Sevgi, insanların şifa enerjisini birbirlerine transfer edebilmelerini sağlayan evrensel titreşimdir.
— Richard Gordon
Merhaba
Yaşam gücünün farkındalığı, inkar edilmezliği ve dokunabilirliği ile bu kitabı yaşam gücü enerjisini inceleyecek yeni bir bilim dalının yaratılması ve desteğini sunuyor kitap. “Yaşam Gücü Bilimi.”
Kuantum-Dokunuş, görülmeden inanılması mümkün olmayan, ellerin kullanıldığı bir şifa yöntemidir. Kendiniz ya da başkaları üzerinde çok hafif bir dokunuşla bedenin kendini şifalandırmasını önemli ölçüde hızlandırabilirsiniz. Etkiler öylesine hızlı ve olağandışıdır ki basit bir dokunuşla kemiklerin kendilerini yeniden düzenlediklerini görebilirsiniz. Bedenimiz kemikleri nereye koyması gerektiğini bildiğine göre, hiçbir zaman doğru şeyi yapıp yapmadığınızı düşünmemelisiniz. Yapısal düzenlemenin yanısıra ağrı ve şişlikler de hızla azalmakta, organlar, sistemler ve salgı bezleri dengelenmektedir.
Kuantum-Dokunuş’u öğrenerek kendinizi güçlendirebilmek için sadece bazı nefes alma tekniklerini, beden farkındalığı alıştırmalarını ve el pozisyonlarını öğrenmeniz gerekir. Bu kitabın prensip ve tekniklerini uygulayanlar tek bir gün içinde son derece kapasiteli şifacılar haline gelebilirler. Bunun nedeni şifalandırma yeteneğinin insanın doğasında olmasıdır. Fabrikadan çıkan arabaların direksiyon, camlar, kapılarla donatılmış olduğu gibi birbirimizi şifalandırma yeteneği sistemin içinde varolmaktadır. Çocuklara yürüme, dil öğrenme, gülme, ağlama ve sevebilme bahşedildiği gibi bizlerin de şifa uygulama kapasitemiz vardır.
Kuantum-Dokunuş’u bir kere öğrendikten sonra, nasıl yapılacağını bir daha unutmazsınız. Bu, bisiklete binmeye benzer. Başlamadan önce, incecik tekerleklerin üzerinde dik durmak imkânsız gibi görünebilir. ilk defa dik durduğunuzda mucize gibi gelir ancak bir süre sonra tamamen doğal ve beklenen bir hareket haline gelir. Kuantum Dokunuş’un sonuçlarını ilk gözlemlediğinizde, bu genellikle şaşırtıcı ve unutulmayan bir deneyim olur. Tıpkı bisiklete binmek gibi, mucizeymiş gibi görünen şey zaman içinde doğal ve hatta beklenen bir olay haline gelecektir. Bunun ötesinde, başka kişilere şifalanma süreçlerinde yardımcı olabildiğinizi bilmek sonsuz bir neşe ve tatmin sağlayacaktır.
Deepak Chopra, “Şifa etkisini artırmak için bedenin tüm kalın seviyelerinden geçmek gerekir —hücreler, dokular, organlar ve sistemler— madde ile zihin arasındaki kavşağa vardığınızda bilinç etkili olmaya başlar” der. Bilinç ile maddenin kesiştiği bir noktanın varlığına ve bu kavşağın kuantum (atomaltı) seviyede olduğuna ve bu olağanüstü bağlantının sevgi ve niyetimizle ulaşılabilir olduğuna inanıyorum. İçsel sevgi gücümüzü kontrol altına alarak bedenimizin kendi şifa sürecini dinamik ve olumlu olarak başlatabiliriz. DNA’larımızdan kemiklerimize kadar tüm sistem ve hücreler hiçbir çaba göstermeden sevginin şifalandırıcı titreşimine cevap verirler.
- Şifa gerçektir. Herkes yapabilir. Herkesin sevgisinin etkisi ve değeri vardır. Sizin sevginizin de etkisi ve değeri vardır.
- Bir şifacı olarak çalışabilme yeteneği bir hediyedir. İçimizde olan ve sadece keşfetmemiz gereken bir hediyedir. Bu yeteneğimiz doğuştandır. Tüm insanların sisteminde var olmaktadır.
- Farkındalığımızın yüzeyinin altında devasa bir titreşim dünyası yatar. Su böceklerinin gölün üzerinde gezmeleri gibi, algımızın yüzeyinin altında var olan muazzam dünyaları gözden kaçırırız.
Kısım İki, Rezonans, Yaşam Gücü Ve Kuantum-Dokunuş’un Prensipleri bölümünde şöyle yazar:
“Rezonansın basit görünen işlevinde gerçek bir gizem ve mucize vardır. Galaksilerden atom altı parçalara kadar tüm insan ve parçacıklar onun gücüyle hareket eder.”
Itzhak Bentov, 1977 yılında yazdığı büyüleyici “Stalking the Wild Pendulum” kitabında tamamen haklıdır. “Tüm hastalıkları bedenimizdeki genlerin birbirleriyle uyumsuz davranışı olarak görebiliriz. Kuvvetli bir dengeleyici ritim uygulandığı zaman, müdahaleci dalga kalıpları -bu durumda organ- tekrar uyumlu olarak çalışabilir.” Niçin enerji şifasının işe yaradığını bu teorinin açıkladığını ileri sürmektedir.
İki şey rezonans ve uyumlanma vasıtasıyla farklı frekanslarda titreşiyorlarsa, ya daha düşük olan titreşim yükselecek, ya daha yüksek olan titreşim düşecektir ya da ortada birleşeceklerdir. Kuantum-Dokunuş’da uygulamacılar, nefes ve meditasyon tekniklerini kullanarak ellerindeki titreşimleri çok yüksek bir frekansa çıkarmayı öğrenmektedirler. Ellerini ağrısı olan bir kişinin yakınına getirdiklerinde, hastanın bedeni, tıpkı uyumlanmış devrede olduğu gibi, uygulamacının ellerine uyumlanacak ve rezonansa geçecektir. Sevgi, insanların şifa enerjisini birbirlerine transfer edebilmelerini sağlayan evrensel titreşimdir.
Bruce Berger, Loving Hands Are Healing Hands adlı kitabında, “Sempatik rezonans, aynı derecede kavise sahip olan iki dalga formunun birbiri ile sempatik olarak titreşebilme, enerjilendirebilme ve evrensel olarak iletişim kurabilme eğilimini tanımlar. Aynı uzunluk ve frekansta olan dalga formları, tüm yaratılış içinde birbirlerini etkileyecek ve uyumlandıracaklardır. Bu, yaratılışı bir arada tutan dinamiklerden bir tanesini anlamanın ve bizim teorimiz olan bedenin kutsal sesin enerjisi olduğunu kavramanın anahtarıdır.
“Kuantum Dokunuş” ile çalışırken uygulamacı tutabileceği en yüksek titreşimi tutar ve bu baskın enerji haline gelir, “Şifacı” (diğer türlü müşteri ya da hasta olarak da bilinir), yani bedeni şifalanan kişi, sadece uygulamacının titreşimine uyumlanacak ve eşleşecektir. Lazaris adında ruhsal bir öğretmen, “Büyük bir şifacının tanımı çok hasta olup da çok hızla şifalanan kişi olarak yapılabilir,” demiştir. Bana göre, başkalarını şifalandırdığını iddia eden kişi ya cahil, ya hatalı, ya kibirli ya da delidir. Aslında tek yaptıkları kendilerini şifalandırmaları için gerekli olan rezonans halindeki enerjiyi sağlamaktır.
Uygulamacı sadece son derece kuvvetli dengeleyici enerjiyi tutar ve hastanın bedeni de bu enerjiyle eşleşir. Enerjiyi alan kişinin içsel beden zekâsı, şifanın gerçekleşmesi için gerekli olanı yapacaktır. Beden kendisini hatasız bir zekâ ile onarır. Batı medeniyeti bedenin kendisini şifalandırma yeteneğini hafife alır, ancak gerçek şifacı odur. Bedenimizdeki hücrelere baktığımızda, milyarlarca hücrenin oksijen ve yediğimiz gıdalarla sürekli olarak beslendiğini ve karbondioksit ve diğer artık maddeler çıkardığını görürüz. Hücreler aynı zamanda her dakika devam eden mikroskobik değişikliklerle, üreme ve kendini şifalandırmakla meşguldür.
“Kuantum-Dokunuş“ta öğretilen nefes ve meditasyon teknikleri olmadan bir uygulamacının hastanın titreşimlerine düşerek bu deneyimden çok yorulması mümkündür. Doğal olarak yüksek bir rezonansı tuttuğumuz sürece “Kuantum-Dokunuş“ta bu olayı yaşamayız.
Belki de bir gün, şifacılara titreşen doktorlar denecektir. Her an, hepimiz bedenlerimizin içinden akan ve çevremizde sürekli hareket halinde olan yaşam gücü enerjisi ile yıkanıyoruz. Suyun ne olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan balık gibi, sadece modern Batı kültürleri yaşam gücü enerjisinin varlığını reddetmiştir. Bilim adamlarının elinde yaşam gücü enerjisini ölçebilecek ya da ispatlayacak hassasiyette cihazlar olmadığı için, onun varlığını inkâr ederler. Bu, evdeki televizyon cihazınız belli bir kanalı almadığı için o kanalın varlığını reddetmeye benzer. Aynı şekilde bu, uzunluğunu ve ağırlığını bir terazide ölçemediğiniz için sevgiyi inkâr etmeye benzer.
Yaşam gücü yaşayanı yaşamayanı ayıran enerjidir. Bu, binlerce yıldır dünyadaki birçok kültür tarafından kabul ve takdir edilerek kullanılmış canlı yaşam akımıdır. Çinliler ona “Chi” adını verirken Japonlar onu “Ki” olarak adlandırır. Bu ve başka ülkeler enerjiyi çeşitli şifa masajlarında, akupunkturda ve birçok savaş sanatında kullanırlar. Hint yogileri bu enerjiye “Prana” demişlerdir ve bu anlayışla yoga, pranayama, meditasyon ve değişik şifa uygulamaları yaparak daha yüksek bilinç seviyelerine ulaşmaya çalışmışlardır. Hawaiili Kahuna’lar bu enerjiye “Mana” adı vermişlerdir ve el kullanılarak yapılan şifada, uzaktan yapılan şifada ve dualarında kullanmışlardır.
Yaşam Gücü Enerjisinin gerçekliği binlerce çalışmada belgelenmiştir. Uzaktan şifa ve dua laboratuar koşullarında bakteri ve tek hücreli diğer organizmalarda olduğu kadar DNA, enzimler ve kimyasallar üzerinde de tutarlı ve çarpıcı etkiler ortaya çıkarmıştır. Aynı şekilde, bitkiler, hayvanlar ve tabi ki insanlar üzerinde yapılmış çok sayıda araştırma bulunmaktadır.
Sosyolog Marcell Truzzi, “Alışılmamış fikirler biliminde sisteme uymaktan faydalan kişiler tarafından nadiren kabul görür” demiştir.
Kuantum -Dokunuş Prensipleri
- Sevgi evrensel bir titreşimdir; sevgi tüm türlerle iletişimdedir, her seviyede çalışır ve gerçek doğamızı ifade eder. Tüm şifanın temeli ve yaşam gücünün temelidir.
- Şifaya yardımcı olabilmek tüm insanların doğasında vardır.
- Şifa öğretilebilen bir yetenektir ve uygulama yaptıkça artar. Uygulamacılar zamanla enerjiyi akıtma ve şifa yeteneklerinde güçlenirler.
- Enerji düşünceyi takip eder. Uygulamacı niyet ve çeşitli meditasyonları yüksek enerji alanı yaratabilmek ve şifalanacak kişiyi çevrelemek için kullanırlar.
- Rezonans ve uyumlanma, şifalanacak alanın titreşimlerinin uygulamacının titreşimleri ile eşleşmek üzere değişmesini sağlar. Uygulamacı sadece yeni rezonansı yükseltir ve tutar.
- Gerçekte hiç kimse diğerini şifalandırmaz. Şifa ihtiyacı olanın kendisi şifacıdır. Uygulamacı sadece rezonansı bedenin kendisini iyileştirmesine izin vermek üzere tutar.
- Sürece inanmak önemlidir. Bu çalışma, şifanın bir parçası olan geçici ağrıya ya da rahatsız edici belirtilere neden olabilir. Yaşam gücü ve şifa süreci, bizlerin anlayış ve algısının ötesinde bir karmaşıklıkla ve bilgelikle çalışır.
- Enerji, bedenin şifalanması için gerekli doğal zekâsını takip eder. Uygulamacı “beden zekâsına” dikkat eder ve “ağrıyı kovalar.”
- Uygulamacı bu çalışmayı yaparak şifalanmaktadır.
- Nefes alma yaşam gücünü artırır.
- Nefes ve meditasyon tekniklerinin birleştirilmesi enerjinin düzenlenmesine neden olur, tıpkı lazer gibi gücünü birkaç kat artırır.
- Sinerji, birden fazla şifacının beraber çalışmasıdır ve parçalarının toplamından daha büyüktür. Son derece güçlü olabilir.
- Her bireyin yaşamdaki ve şifadaki yetenekleri kendine özgüdür. Bazı insanlar belirli durumları tedavide özellikle yeteneklidir.
- Şifa uzaktan da yapılabilir ve çok etkilidir.
- Kuantum-Dokunuş, başka diğer şifa yöntemleriyle kolayca etkili olarak kullanılabilir.
- Bireyin her ne formda olursa olsun ruhsallığıyla bağlantıya geçebilmesi ve yardım isteyebilmesi bu çalışmaya ayrı bir güç boyutu katar.
Kendi Yolunu Bulmak: Hastalık, Enerji ve Dönüşüm
Derin acılardan ve büyük sağlık mücadelelerinden geçen insanlar, en güçlü şifacılar olabilir. Kendi bedenlerini, zihinlerini ve ruhlarını iyileştirmek için içsel bir keşfe çıkan kişiler, yalnızca kendilerini değil, başkalarını da iyileştirme yöntemleri geliştirme konusunda öncü olabilirler.
Hastalıkları anlamak, yalnızca fiziksel belirtileri çözmek değil, aynı zamanda bedenin verdiği mesajları okumak ve bilinç seviyemizi yükseltmek anlamına gelir. İçsel dönüşüm süreci, çoğu zaman en büyük sağlık krizlerinden sonra ortaya çıkar çünkü birey, iyileşme yolculuğunda farkındalık kazanır.
Kuantum Dokunuş, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı. Richard Gordon’un “Kuantum Dokunuş” kitabı, günümüzde enerji şifası ve holistik sağlık yaklaşımlarına olan ilgiyi artıran önemli eserlerden biridir. Kitap, dokunma yoluyla bedenin kendini iyileştirme gücünü harekete geçirmeyi amaçlayan bir teknik sunar.
Bu yöntemin günümüz için önemi şu noktalarda öne çıkıyor:
- Bedenin doğal iyileşme mekanizmasını destekleme: Kuantum Dokunuş, kronik ağrılar, duruş bozuklukları ve duygusal yüklerden kurtulma gibi konularda etkili olabilir.
- Enerji frekanslarını yükseltme: Evrensel yaşam enerjisini nefes teknikleriyle güçlendirerek, kişinin kendi titreşimini artırmasına yardımcı olur.
- Uzaktan şifa uygulamaları: Kuantum Dokunuş, sadece fiziksel temasla değil, uzaktan enerji yönlendirme ile de uygulanabilir.
Bu teknik, kişisel gelişim ve alternatif sağlık uygulamalarına ilgi duyanlar için güçlü bir araç olarak kabul ediliyor.
Richard Gordon Hayatı ve Kariyeri : Enerji Şifasının Öncüsü
Richard Gordon, enerji şifası alanında dünya çapında tanınan bir isimdir. Kuantum Dokunuş tekniğini geliştiren Gordon, bedenin doğal iyileşme gücünü harekete geçirme üzerine yaptığı çalışmalarla bilinmektedir.
Kuantum Dokunuş ve Enerji Şifası: Gordon, enerji şifasının temel prensiplerini araştırarak, dokunma ve nefes teknikleriyle bedenin frekansını yükseltme yöntemini geliştirdi. Healing Hands (Şifa Veren Eller) adlı kitabı, enerji çalışmaları alanında klasik bir rehber olarak kabul edilir.
Eğitim ve Yayınlar: Gordon’un çalışmaları, Heartwood ve Holistik Sağlık Enstitüleri gibi prestijli kurumlarda eğitim programlarına dahil edilmiştir. Dokuz dile çevrilen eserleri, enerji şifası ve holistik sağlık alanında geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
Mirası ve Etkisi: Bugün, Gordon’un geliştirdiği Kuantum Dokunuş tekniği, alternatif tıp ve enerji şifası alanında önemli bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Bedenin doğal iyileşme sürecini destekleyen bu teknik, dünya çapında birçok uygulayıcı tarafından kullanılmaktadır
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…



Yorum bırakın