Kategori: Felsefe
-
Koçluk Yaklaşımı
Koçluk tarafsız dinleme ve salt sorular sorma yaklaşımı olarak tarif edilir. Herhangi bir yorum yargı, yönlendirme yoktur, ancak geribildirimler verilir. İnsanın Değişebilmesine Dair Bir Soru: Karakterimiz ve yeteneklerimiz doğuştan mı gelir, yoksa zamanla geliştirilebilir mi? Hatırlatmakta fayda gördüğüm bazı notlar:
-
Okultizm, Büyücülük ve Kültürel Modalar, Mircea Eliade
“Bildiğimiz dünya, düşünülenden hep daha geniştir… Bazen katı bir bilimsel gerçeklik içinde kalır, bazen de kültürel modalar halinde kendine daha geniş bir halka bulan, astroloji, totem, sihir ve büyü gibi dile, dolaşan bilinçaltında gezinen eğilimlerle farklı düzeylerde yeniden yorumlanır.” Merhaba, İnsan bulunduğu küçücük noktadan bütün bir dünyayı, evreni, yıldızları, ruhu, iyiliği ve kötülüğü, melekleri, şeytanları […]
-
Korkunun Felsefesi, Lars Fr.H.Svendsen
Sanat yoluyla ve sadece sanat yoluyladır ki mükemmelliğimizi gerçekleştiririz; Sanat yoluyla ve sadece sanat yoluyladır ki gerçek yaşamın menfur tehlikelerine karşı kendimize kalkan öreriz. Oscar wılde Merhaba, Bu kitap günlük yaşam dünyamızın korku tarafından ele geçirilmesi karşısında giderek daha çok hissettiğim rahatsızlığın bir sonucu olarak doğdu. Bir rahatsızlığın güdülediği kitapların polemik olmak gibi bir eğilimi […]
-
Yaşam Bilgeliği, Arthur Schopenauer
“Öğrenmekten başka bir mutluluk duyumsamıyorum.” “Nasıl ki, binanın yapılmasına yardım eden bir işçi bütün planını bilmiyorsa ya da her zaman elinin altında bulunduramıyorsa; bir insanın da, yaşamının tek tek günlerini ve saatlerini geçirirken, yaşamının akışına ve karakterinin tümüne ilişkin durumu aynıdır. Bu yaşam ne denli önemli, planlı ve kişiye özgü ise, bunun küçültülmüş planın ara […]
-
İsteme Ve Tasavvur Olarak Dünya, Arthur Schopenauer
“Senin var olman, olsa olsa, benim tarafımdan algılanmış olman demektir. Senin var olduğun yer benim tasarımımdır. Dolayısıyla, ben senin varlığının ilk koşuluyum.” —Arthur Schopenauer Merhaba, Önce Upanişadlar vardı. Upanişadlar felsefesi, Hindistan’ın evren hakkındaki öğretilerinin doruğunu oluşturur. Bu noktaya daha Veda zamanlarında erişilmiştir, felsefi önem bakımından da günümüze kadar olan hiçbir düşünsel gelişme onu aşamamıştır. Filozof […]
-
MICHEL FOUCAULT VE Düşünce Sistemleri Tarihi
“Bilgi ve arzu iki farklı yerde, iki farklı özne ya da gücün elinde bulunmaz; bilgiyi arzu eden kişi zaten ona sahip olan ya da sahip olma yetisi bulunan kişidir.” — Michel Foucault Merhaba, Ege sahilinde yaşamın keyfi, kıyılarında gizli olmalı. Göğe yükselen martıların dansını bir süre izledim. Yaşamın içinden, insan desenlerine mavinin her bir tonuna […]
-
Olmak Cesareti, Paul Tillich
“…Zira varlığın gücü, bireysel varlıkların gücü aracılığıyla hareket eder.” —Paul Tillich Merhaba, Bugün “suskunlar diyarını” ziyaret ettim. Ölüm dersini anlatan Ata’mın toprağında açan çiçekleri sevdim. Yoldaşımla mekanın da dertleştim. 33 yaşında hastalığına rağmen rüyasında beni görüp aldırmaktan vazgeçen; beni yaşatmayı şeçen; yaşamın anlamını keşfetmem de emeği olan; varoluş kahramanıma her şey için teşekkür ettim. “Ey […]
-
Düşünmek Ve Olmak, Henri Bergson
“(…) Ruh inceliğinden mahkum bir düşünüşün olabilmesi mümkün değildir ve ruh inceliği de önsezinin zekaya yansımasından başka bir şey değildir!” —Henri Bergson Merhaba, Yıl 2013-2014 eğitime yemek arası verildiğinde, Şişli’de cadde üzerinde bir kitapevi vardır. Hızlıca yürüyerek, soluğu orada aldığımı hatırlıyorum. “Kendini Gerçekleştirmek” anlamını işin ustalarından öğrenme gayretiyle, araştırma yapıyordum. Raftan bana bakan kitap Timur […]
-
Düşüncenin Çağrısı
“Düşünüyorum öyleyse varım.” — Descartes Merhaba, Descartes dünyanın ve insanın varoluşu üzerine büyük yalnızlık içinde yirmi yıl boyunca sürdürdüğü düşünmesini “cogito, ergo sum; düşünüyorum, o halde varım “diye sona erdirdi. Bu, “kuşku duyuyorum, demek ki varım” kestirmesiyle solipsizm (tekbencilik) uçurumundan kurtulma çabası olarak yorumladı. “Düşündüğüm kadar ve düşündüğüm sürece varım” önermesi, hiç bir iddiası olmayan […]
-
Olmaya Bırakılmışlık, Martin Heidegger
“O halde ya samimi ve hakikate bağlı bir şekilde has-ıl olmuşuz ya da olmamışız. “ — Martin Heidegger Merhaba, Artan düşüncesizlik, bundan dolayı günümüz insanının iliklerine işleyen bir sürece dayanır. Günümüz insanı, düşünmeden kaçıştadır. Düşünceden bu kaçış, düşüncesizliğin nedensel temelidir. Ama bu kaçışı insanın ne görmek ne de itiraf etmek istediği gerçeği, düşünceden kaçışın bir […]
-
Martin Heidegger: Varlık Ve Zaman
“Susarak bir şey anlatmaya çalışan birinin ‘söyleyecek sözü’ vardır muhakkak.” — Martin Heidegger Merhaba, Martin Heidegger yirminci yüzyıl düşüncesine en fazla etkide bulunan felsefecilerden biridir. Yaşamı boyunca “varlığın anlamı nedir?” sorusuna yanıt aramış, düşüncesini bu soru çerçevesinde yoğunlaştırarak felsefe tarihini sorgulamıştır. Gözden geçirilmiş yeni baskısıyla çalışmanın amacı, Heidegger’in felsefesini temel görüş ve kuramlarıyla tanıtmaktır. Bu […]
-
HEGEL’in Tinin Fenomenolojisi, Martin Heidegger
“Bilincin kendi kendisinin deneyimi sırasında ortaya çıkan, görünen yani tezahür eden, tindir. Bilincin burada karakterize ettiğimiz devinimi olarak deneyimde (yani kendine varma olarak kendine ötekileşmede), tinin tezahür etmekliği yani tinin fenomenolojisi cereyan eder.” — Martin Heidegger Merhaba, Martin Heidegger’in 1930/31 akademik yılı güz döneminde Freiburg Üniversitesinde verdiği Hegel’in Tinin Fenomenolojisi dersi, Hegel’in ölümünün 100’üncü yıl […]
-
Tanrının Varoluşunun Tanıtları Üzerine Dersler, G.W.F. Hegel
“Hakikat, ancak düşünmenin emeği yoluyla bilinebilir.” — Hegel Merhaba, Hegel Tanrının varoluşunun tanıtlarını hem din felsefesine üzerine derslerinde hem de 1929’da Mantık Bilimi üzerine vermekte olduğu derslere ek olarak ayrı bir ders dizisinde ele aldı. 1829 dersleri için hazırladığı notlar sınıfta sunulamayacak kadar geniştir ve yayımlanmak üzere tasarlanmış bir çalışmanın ilk taslağı olarak görünürler. Gerçekten […]
-
Yatay Ve Dikey Boyutların Sembolizmi, Rene Guenon
“Düşünce, insanın içinde erimiş maddenin dökümcünün kabında yayılışı gibi akar.” — Rene Guenon Merhaba, Niyette birlik ve değişmez merkeze sürekli olarak yönelme eğilimi, sembolik olarak kıbleye yönelmeyi gerektirir. Birliği kendinde tam olarak gerçekleştirmeyi başarmış olan için, tüm zıtlıkların ortadan kalkmış olmasıyla, savaş hali de sona ermiştir. Zira artık, bütünsel bakış açısının tüm özel bakış açılarının […]
-
İslam Maneviyatı ve Taoculuğa Toplu Bakış, Rene Guenon
“Birkaç yıl önce, İspanyol Don Miguel Palacios adında bir müsteşrik, Dante’nin eserindeki İslâmî etki üzerine bir eser yazdı. Şairin kullandığı sembollerin ve deyimlerin çoğunun ondan önce Müslüman mistikler tarafından, özellikle Muhyiddin ibn Arabi tarafından kullanıldığını ispat etti.“ — Rene Guenon Merhaba, İslâm’da gelenek (tradition) sözcüğü” diyor Guenon, “dinî ve metafizik olarak çift anlamlıdır, İslâm öğretisinin […]
-
Varlığın Katmanları, Rene Guenon
“Tam idrak ile tüm imkân bir olduğu için bilinmeyecek bir şey yoktur. Bu yüzden her türlü bilinemezciliği reddediyoruz. Anlaşılmayan bir şey yoktur, sadece şimdiki zaman’da kavranılmaz şeyler vardır. Bu kendine özgü anlaşılmaz anlamına gelmiyor, bilakis bizim gibi şartlı ve kısıtlı imkanlara sahip özler için anlaşılmazdır. Böylece her şey idrak edilebilir diye bir ilke kuruyoruz ama […]
-
Büyük İnisiyeler, Edouard Schure
“Kendi varlığından ahenk yaratmayan, ilahi ahengi yansıtamazdı.” — Edouard Schure Merhaba, Din, kalbin ihtiyaçlarına cevap verir, dolayısıyla ebedi büyüsü buradan gelir. Bilim ise zihindeki sorulara yanıt verir, dolayısıyla yenilmez bir güçtür. Ancak uzun süredir bu iki güç nasıl anlaşacağını bilmemektedir. Kanıtsız din ve ümitsiz bilim karşı karşıya durmakta ve birbirini yenemeden birbirine meydan okumaktadır. Bu […]
-
İnsan Olma Yolculuğu, Svend Brinkmann
““Şimdi bana kulak vermelisin”, dedi Anna, eski moda bir alış veriş arabası gibi görünen bir şeye işaret etti. İçinde bir yığın kitap vardı. “Kitapları buraya getir.” Felsefe ve bilim üzerine çeşitli kitaplar vardı, aynı zamanda. A4 boyutunda sayfalara yazılmış ve ciltlenmiş kalın bir el yazması eser de vardı. Onu aldı ve başlığı yüksek sesle okudu: […]
-
Hint Mitolojisi, Purana Edebiyatı Yazıları
“Hindu mitolojisi; tanrılar, ifritler, yarı tanrılar, insanlar ve hayvanlar gibi sosyal hayata dair tüm unsurları metaforik olarak içerisinde barındıran muazzam bir birikimin mistik ve olağanüstü bir uslubunu içerisinde barındırmaktadır.” Merhaba, Hint Mitolojisinin önemli kaynakları arasında yer alan Puranalar hangi devirde meydana getirildikleri konusunda birtakım şüpheler bulunmaktadır. Ancak genel kanı onların, Epik dönem olarak adlandırılan ve […]