
Bu kitap insanın derin psikolojisindeki ikilemi, iki farklı kesiti bilgilerini vermektedir.
“…Klinik psikoloji ruha karşı çıktığında iyileştirme yeteneğini de kaybetmiş olur.”
— Frederic Wiedemann
Merhaba
İnsan olmak, ilahiliğe giden yolun yarısında olmak demektir. Demek ki bizler iki dünya arasında kalmışız. Bu durumla ilgili olarak neler yapabileceğimiz sorusu, Dr. Wiedemann tarafından cevaplanıyor. İnsan maddesel yanıyla kişilik ötesi doğasını nasıl biraraya getirebiliriz? Yoksa, bu sorunun çözümü yok mudur?
Bu muammayı çözmeye en çok yaklaşmış olan düşünce ekolü, yirmi yıllık geçmişe sahip olan kişilik ötesi şuur hareketidir.
Dualitelik yaşamın baskın olduğu dünyamızda bütünselliği yakalamak zannedildiği kadar kolay bir iş değildir.
Her ekol, bütünselliği kendi disiplini içerisinde ele almış, değerlendirmiş ve psikolojik modeller şeklinde topluma sunmaya çalışmıştır.
Bu bilgilerin çoğu deneyselcilik, mantık ve sezgi ile elde edilmiş olmasına rağmen, bazı araştırmacılar insan varlığı ve bilhassa derin psikolojik kavramını daha özel ve metodik çalışmalarla ele alarak varlığın bütünselliğini meydana getiren asıl unsuruna, ruhsal yöne doğrudan yaklaşmak gereğini duymuşlardır.
Ruhsal yöne yapılan yolculuğun da pek çok yolu yöntemi mevcuttur. Bütünselliğe ancak ve ancak maddesel ve ruhsal dünyamızdaki gelişme ve bağlantımız oranında bütünselliğimizi yakalayabiliriz.
Bu kitap insanın derin psikolojisindeki ikilemi, iki farklı kesiti bilgilerini vermektedir.
Yeryüzünün giderek karardığı bu son zaman içinde, ruh bizim meşalemizdir, tanrılık potansiyelimizin taşıyıcısıdır. İnanıyorum ki, onu içkinlik ve aşkınlık arasındaki döngü olarak anlayabildiğimizde ve yaşayabildiğimizde, kabına sığmaz ve şuurlu bir yaşam sürdürebilmek için gereken en değerli anahtarı elde edeceğiz.
Kitabın amacı, bu fikrin doğuşunu sağlamaktır.
- İçkinlik ve aşkınlık nedir?
- En kaba haliyle soracak okursak: Nasıl hem bencil hem de benliksiz olabiliriz?
- Kişilik ötesi ekolün önemi nedir?
- Maslow ‘meta insan’ terimini ne için kullanır?
- Süper şuur terimi sizler için ne ifade ediyor?
Kişilik ötesi psikologları modern psikoloji tarihinde Maslow’un tabiriyle “insan tabiatının uzak kıyılarına uzanmayı” araştırmalarının odak noktası haline getiren ilk kişilerdir. Bunun için saygınlığı hak ettiler. Fakat acaba kişilik ötesi olanla biraraya getirmeyi başarabildiler mi?
- Büyük varlık zinciri nedir?
- Mistisizmin bakış açısı nedir?
- Kişilik ötesi psikolojide vizyonun gücü nedir?
- Kişilik ötesi psikoloji, insan bütünlüğünün nasıl geliştirileceği sorusuna gerçekten bir cevap verebildi mi?
Kendi bilimsel bakış açısında kişilik ötesi psikoloji, yaşam için tek bir matris vizyonunu geliştirmektedir. Ancak böylesi cesur bir vizyonda bile yetersizlikler vardır. Kişilik ötesi uzmanlarının yararlandıkları bilimsel bakış açısı, hayatın birliği kavramını farklılaştırmayı hesaba katmaksızın geliştirme çabası içerisindedir. Bunun zararı çeşitli alanlarda görülmektedir. Bunlardan biri; Bohm ve diğer fizikçilerin, şuurun, kendi teorilerine nasıl uyum sağladığını bildirmeksizin yaşamın birliğini savunmalarıdır. Bir diğer örnek ise kuantum fiziğinin kişilik ötesi teoriyi desteklerken en çok örnek gösterilen bilim dalı tanımı gereği, sadece mikroskobik aleme uygulanabilir olması, deneyimlediğimiz makrokozmik dünyaya uygulanabilir olmamasıdır.
- Evrenin herhangi bir parçası evrenin tümüyle ilgili bilgiyi içerir mi?
- Panteizm nedir?
- İlerleyici keşif nedir?
sağlıklı gelişim
açıklık
meditasyon
+ birkaç kişilik ötesi deneyim
———————————————
kişilik ötesi süreç
Bu denklem toplama hatası olabilir mi?
Marilyn Fergusan’un işaret ettiği gibi, kişilik ötesinin sembollerinin, zorlu bir ruhsal yolla karıştırabilmesidir. Zor elde edilen gelişmenin yerine bir yedek veya vekil olarak kullanıldığında bu “toplama hatası” ; sanki yeteri kadar beden dışı deneyim, hafta sonu atölye çalışması ve Budist mantrasını toplamak yeterliymiş gibi, kişilik ötesi süreç hakkında bir tüketici zihniyetini teşvik eder.
Kişilik ötesi süreç enteresan deneyimlerin bir bileşiği değildir. Kişilik ötesi süreç, toplamacı bir süreç olarak algılamak, zorlukları ve hatta tehlikeli boyutları görmezden gelmektir.
Sahici bir kişilik ötesi süreçte, kişi kendini birdenbire bilinmeyen bir aleme fırlatılıp atılmış halde bulabilir. Ya da ruhsal bir yolu izleyen birey, bazı değerlerin ve inançların kaybolmasına neden olan değişime ayak uyduramayabilir. Kişilik ötesi deneyim, bireyler psişik becerilerini olgunlaşmadan açtıklarında ve grotesk imgelerin baskınına uğradıklarında “insani” bir deneyim şeklinde bile ortaya çıkmayabilir. Koltuktan kalkmamak, fiziksel yolculuğun yapması gereken etkiyi nasıl mahvederse “toplama hatası” da, kişilik ötesi alemi gereğinden fazla rahat kılar; kişiyi, ölüm ve yaşam gerçekliğinin olduğu esrarlı bir dünyadan, kişisel olarak adanmaktan ve doğru guruyu kabul etmek yerine yanlış olanı benimseme tehlikesinden uzaklaştırır.
Kişilik ötesine bir tüketici zihniyetiyle yaklaşılmasını teşvik etmek, kişilik ötesi sürecin anlamını yitirmek tehlikesiyle karşı karşıya bırakır.
- Meditasyon ve aşkınlık süreçleri takip edilmektedir ama ne için?
- Bizler psişik gücün yıkıcılığı ile yapımcılı ile yapıcılığını birbirinden nasıl ayırt edebiliriz?
- Bir kişilik ötesi etik olmalı mıdır?
Şuur hallerinde değişiklik yaratan maddelerin kullanımı, kişilik ötesi gelişme sürecinin neresine uymaktadır?
İyiyi kötüden nasıl ayırt eder hale geliriz?
İki Dünya Arasında Bütünsellik Bilmecesi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın