Büyük Filozofların Küçük Şeyleri, Manfred Geier

Büyük felsefi kuramlar, genellikle günlük şeyleri izlemekle başladı. Manfred Geier, somut nesnelerin büyük fikirleri nasıl ateşlediğini ve büyük filozofların bu ateşin ortasında kalışını anlatıyor. Bu kitap, hem modern düşünce tarihi geleneklerine özgün bir giriş, hem de tüm felsefenin şaşkınlık duygusuyla başlamış olduğunun bir kanıtı!

“Bir filozofla bahçede oturuyorum yakınımızdaki bir ağacı göstererek, defalarca ‘Bunun ağaç olduğunu biliyorum’ diyor. O sırada yanımıza gelen bir üçüncü şahıs bunu duyuyor, ona diyorum ki: ‘Bu adam deli değil, sadece felsefe yapıyoruz.’”

— Ludwing Wittenstein

Merhaba

Felsefe sözcüğü köken olarak Yunanca φιλοσοφία seviyorum, peşinden koşuyorum, arıyorum anlamına gelen “phileo” ve bilgi, bilgelik anlamına gelen “sophia” sözcüklerinden türeyen terimin işaret ettiği entelektüel faaliyet ve disiplin. “phileo”=sevgi “sophia”=bilgi veya bilmek kelimelerinden türemiştir. Philosophia=bilgelik arayışı, bilgiyi sevmek, bilgi severlik, araştırmak ve peşinde koşmak anlamlarına gelmektedir. Filozof da bilgeliğe ulaşmaya çalışan kişidir.

Buna göre, felsefe Yunanlar için, ‘bilgelik sevgisi’ ya da ‘hikmet arayışı’ anlamına gelmiştir. Başlangıçtaki bu özgün anlama göre, her türden bilimsel araştırmacıya “filozof” adı verilmiştir.

Büyük felsefi kuramlar, genellikle günlük şeyleri izlemekle başladı. Manfred Geier, somut nesnelerin büyük fikirleri nasıl ateşlediğini ve büyük filozofların bu ateşin ortasında kalışını anlatıyor. Bu kitap, hem modern düşünce tarihi geleneklerine özgün bir giriş, hem de tüm felsefenin şaşkınlık duygusuyla başlamış olduğunun kanıtıdır.

Martin Heidgger 1935-1936 kış döneminde metafiziğin temel soruları konusunda ders verirken, eski ama hep tekrar tekrar sorulan bir soruya odaklanıyordu: “Şey nedir?” O anda elinde tuttuğu tebeşir parçasını kullanarak bu töz sorusunu açıklıyordu. Immanuel Kant’ın özellikle, kimsenin algılayıp dokunamadığı gizemli “şey”ini arayışı, felsefe yapmasına neden olmuştu.

Şeylerin ne olduğunu biliyoruz. Günlük yaşantımızdan tanıyoruz onları. Bir sigara, bir bardak şarap, bir elma, bir masa veya araba görüyoruz. İşimize yaratacak bir sürü şeyden bahsediyoruz. Ama, şeyler şey olarak nedir, şeyi şey yapan nedir? Bu felsefi soruyla, sorgulayanın konumu yerinden oynamıştır.

Felsefi sorgulamaya başlayan biri, kısa bir müddet sonra kafasının nerede olduğunu bilemez. Bulutlar ve denizler, sayılar ve düşünceler de mi şeydir?

Gerçeğin ne olduğunu anlayabilmek için, genellikle günlük hayatımızdaki sahte güven ve ikna duygularından arınarak şeylerle haşır neşir olmamız gerekmektedir.

Bu durum sekiz olay ele alınarak açıklanabilir.

  1. Doğa
  2. Ekonomi
  3. Dürtü
  4. Ruh
  5. Mantık
  6. Araştırma
  7. Dil
  8. Başlangıç

Felsefi düşüncelerini geliştirmek ve göstermek için Rousse’dan Foucault’ya, Goethe’den Wittgenstein’a kadar birçok düşünür bildik nesneler kullanmıştır. İlk bakışta sadece herhangi bir açıklayıcı malzeme söz konusu gibi görünse de, bu nesneler kişisel bir anlama sahiptir. Felsefe tamamıyla hiçbir zaman öznesinden arındırılmış bir bilim değil, aksine felsefe hocasının ya da yazarın şahsıyla ilgili olduğundan, büyük filozofların küçük şeyleri de kişisel bir karektere sahiptir.

Büyük Filozofların Küçük Şeyleri, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: