş ilanı niteliği taşıyor. Rotterdamlı Erasmus: Zaferi ve Trajedisi, son nefesine kadar bir hümanist, gerçek bir dünya vatandaşı olarak kalan Zweig’ın deneme türündeki başyapıtıdır. “Yeryüzünde aklın ve mantığın gerçek düşmanı sayıp reddettiği tek şey…

Ben’i Sorgula
Kategoriler