Düşüncenin Gücü, James Allen

James Allen’ın ölümsüz eseri Düşüncenin Gücü ya da kendi deyimiyle bu “Küçük Büyük Kitap”, yüz yılı aşkın süredir tüm dünyada milyonlarca insana esin kaynağı olmuş, birçok dile çevrilmiş bir klasiktir. Alanında çığır açmış ve Norman Vincent Peale, Denis Waitley ve Tony Robbins gibi çok sayıda çağdaş yazarı etkilemiş olan bu kitabı, Og Mandino’nun tüm zamanların en iyi on kitabı arasında göstermesi nedensiz değildir.

“İnsan düşüncelerinin efendisi, karakterinin kalıpçısı, çevrenin, şartların ve kaderinin yaratıcısı ve şekillendiricisidir. “

— James Allen

Merhaba

İnsan ne düşünüyorsa odur... aforizması, yalnızca insanın var oluş gerçeğini açıklamayla kalmaz, aynı zamanda hayatındaki her durum ve koşulu anlamayı da olanaklı kılar. İnsan kelimenin tam anlamıyla düşündüğü şeydir, düşüncelerinin toplamı karakterini oluşturur.

Nasıl ki bitkinin yeşermesini sağlayan tohumdur ve tohumsuz bitki düşünülemez ise, aynı şekilde insanın eylemlerini yeşerten de gizli düşünce tohumlarıdır ve bunlar olmadan eylemler de ortaya çıkmaz. Aynı durum, planlanarak gerçekleştirilen eylemler kadar “kendiliğinden” ve “plansız” diye nitelendirilen eylemler için de geçerlidir.

Eylem düşünce filizidir; neşe ve keder onun meyveleridir, bu yüzden insan kendi çiftliğinde yetiştirdiği tatı ve acı meyveleri toplar.


“Aklımızdaki düşünceler bizi anlatır, ne olduğumuzu
Düşünce ile yoğrulup hangi şekli aldığımızı. Kişi eğer kötü düşüncelere sahip ise, acı peşine dolanır
Ve onunla yuvarlanıp gider…
Kişi eğer temiz düşüncelere sahipse
Mutluluk da onu izler
Kendi gölgesinde — elbette…”

İnsanın gelişimini sağlayan bir yasa vardır; öyle ki insan rasgele oluşmuş bir varlık değildir. Neden ve sonuç, tıpkı somut ve maddi şeyler dünyasında olduğu gibi gizli düşünce âleminde de kesindir ve herhangi bir sapmaya uğramaz. Asil ve ulvi bir karakter lütuf değildir ya da şans eseri oluşmaz; ancak, doğru düşünmede sürekli bir çabayla uzun süreli ilahi düşüncelerin bir bileşkesi olarak doğar. Adi ve kötü bir karakter de aynı şekilde sürekli olarak benimsenen alçakça bir neticesidi.

İnsanı olgunlaştıran da hamlaştıran da kendisidir; düşünce cephaneliğinde kendi kendisini yok ettiği silahları üretir; aynı zamanda kendisine mutluluk, güç ve huzur bulacağı cennetvari evler inşa etmek için aletler icat eder. İnsan düşüncelerini doğru seçerek ve yerinde uygulayarak ilahi mükemmelliğe ulaşır; düşüncelerini kötüye kullanarak ve yanlış yerlerde uygulayarak hayvanlardan bile alt seviyeye düşer. Bu iki uç arasındaki her şey karakterinin aşamalarıdır, ve insan hem bunun yaratıcısı hem de efendisidir.

Bu çağda gün ışığına çıkarılmış ruha dair güzel gerçeklerden hiçbiri şu ifadeden daha hoşnut edici ya da ilahi vaat ve umut bakımından daha etkileyici değildir: İnsan düşüncelerinin efendisi, karakterinin kalıpçısı, çevrenin, şartların ve kaderinin yaratıcısı ve şekillendiricisidir.

Bir güç, zeka ve sevgi varlığı ve kendi düşüncelerinin efendisi olarak insan her duruma göre anahtarı kendi elinde tutar ve istediğini elde edebilmek için değişimi ve yaşamsal gücü kendi içinde barındırır.

Altın ve elmas yalnızca daha fazla araştırma ve teknik bilgiyle elde edilir; aynı şekilde insan ruhundaki cevhere ulaşmak için daha derinleri kazdıkça kendi varlığı ile bağlantılı her türlü gerçeği bulabilin Kendi karakterinin yaratıcısı, hayatının şekillendiricisi ve kaderinin mimarı da kendisidir. Eğer düşüncelerini izler, denetler ve değiştirirse, etkilerini kendinin ve başkalarının üzerinde görmeye çalışırsa, sabırla tecrübe ederek ve araştırarak neden ve sonuç arasında bağlantı kurarsa, her bir deneyimini anlayış, bilgelik, güç olan kendi öz bilgisini Cide etmede bir araç olarak en önemsiz, sıradan olaylarda yararlanmak için kullanırsa hedefinden de şaşmaz Bu doğrultuda hiçbir şeyde olmadığı kadar mutlak bir kural vardır ki “İnsan aradığını bulur ve çaldığı hiçbir kapı yüzüne kapanmaz”; yalnızca sabır, uygulama ve daimi ısrarcılık ile insan Bilgi Tapınağının kapısını aralayabilir.

James Allen 1864’te İngiltere’nin Leicester şehrinde doğmuş ve uzun bir süre büyük bir İngiliz şirket yöneticisinin özel yardımcısı olarak çalışmıştır. 38 yaşında “emekli” olup yazarlığa başlamış ve eşi ile birlikte Ilfracombe’deki küçük bir kır evine taşınmıştır. 48 yaşında aniden hayata veda edene kadar 20’den fazla eser kaleme almıştır.

Düşüncenin Gücü, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: