Ebedi Olan Ruhtur, Leon Denis

Bu kitap, insanın yakın ve uzak geleceğine ışık tutmaya çalışarak insanoğluna KENDİNİ TANIMA imkânını sunma amacı gütmektedir. Eserde, inancı bilimsellikle bağdaştırma çabası egemendir.

“Fakat ruh ebediyen bu karanlık yerküreye bağlı kalmamakta; gerekli nitelikleri edindiği takdirde onu terk etmekte ve daha aydınlık dünyalara kanat açmaktadır. Uzayın orasına burasına serpiştirilmiş kürelere ve güneşlere uğramakta, oraları iskan etmiş bulunan insanlık alemlerinde kendisine bir yuva edinmektedir. “

— Leon Denis

Merhaba

Gizli bir hazine idim. Zatıma irfan duygusu taşınmasını istedim. Halkı bunun için yarattım.” mealindeki kutsî hadiste bildirilen amaç için yaratılıp evrenin en aşağı derecesine, yani yoğun maddeden oluşmuş bölümlerine sevk edilmiş ve böylece oralarda madde ile temasa geçirilmiş olan ruh, insan biçimli kaba maddeden oluşma bedenine kavuşunca, ne yazık ki o visal günlerini, yani aslî vatanda göz kamaştırıcı güzellikler ve nimetler içinde geçirdiği o güzelim günleri ve de orada verdiği sözü çabucak unutuvermiş. Aslî vatana dönüş yolu üzerine sınav gereği olarak ve hayrı için özellikle serpiştirilmiş dikenleri andırır zorluklara ve sıkıntılara katlanmayı; maddenin sunduğu kandırıcı nimetlerini bir yana itip manevî nimetlerin peşine düşmeyi, onlara gönül vermeyi bir türlü başaramamıştır. Kısacası, maddeye egemen olması gerekirken onun esiri olmuştur. Bu da onu hedefine götüren yolun karanlıklara gömülmesine yol açmıştır.

Fakat Rahman, yani varlığın yardım kaynağı ona acımış; bu nedenle de aslî vatana dönüş yolunu aydınlatır diye nice seçkin Varlığını bu süflî âleme göndermiştir. Bu yüce Varlıklar gelip, büyük özveri örnekleri sergileyerek Bilgelik, Erdem ve Aşk fenerleriyle yolu aydınlatmışlar ve görevlerini tamamlayıp aslî görevlerinin başına dönmüşlerdir.

Fakat 13 asırlık bir aradan sonra insanoğlu, kendi zekâsıyla ve öz çabalarıyla gerçekleştirdiği maddî ve entelektüel türden görkemli ilerlemelere rağmen, yeryüzünde doğmuş son Güneş’in ışınlarından da yararlanmasını bilemediği için, tekrar sıkıntıya düşmüştür. Çeşitli fikir akımlarının çalkantıları ve üstün teknolojinin patırtıları arasında kaydettiği Psişik gelişme pek cılız kalmış, kendisinin ne veya kim olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, hayatının gerçek amacının ne olduğunu apaçık bilemez hâle gelmiştir.

Bu kez ise, Ruhsal gelişmesini hızlandırmak üzere, görünmeyen evrenin, görünmeyen Varlıkları koşmuşlardır yardımına.

Bu kitap, insanın yakın ve uzak geleceğine ışık tutmaya çalışarak insanoğluna KENDİNİ TANIMA imkânını sunma amacı gütmektedir. Eserde, inancı bilimsellikle bağdaştırma çabası egemendir.

Bizi harekete geçiren bir tek neden vardır; Gerçek saygısı, gerçek sevgisi. Bir tek tutku coşturmaktadır bizi, Yıpranmış eskimiş kılıfımız kara toprağa kavuşunca; ölümsüz ruhumuzun şöyle seslenebilme arzusu:

Bir ıstırabın dinmesine, gerçeğin peşinde koşan bir zekanın aydınlanmasına, yalpalayan ve elem içinde kıvranan bir ruhun kendine gelmesine yardım edebilmişsek, bu ölümlü dünyadaki yaşamımız boşa geçmemiş demektir.”

Ebedi Olan Ruhtur, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: