
Daha sağlıklı ve huzurlu bir yaşam için öteye beriye koşmaya; aslında koşuşturmaya gerek yok. İhtiyacımız olan her şey ‘Ruhsal Terapi’ kadar yakınımızda.
“Açmaya çalıştığın bütün kapıların anahtarı ruhunda saklıdır! “
— Salman Jayesh Khanna
Merhaba
Ruhsal şifa kitabında insanın kendi ruhunu inançları ve imanıyla bütünleştirerek, nasıl şifa bulduğunu öğrenirken bunu yapmanın herkes için geçerli, yapılabilir, uygulanabilir, yöntemlerinden bahsediyor kitap.
Her insan bir şifacıdır. Her yaratılanın bir şifa yönü vardır. Varlıklar birbirinin hem hasta olmasına neden olur hem de birbirine şifa verir.
Şifa Nedir?
Şifa bedensel ve ruhsal sağlığa tekrar kavuşturmaktır. İyileşmek, yeniden eski sağlığını kazanmak anlamında kullanılır. Sadece bedensel değildir, aynı zamanda zihinsel, ruhsal anlamda da sağlığa kavuşma sonucunun adıdır.
“Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindedir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir.” Kuran_i Kerim İsra Suresi 85. ayet
Ruh vücuda bizatihi yaratan tarafından akıtılan ve kendisinden gelen bir akıllı enerjidir. Benzeri dünyada yoktur. Dünyada benzetmeler ancak ancak belli işlevleri olan makinelerle örneklenir bu da çok yetersiz kalır.
Ruh zayıflayınca düşünce insanlarda kişilik ve davranış bozukluğu oluşur. Kişi ne kadar bu bozukluğu gizlese de zaman zaman olaylar arasında kendisini açığa vurur.
İman ruhun kanatlarıdır. Güçlü iman kanatların kuvvetini belirler.
Muhiddin İbn-i Arabi2ye göre: güçsüz ruhlar, öldükten sonra arşa yükselirken Felek (Dünya) ile ay arasında kalırlar, ondan öteye gitmeye güçleri yoktur.
Öyleyse ruhun gücü vardır ve çok etkilidir. Ruh ancak temiz kalması ya da temizlemesi durumunda şifa verir. Ruhu temiz insanın dua ettiği kişiler iyileşir, sağlığına kavuşur. Böyle ruhlar genellikle Salih kullar, İnsan_ı Kamil derecesine erenler ve sırrı Hakk’a varan kullarda bulunur.
Bir ruhun sahibi ne kadar çalışırsa ruh o kadar güçlü ve zengin olur. Varlıklı olur. Bu zengin halinden insanlara şifa olarak dağıtır.
Ruh rabbanidir. Akıl ise ruhla hareket ederse ki; bu ruhun bir diğer adı Tevfik-i ilahidir, o zaman ikisi de rabbani olur. Yok, ruhuna sahip çıkmaz, iman etmezse, şeytani bir hal alabilir.
Akıl ile ilahi irade farklı ve ayrı ayrı yaratılmışlardır. Ruha yön veren, ruhu yücelten, gücüne güç katan bu ikisidir. Ruhun zayıflaması, yanlış kararların verilmesi, türlü hastalıklara yakalanması, Akıl ile ilahi gücün birbirinden ayrı kararlar almasından gelir.
Güçlü ruh etrafına şifa verir. Hangi hastalık olursa olsun, ona şifa enjekte eder, hastalığı kökten bitirir.
Hastaların anlatışında dikkat edilen bir nokta vardır. Allah’a samimi ve ihlâsla, sabırla yaklaşmaları. Hasta ruhunu var gücüyle Allah’a verir. Hiçbir ilaçtan medet ummayarak sadece Allah’a teslim olur. İşte orada hastalığı iyileşmeye başlar. Çünkü hastalığı yok eden tek güç ruhun sahibine yönelişidir. Bu ruhun aynı zamanda şifacı olduğunu gösterir.
Hastanın samimiyet ve ihlası ruhunu güçlü kılar ve ardından ruhu şifayı ona getirir, verir.
Ruhsal gücüne eşit hayaller için dua etme. Hayallerine eşit güç için dua et….
İyileşeceğine inanmakla insan, kendi ruhsal şifa gücünü devreye sokar.
Ruhsal şifa nasıl elde edilir?
Ruhsal şifanın en önemli ve ilk bölümü düzenli yaşamaktır.
İnanmak var olmaktır. Yok, olmaktan kurtulmaktır. Iman kabı kalptir, kalbin sahibi ruhtur.
“Cümleler doğrudur sen doğru isen, Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.” Yunus Emre
İnsanoğlu, hayatında karşılaştığı problemleri nasıl çözebileceğine dair çok cevaplar üretmiştir. İslam’ın ve semavi kaynaklı dinlerin problemlerin çözümünde tavsiye ettiği en önemli öğretilerden biri, orta yolu bulmak, dengeli ve ölçülü olmak, haddi aşmamak ve aşırılıktan kaçınmaktır.
Gereksiz şeylerle ruhun enerjisini harcamamalıyız.
“Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.” Tolstoy
Ruhsal Terapi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın