
Sessizlik’te Thich Nhat Hanh gürültülü yaşantılarımızın ortasında içimizde dinginliği besleyeceğimiz ve sessizliğin derin gücünü deneyimleyeceğimiz bir yolda bize rehberlik ediyor.
İhtiyacın olan, hepimizin ihtiyacı olan, sessizlik.
“Sessizliğin konuşmanın yokluğundan değil kalbinizden geldiğini fark edin.”
— Thich Nhat Hanh
Merhaba
Çevremizdeki dünya mucizelerle doluyken zamanımızın çoğunu mutluluğu arayarak geçiriyoruz. Hayatta olmak ve dünya üzerinde yürümek bir mucizeyken sanki ulaşmamız gereken daha iyi bir yer varmış gibi koşturuyoruz. Her gün, her saat bizi çağıran güzelliğin sesine nadiren kulak verebilecek durumdayız.
Güzelliğin çağrısını duyabilmemizin ve ona yanıt verebilmemizin temel koşulu sessizliktir. İçimizde sessizlik yoksa —zihnimiz, bedenimiz gürültüyle doluysa— o zaman güzelliğin çağrısını duyamayız.
Kafamızın içinde sürekli açık bir radyo var, Radyo İstasyonu DD: Durmayan Düşünceler. Zihnimiz gürültüyle dolu, bu yüzden hayatın çağrısını, sevginin çağrısını duyamıyoruz. Kalbimizi dinlemeye zamanımız yok.
Farkındalık, içinizdeki gürültüyü durduran uygulamadır. Farkındalık olmadan birçok şeyin peşinden sürüklenebiliriz. Bazen geçmişle ilgili pişmanlık ve üzüntülerin çekimine kapılırız. Geçmişte kalmış amları ve yaşantıları yeniden değerlendiririz ama bu da daha önce deneyimlediğiniz acıyı tekrar tekrar yaşamaktan başka işe yaramaz. Geçmişin hapishanesine düşmek kolaydır.
Şimdiki anda olmaya çalıştığımız zaman bile dikkati dağılır ve boşlukta hissederiz, içimizde bir boşluk varmış gibi. Bir şeyin özlemini çekebilir, bir şeyi umut edebilir. Bir şeyin gelip hayatımıza biraz daha heyecan katmasını bekleyebiliriz. Durumu değiştirecek bir şeyi bekleriz çünkü şimdiki içinde olduğumuz durumu çok sıkıcı buluruz — olağanüstü ve ilginç hiçbir şey yoktur.
Farkındalık genellikle durmamızı ve sessizce dinlememizi hatırlatan bir çan sesi olarak tanımlanır. Gerçek bir çan kullanabileceğimiz gibi çevremizdeki ve içimizdeki gürültüleri dindiren herhangi bir hatırlatıcıdan da yararlanabiliriz. Çanı duyduğumuzda dururuz. Sessizliğe yer açmak için nefes alışımızı ve nefes verişimizi izleriz. Kendimize, “Nefes alırken nefes aldığımı biliyorum,” deriz. Farkındalıkla nefes alıp verirken, sadece nefese dikkat ederek içimizdeki bütün gürültüleri dindirebiliriz — geçmişle, gelecekle ilgili gevezelikleri ve bir şeye duyulan özlemi.
Yaşamın harikulade seslerini duyabilmek için zihnindeki gürültüyü sustur. O zaman hayatını gerçekten ve derinliğine yaşamaya başlayabilirsin.
Sessizlik, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın