Yazma Eylemi, Ferit Edgü

Yazmak Eylemi, gerçekliğin sayısız anlatım yolları olduğunu belgeleyen öncü bir kitap. 

“Üslup kişinin kendisidir… Sözü doğruysa, her üslubun da bir kişiyi yarattığını varsaymak yanlış sayılmaz.”

— Ferit Edgü

Merhaba

Ferit Edgü, öykücü, şair, romancı, deneme yazarıdır.

Yüksek öğrenimine İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin resim bölümünde başladı. Daha sonra Paris’e giderek, üniversite hayatını orada sürdürdü. Türkiye’ye döndüğünde  Mavi dergisinde yazmaya başladı ve bu yazılarla tanındı. Dergiden sonra Ada Yayınları‘nı kurdu ve 1976’dan 1990’a değin pek çok yerli ve yabancı yazarın ve şairin yapıtını yayımladı. Edebiyatın pek çok alanında, pek çok dünya diline çevrilen metinler üretti.

Ferid Edgü, Yazmak Eylemi* Bir Toplumsal/Siyasal Olay Üzerine 101 Çeşitleme adlı eserinde şöyle yazıyor:

Söz konusu olay, belli bir gün, esnafı kepenk kapatmaya zorlayan devrimci (?) bir eylemin sonucuydu: 14 Şubat Perşembe günü, İstanbul’un birçok semtinde, dükkânlar kepenklerini açmamıştı.

Herkesin bildiği bir olay seçişimin özel (ya da genel) bir nedeni var: Sanatçının düş gücünden doğan değil, yaşanılan tanığı olunan, sonuçları herkesi ilgilendiren bir olayın, değişik üslûplarda nasıl dile getirilebileceğini göstermek. Böylece okuyucunun, hem amacı, hem varılan sonuçları daha kolay değerlendirebileceğini düşündüm.

Bunu gerçekleştirirken, bir yazar olarak, söz konusu eylemden yana ya da ona karşı olmak gibi/ kolay bir “yandaşlık” yolunu izlemedim. Böylesi bir yan tutma, amacıma ters düşecekti. Bu alıştırmalarda, yalnızca bir yazardım ben; ne tanık, ne de yargıç; yalnızca yazan bir kişi. Herkesin bildiği, yaşadığı, duyduğu, gazetelerde okuduğu, bir başkasından öğrendiği bir olayı, Türkçenin olanakları içinde anlatmayı denedim, hepsi bu.

Düş gücüm (varsa eğer) yalnızca üslûpta gösterdi kendini. 101 metin yazdım. 1001 metin de yazabilirdim. Ama, okuyucuya, bir olayın, birden çok yazım olanağının olduğunu göstermeye sanırım bu kadarı yeter.

Bu alıştırma ya da deneme, gerçekliğin sayısız anlatım yollan olduğunu belgelemeyi amaçlıyor.

Söz konusu olayı değişik üslûplarda yazarken, ne kişiler yarattım, ne de bir öykü, bir roman yapısı kurdum. Eğer okuyucu kitabı bitirdiğinde böylesi bir duyguya kapılırsa, bu, yazarın amacı dışında gerçekleşmiş demektir.

“Üslûp kişinin kendisidir” sözü doğruysa, her üslûbun da bir kişiyi yarattığını varsaymak yanlış sayılmaz.

Yazma Eylemi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: