Yazının Felsefesi, Edgar Allan Poe

“Gerçek, keskinlik ister, tutku ise sadelik (gerçekten tutkulu olanlar beni anlayacaktır)…”

Edgar Allan Poe

Merhaba

Sabah erken güne başlamanın getirdiği zaman yönetimi dışsal tüm sorumlulukları sağladıktan sonra şimdi çalışma zamanı…

Edgar Allan Poe Amerikan edebiyatının en tuhaf ve büyüleyici kişisi olarak kabul edilir. Yoklukla, kayıplarla, hastalıklarla, alkol bağımlılığıyla ve sanrılarla uğraşmasına rağmen, hem dünya edebiyatında hem de Batı kültürü üzerinde derin etki bırakan olağanüstü öyküler ve şiirler yazmış, fantastik ve doğaüstü olayların yer aldığı korku edebiyatının yanı sıra bilim kurgu, polisiye edebiyatın evriminde de basamak taşlarını oluşturmuş, gelişmesinde öncü rol üstlenmiştir.

Fransız yazar ve psikanalist Marie Bonaparte, Poe hakkında şöyle der:

“Garip, dengesiz ve saplantılarla dolu yapısının kendini cinayete ya da deliliğe sürüklemesini önlemek için, Poe’nun elinin altında bir başka zehir vardı. Herkesin aynı rahatlıkla kullanamayacağı bir zehir; Güzel ve özenli yazısıyla, arada bir derin üzüntüsünden ayrılmasını sağlayan, ürkünç, kasvetli ama avutucu imgeleri kağıda döktüğü mürekkepten söz ediyorum.”

Yazının felsefesi nedir?

Bu felsefeyi anlayanlar ve kavrayanlar için iyi yazmak nedir?

Ünlü Amerikalı yazar Edgar Allan Poe’nun 1846’da aylık Graham’s dergisi için kaleme aldığı “ Yazının Felsefesi” İyi Yazarlar Neden İyi Yazarlar? teorisi ile ilgili izahat veren bir denemedir. İyi yazmada, uzunluk, etki bütünlüğü ve mantıksal yöntemin önemli faktörler olduğu sonucuna varan Poe, sanat felsefesinin temelini oluşturan bu üç ana faktöre örnek olarak kendi şiiri Kuzgun’un düzenlemesini sunar.

Poe, tüm edebi eserlerin kısa olması gerektiğine inanmaktadır. Şiirselliğe saygı adına bu kuralı özellikle vurgular. Kısa hikayenin romana üstünlüğünün de bu sebepten olduğunu belirtir.

Biyografi yazarı Joseph Wood Krutch Poe’nun bu denemesini bir edebiyat eleştirisinden çok, müthiş bir ustalıkla yapılmış “rasyonelleştirme sanatı” olarak nitelemiştir.

Kısa yaşamının son yıllarında üne kavuşmaya başlamış, asıl ünü ve edebiyat dünyasında yarattığı etkinin değeri ölümünden sonra anlaşılmıştır.

Okuduğum tüm geliştirici yazarların hayatı aynı mesajı veriyor.

Benim gibi uzman okursanız metaforların anlamlarını çözebilecek seviyeye gelip, empati kurduğunuz satırların koridorlarından geçerek, gerçekliğe dokunabilirsiniz.

Her metnin karmaşıklığı uzman okurun kavrayışını etkiler. Kelime anlamları ve sözdizimsel taleplerden bellekte tutulacak kavramsal önermelere kadar.

Okumak hayatlarımızı, hayatlarımız da okumamızı değiştirir.

Okurla yazar arasına girmeden kitabı buraya bırakıyorum.

Yazının Felsefesi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: