Satranç, Stefan Zweig

“Çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz.”

– Stefan Zweig

Merhaba

Stefan Zweig, çok geniş bir psikoloji birikimini eserlerinde bütünüyle kullanmış ender yazarlardandır. Onun dünya edebiyatında bir biyografi yazarı olarak kazandığı haklı ünün temelinde de bu özelliği, yani yazarlığının yanı sıra çok usta bir psikolog olması yatar. 

Ölümünden hemen önce tamamladığı uzun hikayesi Satranç’ta bir kez daha okurla bir araya geliyor. İnsan ruhunun gizemli dünyası, saplantılar, ve tutkularla örülmüş hikaye, savaş ve şiddet karşıtı yazarın gözünden II. Dünya Savaşı’nın ardından bıraktığı yıkıma da tanık olmamızı sağlıyor.

Dört aydır elime kitap almamıştım, birbiri ardına basılmış kelimeleri, satırları, sayfaları, yaprakları görme düşüncesi bile içimi kıpır kıpır etmeye yetmişti. Yeni, farklı, kafamı dağıtabileceğim taze fikirler… Onları zihnime almak… Mutluluktan aptallaşmış gibiydim. Gözleri ayırmadan , hipnoz olmuşçasına kitabın oluşturduğu bu şişkinliğe bakıyordum. Bakışlarımla adeta paltonun cebini yakıp bir delik açacaktım. Sonunda kendimi daha fazla tutamadım, ona dokunmamak elimde değildi. Kumaşın üzerinden, hiç olmazsa bir kitaba dokunabilme düşüncesi bile parmaklarımdan tırnaklarıma kadar olan sinirlerimi uyuşturmaya yetiyordu. Neyse ki gardiyan benim bu tuhaflığımı fark, etmedi, belki de iki saattir ayakta duran birinin biraz duvara yaşlanması ona doğal göründü.

Elimi uzattım dikkatlice bir şekilde onu çektim… İnce ve minik kitap elime geldi. Yaptığım şeyin ne olduğunu o an fark ettim ama artık geri dönüş yoktu.

Ama nereye sıkıştıracaksın şimdi?

Muhtemelen kitabı hemen elime alıp okuduğumu düşüneceksiniz. Kesinlikle hayır! Önce bir kitabım olmasının sevincini yaşamak istiyordum. Bana bir şeyler öğretebilecek bir şey olmasını ümit ediyordum. Belki bir şiir hatta- hayal gücünün sınırı yok bir Goethe veya Homeros olmasını diliyordum.

Satranç iki kişiyle oynanır ve taşlarıyla tahtası olmadan satranç oynayamazsın.

Stewen Zweig , Satranç kitabında Dr. B hapishanede kaldığı dönemi anlatırken yaşadıklarını işte bu cümlelerle anlatıyordu. Bu sürede kendini meşgul edebilecek şeylerin olmaması, bir süre sonra insanı tamamen atıl bırakıyordu. Kitabın ve yazmanın insanın hayatında ne büyük bir önemi var. Hikayede üç boyutu yaşayan biri olarak, kitapsız ve kalemsiz zorlanabileceğimi düşündüm.

Aynı durumda kalsaydınız, Siz ne olmadan yapamazsınız? 

Satranç, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgi’yle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: